Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/815 E. 2021/746 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/815
KARAR NO: 2021/746
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2018
NUMARASI: 2017/674 Esas-2018/1289 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili banka tarafından dava dışı … A.Ş.’ye 27.01.2014 tarihli 5.000.000-TL bedelli kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalının sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, yine ödenmemesi üzerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durduğunu ,icra dosyasına yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında, asıl borçlunun OHAL kapsamında kapatılan şirket olduğunu, KHK ile kapatılan şirketin alacak ve borçlarının durumunun ne olacağının KHK ile düzenlendiğini, bu düzenlemenin 670 Sayılı KHK nın 5.maddesinin 4.fıkrası ile 675 sayılı KHK nın 16/3 maddesinde yer aldığını, önce rehne müracaat kuralının ihlal edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2 maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek 675 sayılı KHK 16/3 maddesinde kefillere müracaat edilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, bizkart yönünden 2.092,03- TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 temerrüt faizi, 1 nolu ticari para kredisi alacağı yönünden 238.566,65 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile bu miktara takip tarihinden itibaren % 30,24 temerrüt faizi uygulanmasına,2 nolu ticari para kredisi alacağı yönünden 101.725,15 TL asıl alacak olmak üzere 102.112,57-TL üzerinden itirazın iptaline,asıl alacağa %30,24 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 81.000-TL asıl alacak olmak üzere toplam 81.481,72- TL üzerinden itirazın iptaline,asıl alacağa % 40,78 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 311.000-TL asıl alacak olmak üzere toplam 312.767,88 TL üzerinden itirazın iptaline asıl alacağa %40,46 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 145.000-TLasıl alacak olmak üzere toplam 145.855,56 TL üzerinden itirazın iptaline asıl alacağa % 40,46 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 78.522,93 -TL asıl alacak olmak üzere toplam 78.771,87- TL üzerinden itirazın iptaline, asıl alacağa % 40,78 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 24.000-TL asıl alacak olmak üzere toplam 24.098,28- TL üzerinden itirazın iptaline ,asıl alacağa %28,28 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu kredi yönünden 21.436,04 -TL asıl alacak olmak üzere toplam 21.520,82- TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa %27,12 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 24.900-TL asıl alacak olmak üzere toplam 25.046,99 TL üzerinden itirazın iptaline asıl alacağa yıllık %40,48 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 51.846,26- TLasıl alacak olmak üzere toplam 52.060,39- TL üzerinden itirazın iptaline asıl alacağa %28,32 temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 70.329,23 -TL asıl alacak olmak üzere toplam 70.552,20 – TL üzerinden itirazın iptali ile asıl alacağa yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, … nolu ticari kredi yönünden 100.000-TL asıl alacak olmak üzere toplam 100.590,04- TL üzerinden itirazın iptaline asıl alacağa yıllık % 40,46 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine, gayrinakti alacak yönünden müteselsil kefilin sorumluluğu bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 1-Davalı vekili ,asıl borçlu … A.Ş nin 670 Sayılı KHK kapsamında kapatdığından asıl borçlu yönünden takip yapılamayacağını, kendisinin de kapatılan şirketin ortağı olduğundan takibin düşmesi gerektiğini , davacı bankanın KHK tarafından öngörülen 60 günlük hak düşürücü süre içinde ilgili kuruma başvurması gerekirken bu konuda idareden müracaat bulunup bulunmadığının sorulmadığını,670 Sayılı KHK gereğince asıl borçlu hakkında takibin düşürülmesi gerektiğini,TBK 591 maddesi ve KHK birlikte değerlendirildiğinde kefil görünen kişinin de asıl borçlu ile aynı haklara sahip olduğunu, tek istisnasının borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiğini, asıl borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde olmayıp KHK ile kapatıldığını, ayrıca dava konusu alacağın asıl borçlu tarafından ipotek verilerek teminat altına alındığını bu ipotekler var iken kefile başvuramayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davacı vekili katılma yolu ile verdiği istinaf dilekçesinde,genel kredi sözleşmesinin 4.4 , 5.20 maddeleri gereğince çek sorumluluk bedeli yönünden gayrı nakti kredilere ilişkin taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davacı bankadan kullanılan kredilerin geri ödemesi için müteselsil kefil davalı hakkında yapılan yapılan takibe yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı; elkonularak malvarlığı hazineye devredilen asıl borçluya başvurulamayacağından müteselsil kefilin de sorumluluğunun sona erdiğini ileri sürmüştür. 670 sayılı KHK 5(1) maddesinde ;20/7/2016 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan KHKler gereğince kapatılan kurum, kuruluş,.. taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya,.. idare etmeye, avans dahil her türlü alacak,..kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi. yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici.. belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı..olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıklar değerlendirilerek uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurumların taahhüt ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye,..finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi,elden çıkarılması için her türlü tedbiri almaya, devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum larına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye…vakıflar yönünden Vakıflar GM, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir.” Aynı kararnamenin (3) nolu bendinde “Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. ” denilmiştir. Asıl borçlu şirket 667 sayılı KHK ile kapatılarak 16.8.2016 tarihi itibariyle sicil kaydının terkin edilmiştir. 675 sayılı KHK nin 16.maddesi ” kapatılan kurum ve kuruluşların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı KHK nin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. “hükmünü haizdir. Ancak;somut olayda kefalet sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı TBK nın kefalete ilişkin hükümleri uygulanacaktır.Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir.KHK larda kapatılan şirketlerin borçlarına müteselsil kefalet verenlerin kefaletinin sona ereceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. 678 Sayılı KHK’nın 37. maddesi de TMSF nin kayyım olarak atandığı şirketlerde, şirketin doğrudan veya dolaylı borçlarının ödenmesi için öncelikle şirket lehine kefil olan ortak, yönetici veya bunlarla bağlantılı üçüncü gerçek veya tüzel kişilerin malvarlığına müracaat edilir.” denil diğinden bu hükmün de kefalete bir etkisi bulunmamaktadır. 27.01.2014 tarihli genel kredi sözleşmesine davalının TBK 586 hükümlerine göre geçerli bir kefaleti mevcut olduğu ,670 Sayılı KHK 5. (4) maddesindeki düzenlemenin müteselsil kefilleri kapsamadığı,yine İİK’nun 45. maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup müteselsil kefiller hakkında uygulanmadığı gözetildiğinde davalı vekilinin alacaklı bankanın müteselsil kefil davalıya başvuramayacağı yolundaki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalının kredi sözleşmesinde kullandırılan ve kullandırılacak olan kredilere kefil olduğu, çek kanuni karşılık tutarının deposunun talebi için açık bir sözleşme hükmüne ihtiyaç duyulduğu,davacı bankanın sorumluluk tutarını davalıdan talep edebileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı-esasen kapatılan şirketin ibrazı mümkün olmadığından çek sorumluluk bedeli yönünden gayri nakdi kredilere ilişkin talebin reddine dair verilen mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar gereğince davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/(1) b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Adli yardım kararı sebebiyle harç alınmayan davalıdan 85.764,37- TL karar ve ilam harcı alınarak hazineye gelir kaydına, Davacıdan alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2021