Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/821 E. 2021/901 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/821
KARAR NO: 2021/901
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2018
NUMARASI: 2017/341 Esas 2018/1239 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin 9.823,08- TL asıl alacak ve 5.975,14- TL faiz olmak üzere toplam 15.798,22 TL’nin davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının hiçbir faturaya itiraz etmediğini, buna rağmen kötü niyetli olarak takibe ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında mutabakata varılmış bir borç/alacak bakiyesi belirlenmeden davacı yanın faturalar keserek doğrudan icra takibi başlattığını, faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini ve müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, davacı tarafça faturaların tebliğine, iddiaya konu ticari emtianın teslimine dair hiçbir delil sunulmadığını, iddia edilen alacağın likit ve muaccel olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini,temerrüt ihtarı bulunmaksızın takip öncesi işlemiş faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 9.823,08 -TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı kayıtlarında alacak mevcut ise de, davacının dava konusu fatura içeriği hizmeti/ürünü verdiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği, davalı şirketin çalışanlarının SGK kayıtlarında faturanın teslimine ilişkin bir bilgi olmadığı, davacı vekili tarafından son duruşmada toplanacak başkaca da delil bulunmadığının bildirildiği gerekçesiyle, yemin delili hatırlatılmaksızın ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili;mahkemenin 30.01.2018 tarihli duruşmadaki ihtara rağmen delil sunmayan tarafın lehine karar verdiğini, ticari defterlerin ibrazının HMK’nın 222. maddesinde düzenlendiğini,faturaların davalı çalışanına elden imza karşılığı tebliğ edildiğini, davalının müvekkili şirkette yetkili olan şahıslarla işi yaparak akabinde mail yolu ile faturalar hakkında yazışmış olduğunu,…’nın imzalı fatura hakkında yazısının mevcut olduğunu, yine davalı çalışanlarından … tarafından yazılan mailde faturada sorun olmadığının görüldüğünü, … tarafından gönderilen mailde, fatura hakkında değişiklik talebi belirtildiğini, tüm bu deliller söz konusu iken, faturanın tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla satıcı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Eldeki davada; davalı faturalar konusu mal ve hizmetin verilmediğini, teslim edilmediğini savunmaktadır. Bu durumda faturalarda yazılı mal ve hizmetin davalıya verildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Somut olayda davacı alacağı toplam 8 adet faturaya dayalı olup, tüm faturalarda teslim alan imzası mevcut olduğu gibi, mal satışına ilişkin faturalara dayalı olarak düzenlenen irsaliyelerin tümünde de davalı çalışanı olarak … ve …’in imzaları bulunmaktadır. Fatura ve irsaliyelerde teslim alan imzası bulunan kişilerin davalı çalışanı olmadıkları ileri sürülmüş olup, getirtilen SGK kayıtlarında da bu kişilerin davalı çalışanı olarak kayıtları bulunmamaktadır. Ancak davacı tarafça sunulan mail yazışmalarında … tarafından davalı şirkete ait mail adresi kullanılmış olup, yazışma içerikleri de takip ve dava konusu faturalara ilişkindir. Bu durumda dava konusu faturalar konusu mal ve hizmetin davalıya verildiğinin kanıtlandığı sonucuna varılmıştır. Bu doğrultuda bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacının kanıtlanan alacak miktarı olan 9.823,08 TL üzerinden davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetli değildir.Dava dilekçesinde işlemiş faiz istemi usulen harçlandırılarak itirazı iptali talep edilmemiş olduğundan ,davanın yalnızca asıl alacağa ilişkin olduğu kabul edilmiştir.Dava konusu alacak faturaya dayalı olup likit nitelikte ve davalı da itirazında haksız bulunmakla, davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görüldüğünden başvurusunun kabulüne, hükümdeki hata /eksiklik yeniden yargılama gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/341 Esas – 2018/1239 Karar sayılı 12/12/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kabulüne, Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline, Takibin 9.823,08 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren davacının talebi aşılmamak üzere avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, Kabul edilen alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında 1.964,61- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 671,01-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılan 167,76-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ‬503,25-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 203,76-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından ödenen 123,50-TL tebligat ve posta gideri, 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 923,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan 31,13-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021