Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/895 E. 2021/888 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/895
KARAR NO : 2021/888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 17/12/2018
NUMARASI : 2017/130Esas- 2018/1191 Karar
DAVA: Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davanın kabulüne dair kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, dava dışı Azerbaijan Industry Insurance OJSC tarafından, dava dışı sigortalı … A.Ş. adına C0100/A/16 numaralı yük sigortası poliçesi tanzim edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin, Azerbaijan Industry’nin 999000001070353 numaralı nakliyat abonman sigorta poliçesi altında reasürörü olduğunu, sigortalı … taşıma konusu emtiayı … A.Ş. ve … A.Ş. firmalarından satın aldığını, toplam emtia bedeli olan 90.312,47-TL’yi satıcı firmalara peşin olarak ödeyerek hasar rizikosunu üstlendiğini, yük sigortası kapsamındaki zararın gerçekleşmesi üzerine, müvekkili sigorta şirketinin Azerbaijan Industry’nin üzerinde kalan hasar bedelinin sigortalısı … Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında 31.286,27-USD ödeme yaparak söz konusu zararı karşıladığını, böylelikle halefiyetin kendilerine geçtiğini, sigortalı … ile 1. davalı …. arasında 01/01/2009 tarihinde bir taşıma sözleşmesinin akdedildiğini, … A.Ş.’nin, fiili taşıyan olarak 2. davalı …San. Tic.Ltd. Şti.’ni atadığını, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine istinaden Azerbaycan/Bakü’ye taşınmak üzere, 24 ve 25 Şubat 2016 tarihlerinde Gaziantep ve Karaman’dan emtiaların taşıyıcı tarafından teslim alındığını, 25/02/2016 tarihinde 2.davalı Koyuncular himayesinde taşınan emtiaların araç dorsesinde çıkan yangın sonucunda emtianın zarar gördüğünü, taşınan emtianın kolay alevlenen özelliğe sahip türden eşyalar olmasına rağmen davalıların yükün taşınmasına uygun araç kullanma yükümlülüğüne riayet etmediklerini, yangının ardından yangının sönmesi konusunda gerekli özenin gösterilmediğini, bu nedenle davalıların CMR 17/1 ve 17/3 maddeleri uyarınca sorumlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin yapılan temlik sözleşmesi gereği sigortalısının haklarını temlik aldığını, halef olma ve temlik alan sıfatı ile 1.davalı …Ş.’nin sigortacısı konumunda olan 3.davalı … A.Ş.’den talepte bulunduklarını, ancak bu talebin 11/08/2016 tarihi itibarı ile … A.Ş. tarafından red olunduğunu, dava konusu emtianın sovtaj değerinin 8.250-TL olduğunu ve ödemenin alındığı 07/04/2016 tarihindeki kur hesaplamasına göre 2.904,11-USD’ye karşılık geldiğini ileri sürerek sovtaj bedelinin sigortalıya ödenen 31.286,27-USD’den düşülmesiyle geriye kalan 28.382,16-USD’nin ihtarnamenin gönderildiği 17/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek %5 oranındaki CMR faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, ayrıca zararın tespitine ilişkin yapılan 3.842,69-TL tutarındaki masrafın da ödemesinin yapıldığı 25/03/2016 tarihinden ve ekspere ödenen 2.775-TL’nin de 18/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı …. vekili; hasar tutarının ödenip ödenmediğinin belli olmadığını, aktif husumet ehliyetinin varlığının ispata muhtaç olduğunu, CMR m.17/2’deki “Eğer kayıp, hasar, veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmişse, taşımacı sorumlu tutulamaz” hükmü uyarınca, sigortalı aracın yakınındaki sigara izmaritinin sebebiyet verdiğinin iddia edildiğini, dava konusu hasarın bu sebeple meydana geldiğini, taşımacının bu hasarı önlemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesi halinde sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı …. Vekili; zarar konusu hasar tutarının ödenip ödenmediğinin belli olmadığını, aktif husumet ehliyetinin varlığının ispata muhtaç olduğunu, müvekkil firmanın taşıma işinde üst taşımacı olup, fiili taşımacı olmadığını, taşımanın CMR hükümlerine tabi olduğunu, taşımacının önlemesine olanak bulunmayan bir durumdan dolayı hasarın meydana geldiğini, bu nedenle CMR 17/2.maddelerinin geçerli olması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkiline rücu edebilecek bir kusur durumunda sorumluluğunun CMR 23. Madde gereği sınırlı olması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.3-Davalı … Ltd. Şti. vekili; müvekkilinin fiili taşımacı olduğunu, taşınan yükün cinsine uygun ve donanımlı araç ve eğitimli, deneyimli personel ile taşıma işini gerçekleştirdiklerini, müvekkilinin aracı seyir halinde iken, sebebini kesin olarak bilmedikleri bir yangın çıktığını, olayın akabinde Kırıkkale 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti yapılarak Bilirkişi raporu aldırıldığını, bu rapora göre, çadır içinde bulunan ürünlerin birbirleri ile sürtünmesi sonucu yangın çıkma ihtimalinin çok da az olsa bulunduğunu, aracın diğer aksamlarından kaynaklı bir kusurun olmadığını, buna karşın yangına dışarıdan gelen bir etkinin sebep olacağı yönünde kanaate varıldığını, yangının sol taraftan çıkma nedeninin raporda da belirtildiği gibi, ağır vasıta olan aracın devamlı sağ şeritten gittiğini, aracın seyir halinde veya trafik ışıklarında durduğu sırada, sol tarafındaki araçlardan birinden atılan sigara izmaritinin yangına neden olabileceği,bir kısım yükün, yangın söndürme çalışmaları sırasında zarar gördüğünü, müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosya içerisindeki çıkan yangına ilişkin tespit raporlarında ”yangının çıkış nedeni belirlenememiştir” ibaresinin yer aldığı, ancak davalı taraflarca sorumlu olmayacaklarına ilişkin bir kanıt ileri sürülmediğinden, davalıların eşyanın yanarak zayi olmasından müteselsilen kusurlu ve sorumlu oldukları, bilirkişi raporunda, net hasar miktarının 28.382,16-USD olarak hesaplandığı, bu miktarın davacı tarafından sigortalısına ödendiği ve halefiyet hakkının doğmuş olduğu, ayrıca yapılan ödeme miktarının CMR sınırları içinde olduğu gerekçesiyle 28.382,16-USD’nin 17/05/2016 tarihinden itibaren yıllık %5 oranında faizi ile beraber, 2.775-TL ekpertiz ücretinin 17/05/2016 tarihinden, 3.842,69 TL tespit masraflarının 17/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile beraber davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davalı…Ltd. Şti. vekili; olay sonrasında Kırıkkale 1.SHM’nin 2016/4 D.İş sayılı dosyasında alınan raporda çadır içinde bulunan ürünlerin birbirleri ile sürtünmesi sonucu yangın çıkma ihtimalinin çok da az olsa bulunduğunun ve aracın diğer aksamlarında yangına emare olacak teknik bir arıza ve kablo yanığı görülmediğinin tespit edildiğini, raporda ayrıca yangına dışarıdan gelen bir etkinin sebep olacağı yönünde kanaate varıldığını, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere yangının sol tarafta meydana geldiğini, aracın seyir halinde iken solundan geçen araçlardan, kırmızı ışıkta durduğu sırada solunda duran araçlardan sigara izmariti vb. atılması ile yangının ortaya çıkabileceği ihtimalinin hayatın olağan akışına uygun ve mantık çerçevesi içinde değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilime yüklenebilecek herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını, İtfaiye raporunda da yangının çıkış sebebinin belirlenemediğini, aracın mekanik ve teknik aksanında bir problem olmadığının belirtildiğini, bu durumda müvekkilinin sorumluluğuna karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı …. vekili müvekkili şirketin üst taşımacı olduğunu, taşıma işinde taşımacı tarafından her türlü tedbir alındığını, taşınanın cinsine göre araçlar temin edildiğini ve donanımlı ve eğitimli personeller ile sevkiyat yapıldığını, dosyaya sunulan ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere araç seyir halindeyken çıkan yangının seyir halindeki diğer araçların birinden atılan sigara izmaritinin sebep olabileceğinin belirtildiğini, yine aynı ekspertiz raporunda yangının araçtan kaynaklanan herhangi bir sebepten ötürü meydana gelmediğinin ve aracın yüke ve taşımaya uygun olduğunun tespit edildiğini,İtfaiye raporunda da aynı hususların belirtildiğini, bu raporlara göre taşıyıcılara atfedilecek hiçbir kusur olmadığını, zarardan sorumlu olabilmek için kast yahut kasta eşdeğer ihmalin olması gerekirken müvekkil şirkete atfedilebilecek kusur bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında taşınan emtianın kısmen zayi edilmesi nedeniyle oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davaya konu taşıma Türkiye-Azerbaycan arasında gerçekleştiğinden, somut uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.CMR’nin 17/1. maddesi gereğince; taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya, gecikme ve hasardan sorumludur. Aynı hükmün ikinci fıkrasına göre ise, eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulması mümkün değildir. Fakat 18. Maddede kayıp, hasar ve gecikmenin bu nedenlerin birinden doğduğunu kanıtlama yükümlülüğünün taşımacıya ait olduğu düzenlenmiştir.Somut olayda, davalı ….’nin akdi, diğer davalı … şirketinin fiili taşıyıcı sıfatının bulunduğu, 24 ve 25 Şubat 2016 tarihlerinde Gaziantep ve Karaman’dan emtiaların fiili taşıyıcı tarafından teslim alındığını, 25/02/2016 tarihinde fiili taşıyana air araç dorsesinde çıkan yangın sonucunda emtianın zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Gerek İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen yangın raporunda, gerek ekpertiz raporunda, gerekse delil tespiti raporunda yangının çıkış nedeni kesin olarak tespit edilememiştir. Bahse konu raporlarda davacının iddia ettiği şekilde taşımanın yapıldığı aracın, taşınan emtiaya uygun olmadığına, yangının araç elektrik aksamından meydana geldiğine dair bir tespit de bulunmamaktadır. Buna karşılık yangının taşıma sırasında meydana geldiği çekişmesizdir.Her ne kadar davalılarca yangının çıkış nedeninin kendilerinden kaynaklanmadığı, diğer araçlardan atılabilecek sigara izmaritinden kaynaklanmasının olası olduğu ileri sürümüş ise de, itfaiye ve ekspertiz raporunda davalıların dayanağını oluşturan bu tespitlerin kesinlik arz etmediği, varsayıma dayalı olduğu anlaşıldığından davalıların meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluklarını ortadan kaldıran hallerin ispatlandığından söz edilmesi mümkün değildir. Öte yandan ziya ve hasar halinde tazminatın hesaplanmasına ilişkin CMR’nin 23. maddesine göre; emtianın kısmen veya tamamen kaybı halinde tazminat, emtianın taşınmak üzere teslim edildiği yer ve tarihteki değerine göre hesaplanır. Ancak kısmi kayıp halinde, sorumluluk miktarının tespitinde kaybedilen kısmın ağırlığına göre taşıyıcının sorumlu olduğu miktar belirlenmelidir. Bu durumda tazminat, eksik brüt ağırılığın kilogram başına 8,33 SDR tutarını aşamaz. CMR’nin 29. maddesinde ise, “hasar taşımacının kendi kötü hareketinden veya isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurdan ileri gelmiş ise, taşımacı, sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan yahutta kanıt yükünün karşı tarafa yükleyen bu maddenin hükümlerinden faydalanamaz” denilmek suretiyle taşımacının sınırsız sorumluluk halleri sayılmıştır. Bilirkişi raporunda, net hasar miktarının 28.382,16-USD olarak hesaplandığı ve ayrıca yapılan ödeme miktarının CMR’deki sınırlı sorumluluk miktarının içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna karşılık delil tespiti masrafı zarara dahil olmadığından, buna ilişkin talebin yargı gideri kapsamında değerlendirilmesi gerekirken faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuş ise de bu yönden açıkça istinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar … Vekilinin ve …San. Tic. Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davalılardan alınması gereken 7.667,83-TL istinaf karar harcından davalılar tarafından peşin yatırılan ( … 1.915+ … 1.869,84-TL) 3.784,84-TL nin mahsubu ile bakiye 3.882,99-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/06/2021