Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/883 E. 2021/926 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/883
KARAR NO: 2021/926
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2018
NUMARASI: 2016/1129 Esas-2018/1030 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; dava dışı sigortalıya ait taşınmazın davalının acentesi tarafından düzenlenen … numaralı zorunlu deprem sigortası poliçesiyle 55.000-TL sigorta bedeli üzerinden sigortalandığını, 23.10.2011 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda %2 muafiyet indirimi sonucunda müvekkili tarafından sigortalıya 53.900-TL sigorta bedeli ödendiğini, sigortalının önceki poliçede taşınmaz yüzölçümünün 135 metrekare olduğu iddiasıyla fark tazminat talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu, Tahkim Komisyonu kararı doğrultusunda müvekkili tarafından sigortalıya 19.095-TL daha ödendiğini, davalının düzenlediği ilk poliçede alan 135 metrekare iken ikinci poliçenin 100 metrekare üzerinden düzenlendiğini, müvekkili tarafından sigortalıya fazladan sigorta bedeli ödenmesinden davalının sorumlu olduğunu belirterek, 19.095-TL’nin ödeme tarihi olan 05/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, zorunlu deprem sigortasında primin sigortalının beyanı doğrultusunda hesaplandığını, sigortalının eşi tarafından imzalanan rıza beyanında taşınmazın yüzölçümünün 100 metrekare olarak bildirildiğini, sigortalının doğru beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğini, dava konusu bedelin bu hata olmasaydı da davacı tarafından ödeneceğini, davacının tek zararının eksik hesaplanan prim farkı olabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalının dava dışı sigortalıdan eksik prim tahsil ettiği, bu nedenle kusurunun olduğu ve TTK’nın 109. maddesi uyarınca eksik tahsil ettiği prim borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle, 33,34 TL eksik prim bedeli ve 230-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 263,64 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili;davalının düzenlettiği 16.12.2009 tarihli değerleme raporunda taşınmazın brüt alanının 135 metrekare olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz raporunda da taşınmaz alanının net 110 metrekare olarak tespit edildiğini, birinci poliçede bu bilgi yer almasına rağmen ikinci poliçede 100 metrekare yazıldığını,verilen kredi ile birlikte primin tahsil edildiğini, dönem sonunda da yine banka tarafından poliçenin yenilendiğini, TTK’nın 1439/2 ve 1445/5. maddeleri gereğince poliçeyi düzenleyen, sigorta ettiren bankanın eksik sigorta hükümlerine göre sorumlu tutulması gerektiğini,davalının müvekkiline 17.943-TL ödemesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı tarafından üçüncü kişi sigortalıya ait taşınmaza ilişkin olarak düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçesinde taşınmazın alanının eksik gösterilmesi sonucunda davacı tarafından sigortalıya ödenen ilave sigorta bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; taşınmaz için düzenlenen değerleme raporu ile taşınmazın brüt 135 m-2 tespit edildiği, 17.12.2009 tarihli zorunlu deprem sigortası poliçesiyle brüt 135 metrekare üzerinden 74.250-TL bedel ile sigortalandığı,ikinci kez düzenlenen 02.12.2010 tarihli poliçede taşınmazın 100 metrekare ve sigorta bedelinin ise 55.000-TL olarak yazıldığı,deprem sonrası düzenlenen ekspertizde taşınmazın 110 m2 olduğu tespit edilerek %2 muafiyet indirimi sonucunda sigortalıya 53.900-TL sigorta bedeli ödendiği, taşınmazın gerçekte 135 metrekare olduğu iddiasıyla Sigorta Tahkime başvurusu sonucunda hakem kararı ile davacının sigortalıya ilave 18.865-TL ilave sigorta bedeli ve 230-TL tahkim masrafı ödemeye mahkum edildiği, bu tutarın 19.095-TL olarak davacıya 09.05.2014 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere; taşınmazı kredilendiren banka şubesinin yaptırdığı değerleme raporuyla taşınmaz alanının brüt 135 m2 olduğu belirlenerek ilk poliçenin de bu alan üzerinden düzenlenmiş ertesi yıl düzenlenen yenileme poliçesinde alanın 100 metrekare olarak yazılması sonucunda, Sigorta Tahkim Komisyonu kararıyla davacı, sigortalıya taşınmazın gerçek alanı üzerinden ilave ödeme yapmıştır. Sigortalının poliçenin yenilenmesi sırasında yüzölçümün eksik belirlenmesinde herhangi bir müdahalesi, bildirimi yoktur. Bu nedenle sigortalı olmayıp zorunlu deprem sigortası kapsamında davacının acentesi olarak hareket eden davalının da beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinden söz edilemez. Davacı aleyhine ilave tazminata hükmedilmesinin sebebi davalının hatalı poliçe düzenlemesi değil ,taşınmazın gerçekte 135 metrekare alanda bulunması nedeniyledir.Poliçe doğru düzenlenmiş olsaydı taşınmazın yüzölçümüne göre hesaplanan sigorta bedeli üzerinden davacı tazminat ödemekle yükümlü tutulacaktırPoliçenin yanlış düzenlenmesi nedeniyle davacının zararı ancak hakem yargı gideri ve eksik ödenen prim tutarıdır.Davacının acentesi sıfatıyla hareket eden davalının maddi hatasının eksik sigorta hükümlerinin uygulanmasını gerektirmez.Taşınmazın gerçek alanı üzerinden ödenen ilave hasar bedelinin davalıdan talep edilmesi mümkün değildir. Ancak davacı, davalının hatalı işlemi sonucunda 33,34 TL eksik tahsil edilen prim bedeli ve 230-TL yargı gideri olmak üzere toplam 263,34- TL zarara uğradığı ,bu miktara da hükmedildiğinden davacının fazla isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/06/2021