Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/808 E. 2021/772 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/808
KARAR NO : 2021/772
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2018
NUMARASI: 2016/1195 Esas- 2018/1113 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle,davacının lojistik ve kargo sektöründe hizmet veren bir firma olduğunu, davalı firma ile 02.04.2013 tarihindeki taşıma hizmet sözleşmesi ile yük taşıması için anlaşıldığını, davalı tarafın fazla kesilen hak ediş bedelleri neticesinde alması gerektiğinden fazla akaryakıt kullanmasının borcun kaynağını oluşturduğunu, borçlu tarafından söz konusu fazla akaryakıt kullanımı sonrası müvekkil şirket tarafından bu tutarın davalı tarafa rücuen fatura edildiğini belirterek davalı hakkında yapılan icra takibinde itirazın iptali ile davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın davalının ikametgahı Ankara’da açılması gerektiğini, 2014 yılı Mart ayında iş sözleşmesinin davacı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini,müvekkilinin davacı firmada her bir aracının yaptığı sefer üzerinden hak ediş almak sureti ile 4.500-TL KDV aylık hizmet bedeli ile çalıştığını,müvekkilin araçlarına sefere çıkmadan önce davacı firma adına kayıtlı taşıt tanıma sistemi ile mazot yüklendiğini ve taşıt tanıma sistemi ile mazot bedelinin doğrudan davacı lojistik firmasına yansıtıldığını, müvekkilinin davacı firma ile yapmış olduğu sözleşmenin 3 yıllık olmasına rağmen , sefer için mazot yüklü araçları ile hazır halde beklerken kendisine iş sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin sözleşmenin feshedilmesi ile birlikte davacı firmada olan alacaklarının ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ispat külfeti yerinde olan davacının fazla akaryakıt tüketimine ilişkin ,düzenlenen faturaların tüketimle uyumlu olup olmadığına ilişkin delil ibraz edilmediği gibi takip dayanağı faturaların usulüne uygun olarak kayıt altına alınıp alınmadığına yönelik olarak ticari defter ve kayıtların da sunulmamış olması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili İstinaf dilekçesinde, davalı tarafından yapılan itiraza göre, mazotların iş için alındığının ikrar edildiğini, ayrıca alacağı olduğundan takas talebinde bulunduklarını, bu durumda davalının itiraz ederken ticari ilişkiyi kabul ettiğini ve alacak iddiasında bulunduğunu İİK gereği itirazı ile bağlı olduğunu, ispat külfetinin davalıda olduğunu belirterek mahkemenin hatalı değerlendirme yaptığını belirtmiş ve verilen red kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır.Davacı tarafından davalı hakkında İstanbul … İcra dairesinin … E. Sayılı dosyası ile 2 adet faturaya dayalı olarak itiraz iptali davası açılmış, davalı tarafından 29.02.2016 tarihinde verdiği itiraz dilekçesinde talep edilen bedellerin mazot bedeli olduğunu, mazotların iş için alındığını ancak sözleşme feshedilince iadesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin fesih tarihi itibarı ile kendisinin davacıdan yaklaşık 10.000-TL alacağı bulunduğunu belirtmiştir.Dosya içinde davalıya yapılmış ödeme emri tebliğ belgesinin bulunmadığından itirazın süresinde olup olmadığı belli değildir. Davalı tarafından verilen cevap dilekçesi , dava dilekçesinin vekile tebliğ edilmiş olması nedeni ile süresinde olduğu kabul edilmiştir. İtiraz iptali davasında vekilin umumi vekaletnamesi bulunsa dahi müvekkilinin talimatı olmadan tüm davaları takip etme yetki ve zorunluluğu yoktur.Borçlunun takibe itiraz aşamasında tayin ettiği vekilin bu davada yetkili bulunup bulunmadığı davanın açılması sırasında belli olmadığından dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliğ edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak davalı verdiği cevap dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmiş olmakla, tebligatın TK 21/2 maddesine göre yapıldığı,2 nolu haber kağıdının adresin kapısına yapıştırıldığına ilişkin ibare bulunduğu görülmüştür.Tebligat Kanunu 21/2 uyarınca yapılacak tebligatlarda komşunun açık kimliği tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenemeceği, (Yargıtay 12 HD 02.03.2021-1453/2304) dosyadaki tebligatta bu hususa riayet edilmediğinden cevap dilekçesinin süresinde verildiğinin kabulü gerekmektedir.Davalı tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ve cevap dilekçesi ile akdi ilişki ve faturaya konu mazotların alındığı ikrar edilmiştir. Ancak davacıda bulunan alacağının mahsup edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalı tarafından verilen itiraz dilekçesi ve cevap dilekçesine göre davalının da davacıdan alacağı bulunduğunu iddia edildiğine göre HMK’nın 190. maddesine göre davacıda bu miktar alacağı bulunduğunun ispat külfeti davalı borçlu üzerindedir.Mahkemece bu konuda davalıya alacağını ispat yönünde delilllerini bildirmek üzere süre verilmesi ve davalının delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/(1)a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/10/2018 Tarih 2016/1195 Esas-2018/1113 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/05/2021