Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/88 E. 2020/814 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/88
KARAR NO: 2020/814
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2018
NUMARASI: 2018/291 Esas 2018/992 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinafı üzerine Dairemizde bulunduğu sırada davalı asilin kabul beyanı üzerine dosya incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili ile ticari ilişkisi olan dava dışı … tarafından keşide edilerek müvekkiline verilen iki adet çekin çalındığını, müvekkili tarafından Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/280 Esas sayılı sayılı dosyası ile dava açarak ödemeden men yasağı kararı aldığını, dava konusu 80.000-TL bedelli çekin … aracılığıyla ibraz edildiğini, ancak çekin davalıya teslim edildiğini, davalının müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattığını,her iki çekte de müvekkilin cirosundan sonra … Ltd.Şti ve, … isimli şahsın cirosunun olduğunu, davaya konu çekin son cirantası davalı …-… olduğu ,her iki çektede müvekkilden sonra aynı kişilerin cirosu bulunduğunu, bu şahısların birçok çalıntı ve sahte çekleri piyasaya sürdüğünü, bu ciroların son hamile meşruiyet kazandırmak için yapıldığını, davacının elinden rızası dışında çıkan çekin isdirdadına ve müvekkilinin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin … unvanı adı altında tekstil şirketine sahip olduğunu, tacir sıfatıyla yapmış olduğu ticari ilişkiler nedeniyle ödemelerin bir kısmını kıymetli evraklardan biri olan çek ile kabul ettiğini, ayrıca çeki elinde bulunduran davalı hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü olmadığını, ilgili çek üzerine ödeme yasağı konulduğundan müvekkilinin alacağını tahsil için icra takibi başlattığını, ayrıca dilekçeye ekli … adına kesilen irsaliyeli fatura ibraz ederek, davanın reddine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının çalıntı çeklerde aynı kişilerin cirolarının bulunduğu, bu kişilere ulaşılamadığı, davalı hakkında çek istirdat davaları olduğunu bildirdiği, ancak unsurları tam olan çek üzerinde yetkili hamil olan davalının hakkında birden fazla dava olsa da; çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun ıspatı olmadığı; davacının son hamil davalının kötü niyetli hareket ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; davalının davaya konu çeki bir önceki ciranta …-…’e sattığı mallara istinaden düzenlenen 25/09/2017 ve 08/09/2017 tarihli iki adet irsaliyeli fatura bedeline karşılık olmak üzere iktisap ettiğini beyan ettiğini, … ile davalı arasında ise ticari bir ilişki olduğunu ispat eder nitelikte delil sunulmadığını, TBB Risk Merkezi’nin yazı cevabına göre eksikliğin giderilmesi için talepte bulunulmasına rağmen yeniden müzekkere yazılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, çekin istirdadı ve davacının meşru hamil olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosyanın Dairemizde ön inceleme safhasında bulunduğu sırada; davalı asil 01/09/2020 tarihinde sunulan dilekçesiyle aleyhine açılan davayı kabul ettiğini bildirmiş, davacı vekili de 01/09/2020 tarihinde sunulan dilekçesiyle vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden talebi olmadığını bildirmiştir. HMK 308.maddesi uyarınca kabul; davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Bu anlamda davalı taraf davayı kabul etmekle dava sona erdirilmiştir. Feragat ve kabul halinde yargılama giderleri 6100 sayılı HMK’nın 312.maddesinde; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir….Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışı ile sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez.” düzenlenmesi yer almaktadır. Hükmün kesinleşmesine kadar davayı kabul mümkün olduğundan davanın vaki kabul nedeniyle kabulüne,talep olmadığından davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/291 Esas, 2018/992 Karar sayılı ve 22/10/2018 tarihli ilamının HMK 308 vd. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA; “Vaki kabul nedeniyle davanın KABULÜNE; dava konusu … Bankası Kafkas Kars Şubesi’ne ait, keşide yeri Kars olan, … numaralı 30/11/2017 keşide tarihli 80.000-TL bedelli çekin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, davacının çekin meşru hamili olduğunun tespitine” Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına, İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak; H.K.’nun 22.maddesi uyarınca 2/3 oranında alınması gereken 3.642-TL harçtan peşin yatırılan 1.366,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.275,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Talep edilmediğinden davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının davacıya iadesine, İstinaf yargı giderinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.15/09/2020