Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/845
KARAR NO: 2021/892
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2018
NUMARASI: 2014/767 Esas 2018/1259 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin Mısır’da faaliyet gösterdiğini, davalı şirketten 2949 ton miktarında 191.685-USD tutarında çimento alımı yaptıklarını ve Mısır’a gönderildiğini, ancak bu çimentoların standartlarına aykırı olduğu gerekçesi ile Mısır Hükümetince imha edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı ve kullanım imkanı olmayan çimento satarak müvekkilini zarara uğrattığını, yapılan başvurulara rağmen yeniden çimento göndermediği gibi bedelini de iade etmediğini belirterek, davalıya ödenen 191.685-USD’nin ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reeskont avans faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili tarafından davacı şirkete 25/02/2011 tarihli fatura ile, 2949 ton ve 04/03/2011 tarihli fatura ile 2949 ton “…” torbalı çimento satıldığını, davacının gönderdiği gemi ile birinci sevkiyatın 25/02/2011 tarihinde, ikinci sevkiyatı 08/03/2011 tarihinde yapıldığını, 1. sevkiyatdaki çimento kalitesinde sorun olduğunun ve Mısır makamlarınca kabul edilmediğinin davacı tarafından kendilerine bildirildiğini, ikinci sevkiyatla ilgili herhangi bir bildirimde bulunmadığını, çimentonun kalitesinde sorun olmadığını gösteren belgelerle Mısırdaki ticari ateşe ile irtibata geçerek sorunun çözümünde davacıya yardımcı olmaya çalıştıklarını, gönderilen çimentonun ayıplı olmadığını, … (… A.Ş) tarafından gerekli belgelerin düzenlendiğini, alınan çimento numulerinin şahit olarak … ve imalatçıda bulunduğunu, …’nin bu konuda tek yetkili otorite olduğunu, çekişme halinde alınan numunenin en geç 3 ay içinde açtırılıp laboratuvar analizinin yaptırılması gerektiğini, 18/03/2011 tarihli e-posta ile bu durumun davacıya bildirildiğini, davacı tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığını, Mısır’a gönderdikleri teknik elemanın numune almasına izin verilmediğini, davacının iyi niyetli olmadığını ve talebin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında e-posta yazışmaları ve diğer belgelere göre, teslim konusu çimentonun “…” standartlarına uygun olmasının kararlaştırıldığı, davalı şirket tarafından söz konusu ihracata ilişkin üretilen çimentonun Mısır Hükümeti tarafından uluslararası gözetim yetkisi kabul edilen …’ye (… A.Ş) başvurarak maldan numune alınmasını ve Mısır Devleti tarafında zorunlu tutulan standartlara uygun olup olmadığının tespitini istediği, … tarafından yapılan laboratuvar analizleri sonucunda gönderilen malın Mısır Devletince talep edilen standartlara uygunluğunun tespit edilerek buna ilişkin belge düzenlendiği, davalı tarafından gönderilen çimentonun Mısır Devleti’nin yetkili makamları tarafından yaptırılan ikinci bir laboratuvar incelemesi sonucunda standartlara uygun olmadığının belirlenerek imha edildiği, davacı alıcının davalı satıcı aracılığıyla ya da doğrudan … şirketine başvurarak şahit numunelerin açılmasına ve numunelerin incelenmesine yönelik bir talebi bulunmadığı, Mısır yetkili makamlarının işlemine dayalı olarak ayıp iddiasının ileri sürüldüğü, Mısır Devleti tarafından yapılan incelemenin akredite edilmiş bir laboratuvarda yapılıp yapılmadığının belirsiz olduğu, bu nedenle … tarafından yapılan incelemenin sonuçlarına itibar etmek gerektiği, malın niteliğinde taşıma sırasında meydana gelen bir sebeple değişme olabileceği ihtimalinde dahi, satış FOB esasına göre yapıldığından davalının çimentoların gemiye yüklenmesi ile sorumluluğunun sona ereceği, davacı tarafından aksi iddia edilmiş ise de 09/02/2011 tarihli … raporunun çekişme konusu ürünle ilgili olduğu, şahit numune alınarak yüklenen çimentonun uluslararası uygunluğunun bu şekilde belirlendiği, ürünün hangi nedenle imha edildiğinin kesin olarak anlaşılamadığı,davalı satıcı dan kaynaklanan bir ayıp nedeniyle imha edildiğine ilişkin iddianın kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı bu nedenle davacının ayıp iddiası ve buna dayalı bedelin iadesi isteminin dayanaksız kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Taraflar arasında 09/02/2011 tarihinde çimento ile ilgili görüşmelerin başladığını, 11/02/2011 tarihinde sözleşmenin gerçekleştiğini, 24/02/2011 tarihinde çimento bedelinin transfer edildiğini, davalının 25/02/2011 tarihli fatura düzenleyerek 27-28/02/2011 tarihinde malı limanda yüklemek üzere hazırlıklara başladığını, gözetim şirketinin müvekkiline gönderilen çimentodan numune alıp test yapmakla ve faturada belirtilen çimentonun yüklenip yüklenmediğini kontrolden sorumlu olduğunu, … denetim ve gözetim şirketinin sayım yaparak tutanak hazırlamasına rağmen, şahit numune almadığını, … gözetim şirketi tarafından çimentonun uluslararası standartlara uygunluğunu denetleyen 17/02/2012 tarihli raporun sözleşme tarihinden önce 09/02/2011 tarihinde alınan numunenin test sonucuna dayandığını, Mahkemece karara bu rapor esas alınmış ise de, bahse konu raporun müvekkiline gönderilen çimentodan alınan numune ile ilgili olmadığını, müvekkili tarafından davalının 17/03/2011 tarihinde bilgilendirildiğini, şahit numunenin açılması ve numuneyi inceletme yükümlülüğünün davalının üzerinde olduğunu, müvekkilinin …’de saklandığı belirtilen şahit numuneleri açtırma ve inceletme yükümlülüğünün bulunmadığını; her ne kadar taraflarınca iddianın genişletildiğinden bahsedilmiş ise de, sözleşmenin gerçekleştiği 11/02/2011 tarihi ile numunenin alındığı 09/02/02011 tarihine ilişkin delillerin davanın en başından beri dosya içerisinde bulunduğunu, mahkemenin iddianın genişletilmesine dair gerekçesinin de yerinde olmadığını; davacı ile davalı arasında henüz bir anlaşma yapılmadan, verilen fiyat henüz davacı tarafından kabul edilmeden alınan bir numuneye dayalı olarak düzenlenen raporun davacıya satılan çimento ile ilgili test sonucu olarak sunulmasının hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davacı, davalıdan satın aldığı çimento üzerinde Mısır resmi makamları tarafından yaptırılan incelemede standartlara aykırı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle imhasından dolayı davalıya ödediği satış bedelinin iadesini talep etmektedir. Davalı ise, davacının ve Mısır resmi makamlarının geçerliliğini kabul ettiği … (… A.Ş) tarafından çimentodan alınan şahit numuneler üzerinde süresinde inceleme yaptırılmadığını, ayrıca davacıya çimento gönderilirken … şirketi tarafından çimentodan alınan numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 17/02/2011 tarihli raporda çimentonun standartlara uygun olduğunun belirtildiğini, aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmaktadır. Tüm dosya kapsamından; ürünün teslim edilerek bedelin ödendiği çekişmesizdir. Bunun dışında MÖHUK 24/4 maddesindeki karine esas alınarak taraflar arasındaki satış sözleşmesi kapsamında karakteristik edim borçlusu satıcı olduğundan, davalının iş yeri hukuku olan “Türk Hukuku” uygulanarak uyuşmazlık çözümlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme görüşmelerinin 09/02/2011 tarihinde başladığını, sözleşmenin 11/02/2011 tarihinde kurulduğunu, 24/02/2011 tarihinde davalıya çimento bedelinin transfer edildiğini, davalının 25/02/2011 tarihli fatura düzenlediğini ve 27-28/02/2011 tarihinde malı limanda yüklemek üzere hazırlıklara başladığını, … tarafından 17/02/2011 tarihinde düzenlenen ve çimentoların standartlara uygun olduğunu belirten raporunun ise henüz sözleşmenin imzalanmadığı aşamada 09/02/2011 tarihinde alınan numuneye dayandığını, oysa taraflar arasında henüz sözleşme bulunmadığı bir tarihte alınan numunenin müvekkiline gönderilen çimentodan alınan numune olmasının mümkün olmadığını, bundan dolayı raporun gönderilen çimentolarla ilgisinin bulunmadığını ileri sürmektedir. Buna karşılık davalı ise, sözleşme görüşmelerinin çok daha önceden başladığını belirterek buna ilişkin 26/01/2011 tarihli elektronik postayı ibraz etmiş; ayrıca numunenin alındığı çimentonun üretimi tamamlanmış ve siloya konulmuş çimento olduğunu, raporda numunen adı ve tarifi ile ilgili kısmın tamamının davacıya gönderilen ürünle uyumlu olduğunu, ürünlerin paketli olarak satıldığını, numunelerin en geç üretim ve paketleme sırasında alındığını, numune alımı işleminin sektördeki uygulamalara uygun olduğunu savunmaktadır. Somut olayda davacı taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu olan çimentonun sözleşmede kararlaştırılan standartlara uygunluğunun denetlenmesi, ürünlerin sayımının yapılması, gemiye yüklenmesine nezaret edilmesi için bağımsız ve tarafsız uluslararası denetim ve gözetim şirketi olan …’den hizmet almıştır. Her ne kadar 17/02/2011 tarihinde düzenlenen ve çimentoların standartlara uygun olduğunu belirten raporun henüz sözleşmenin imzalanmadığı aşamada, 09/02/2011 tarihinde alınan numuneye dayandığı ileri sürülmüş ise de, tarafların sözleşme görüşmelerine daha öncesinden başladıkları ibraz edilen e-posta içeriklerinden anlaşılmaktadır. Numuneler, standartlara uygunluğu bakımından rapor düzenlemek konusunda geçerliliği olan … firması tarafından alınmıştır. Numunelerin ürünlerin paketlenme safhası tamamlanmadan önce alınması gerekliliğinin de tabi bulunmasına göre davacının numunelerin kendisine gönderilen ürünlerle ilgili olmadığına yönelik iddiaları yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte davacının iddiasına dayanak rapor ise Mısır gümrük sahasında alınan numunelere dayanmakta olup, bilirkişi heyeti tarafından bu numunelere uygulanan analiz yönteminin hangi standarta ait olduğu, Mısır Devleti tarafından yaptırılan incelemenin gerçekleştirildiği laboratuvarın uluslararası alanda akredite edilmiş bir laboratuvar olup olmadığı tespit edilememiştir. Bu durumda gönderilen çimentonun ayıplı olduğuna ilişkin iddiaların ispatlanamadığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/06/2021