Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/848 E. 2021/920 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/848
KARAR NO: 2021/920
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2019
NUMARASI: 2016/483 Esas 2019/344 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalıya taşıma hizmeti verdiğini, ancak davalı tarafından 3.640,36-usd hizmet bedelinin ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının, dava dışı şirkete ait emtianın Türkiye’den Rusya’ya taşınması işini üstlendiğini, bu kapsamda davacının 2 adet araç ile söz konusu taşımayı yapmayı kabul ettiğini, buna karşılık araç başına 3.600 -usd olmak üzere 7.200- usd navlun ödemesi yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre navlun bedelinin %50’sinin peşin (avans) olarak davacıya ödendiğini, bakiye % 50’nin ise boş CMR’sine müteakip 15 gün içinde ödeneceğinin belirtildiğini, davacının icra takibinde 05.10.2015 tarih ve 3.600- usd bedelli, … seri nolu 1 adet faturaya dayanmakta ise de takip konusu navlun alacağının %50’lik kısmının (1.800-usd) banka yoluyla davacıya ödendiğini, bakiye 1.800-usd’yi ise hak etmediğini, zira davacı şirketin dozvola belgesi bulunmadığından 3 ayı aşkın süre malı yurtdışına çıkaramadığını, bilahare emtiaları hasarsız ve sağlam teslim almasına rağmen kendi ağır kusuru nedeniyle yükü alıcıya hasarlı şekilde teslim ettiğini, malın alıcısı durumundaki müşterinin, emtialardaki hasarın 30.000-euro olduğunu Rusya Federasyonu resmi makamları aracılığıyla tespit ettiğini, aynı zamanda yazılı olarak müvekkiline bildirdiğini ve hasarı gerekçe göstererek navlun ödemesi yapmaktan kaçındığını, davacının taraflar arasındaki sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle davacının bakiye 1.800-USD navlun ücretine hak kazanmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının akdi taşıyıcı olarak davacıya verdiği Türkiye-Rusya arası karayolu taşıma işi nedeniyle maddi yönden menfaatinin zarar gördüğünü, hak ettiği navlun ücretinden mahrum kaldığını “soyut iddialarla değil somut verilerle” ortaya koymadan, davacıyı fiilen icra ettiği taşıma işinin faturaya bağlı navlun ücretinden mahrum bırakmasının yerinde olmadığı, davalının davacının taşıma sorumluluğunu üstlendiği malzemeleri 3 ayı aşkın süre yurtdışına çıkaramadığı iddiasının yerinde olmadığı, davalının takip tarihi itibariyle davacıya 1.800-usd borçlu olduğu halde takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, davalının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının fatura bedeline ilişkin olarak takip tarihinden önce 15/10/2015 tarihinde 1.800-usd ödeme aldığı halde tüm fatura bedelini takibe konu ettiği, bu nedenle davalının 1.800-usd yönünden tazminat talep koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı lehine icra inkar tazminatına, reddedilen kısım yönünden de davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; takibe dayanak faturanın … seri numaralı ve 3.600-usd tutarlı fatura olduğunu, müvekkilinin davalıdan 3.651-usd bakiye alacağının bulunduğunu, aynı tarihte aynı bedelli … seri numaralı faturanın da kesildiğini, davalı tarafından ise 15.10.2015 ve 04.11.2015 tarihlerinde 1.800-usd olmak üzere 3.600-usd ödeme yaptığını, bu durumda takip konusu olmayan fatura bedelinin ödendiği, takip konusu faturanın ise ödenmediğinin kabulünün mümkün olduğunu, davalının ödemelerinde açıklama bulunmadığını, bilirkişi raporunda alacağın 3.600-usd olduğunun tespit edildiğini, ayrıca müvekkili tarafından gönderilen faturaya davalı tarafça itiraz edilmemekle davalının temerrüde düştüğünü, emtianın ambalajlama ve istiflemesinin davalıya ait olduğunu, hasarın da ambalaj yetersizliği istifleme hatası nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin ise sadece eşyanın taşımasını yaptığını, bu nedenlerle davanın tamamen kabulünün gerektiğini belirterek, kararın reddedilen kısım yönünden kaldırılarak davanın kabulü ile davalı lehine hükmedilen kötü niyet tazminatının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma hizmet bedeli alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 05.10.2015 tarihli taşıma sözleşmesi kapsamında, davalı tarafından akdi taşıyıcı olarak üstlenilen emtianın Türkiye’den Rusya’ya taşınması işinin fiili taşıyıcı olarak davacı tarafından gerçekleştirildiği, sözleşme ile emtianın iki araç ile taşınması ve navlun ücretinin de her bir araç için 3.600-usd olarak, ödemenin ise yarısı avans, kalanı ise boş CMR’den 15 gün sonra yapılacağının kararlaştırıldığı, emtianın davacı taşıyıcı tarafından alıcısına teslim edildiği, ancak sunulan ekspertiz raporu ile tespit edildiği üzere emtianın ambalaj yetersizliği ve istifleme hatası sonucunda hasarlanmış olduğu, davacı tarafından her bir araç taşıması için ayrı ayrı olmak üzere 3.600-usd tutarlı … ve … numaralı iki adet fatura düzenlendiği, davalı tarafından 15.10.2015 ve 04.11.2015 tarihlerinde 1.800’er usd olmak üzere toplam 3.600- usd ödeme yapıldığı, davacı tarafından ise sadece 27462 numaralı faturanın takip konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından iki araç ile gerçekleştirilen her bir taşıma için ayrı ayrı olmak üzere 3.600-USD tutarlı iki fatura düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin navlun ücretinin %50’sinin avans olarak yapılacağı yönündeki hükmü de dikkate alındığında, davalı tarafından ayrı ayrı 1.800- usd olarak yapılan ödemenin, her bir faturanın yarısı olarak yapıldığı kabul edilmelidir. Her bir araçtaki emtianın teslim tarihlerinin farklı oluşu da bu tespiti doğrulamaktadır. Dolayısıyla davacının her bir fatura için ayrı ayrı 1.800-usd bakiye alacağı bulunmaktadır. Öte yandan itirazın iptali davası, takibe sıkı sıkıya bağlı olup, takip talebi esas alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Davacı da takipte faturalardan sadece … numaralı faturaya dayanmış olmakla, davacının takip ve dava konusu bu faturadan kaynaklanan 1.800-USD bakiye alacağına hükmedilmesi isabetli olup, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Davalının takip öncesinde ihtarla temerrüde düşürülmediği, fatura tebliğinin ise temerrüt bakımından ihtar olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin işlemiş faize yönelik istinaf gerekçesi de yerinde değildir. Öte yandan İİK 67 maddesi, “Davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne haizdir. Alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olmasına bağlıdır. Dolayısıyla sadece ve ancak takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilebilir. Somut olayda ise davacı takipte kısmen haksız olsa da kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından, ilk derece mahkemesince davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hata yeniden yargılama gerektirmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/483 Esas-2019/344 Karar sayılı ve 21/03/2019 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin 1.800 USD üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına, Davacının alacağı likit olduğundan 1.800 USD = 5.166-TL’nin %20’si oranında hesaplanan 1.033,20-TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Aşan davacı isteminin reddine, Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 352,88-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 178,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 174,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Davacı tarafından peşin olarak yatırılan harç toplamı 211,93-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 2.500- TL bilirkişi ücreti ve 334,80 TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.834,80 -TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 1.402-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 22,20-TL yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 12 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı vekili için takdir olunan 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan 48,50-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 25-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021