Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/791 E. 2021/1976 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/791
KARAR NO: 2021/1976
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2017
NUMARASI: 2014/1220 Esas 2017/565 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında 01.11.2011 -31.12.2012 bitiş tarihli … nolu …’s Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin deposunda 29.08.2012 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde, müvekkili müşterisi üçüncü şahıslara ait emtiaların tamamının yanarak zayii olduğunu,meydana gelen yangın akabinde, konuyla ilgili sigorta poliçesi çerçevesinde, gerekli tüm başvuruların yapıldığını, müvekkilinden talep edilen tüm evrakların zamanında davalı şirkete teslim edildiği, davalı … şirketi konuya ilişkin hasar dosyası açtığını, dava konusu edilen alacak ve hasar ile ilgili müvekkilinin ayrıca dava dışı … Sigorta A.Ş.’den tarafsız ekspertiz şirketi tarafından yapılan incelemeler neticesinde poliçe kapsamında … Sigorta A.Ş.’den tazmin edildiği, ancak davalı … şirketinin her ne kadar sigorta tazminatı kapsamında kalan hasar gerek şifahi gerekse yazılı olarak defalarca talep edilmiş ise de herhangi bir ödemede yapmadığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına % 20 icra inkar tazminatı ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili ; 13.4.2017 tarihli dilekçesi ile ,yangın nedeniyle müvekkilinin toplam 8.736.464,60-TL ödemeyi müşterisi şirketlere yaptığını ,… Sigorta AŞ den 8.302.606,57-TL ödeme aldığını , 434.800-TL bakiye hasar miktarı kaldığını beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; dava konusu hasarın …’s Sorumluluk Sigortası Poliçesi kapsamında olmadığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete bu hususun yazılı ve sözlü olarak iletildiğini,… Sigorta A.Ş.’den aldığı 3.554.806,70 Euro sigorta tazminatı yanında bir de müvekkili şirketten poliçe kapsamına girmeyen dava değeri kadar ayrı ve ikinci bir tazminat elde etmeye çalıştığını, sigortalının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bahse konu deponun, poliçe teminatı altında olmadığını, eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, poliçe şartı gereği efektif ve nominal stok arasında fark var ise müvekkilinin sadece 50.000-eurodan sorumlu olacağını,ekspertiz raporu ekleri ve hasar dosyalarının tümüyle getirtilmesi gerektiğini, davacının inkar tazminatı talebinin alacağın likit olmaması nedeni ile kabul edilemez olduğunu,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece bilirkişi incelemesi kararı verilmesi ve davacıya zarar görenlere ödemiş olduğu belge, fatura ve irsaliyeleri dayanakları ile birlikte sunması için verilen sürelerin 1 yıl olduğunu, davacı tarafın gerekli özeni göstermeyerek belgeleri araştırıp temin etmeyerek ihmalinin sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu, dosyada bulunan bilgi ve belgeler birarada değerlendirilerek süresinden sonra sunulan ödeme belgeleri ayrık tutulmak sureti ile yapılan inceleme sonucunda davacı tarafça zarar miktarı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Davacı vekili; mazereti nedeniyle katılamadığı 02/03/2017 tarihli duruşmada istenilen belgeleri sunmaları için 2 hafta süre verildiğini, ara kararın 13/03/2017 tarihinde tarafına tebliğ edildiğini, 12/04/2017 tarihli dilekçe ekinde 1 klasör halinde 93 ayrı müşteriden temin edilebilen ödeme belgelerinin mahkemeye sunulduğunu, ancak bu delillerin kesin süre içerisinde sunulmadığından bahisle değerlendirmeye alınmadığını, 18/05/2017 tarihli duruşmada belgelerin sunulmuş olmasına ve bilirkişi incelemesi talebinde bulunmalarına rağmen tahkikatın bittiğinin bildirildiğini, HMK 357/3 uyarınca mahkemece incelenmeyen delillerin incelenmek üzere dosyanın bilirkişiye tevdiini, evrakların 2 haftalık süre içerisinde temininin fiilen olanaksız olduğunu, davacı taraf olarak yargılamanın uzamasına da sebep olunmadığını, ödeme belgelerinin yargılamanın her aşamasında sunulabileceğini, 7 klasörden oluşan hasar dosyasında bilirkişilerin eksik ya da yeterli olmadığını beyan ettikleri belgelerin tamamının mevcut olduğunu, kararın kaldırılarak HMK 357/3 maddesi uyarınca dosyanın bilirkişiye tevdiine, davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili katılma yolu ile yaptığı istinaf talebinde, karar tarihindeki euronun efektif satışına göre 13.636,50-TL eksik vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek kararın vekalet ücreti bakımından düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:6100 sayılı HMK’nın “Dava Dilekçesinin İçeriği” başlıklı 119/1-e-f maddesine göre; davacı, dava dilekçesinde, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini açıkça göstermek zorundadır.Dava ve cevap dilekçelerinin verilmesinden sonra tarafların iddia ve savunmalarını kanıtlayıcı delil bildirmeleri mümkün değildir.Tahkikatın amacı, kural olarak delil toplamak değil, delilleri incelemek ve değerlendirmektir.6100 sayılı HMK’nın sistematiği içinde; tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmamaktadır.(Yargıtay HGK nun 2014/1226 esas ,2016/1057 karar sayılı ilamı ) Davacı tarafça dava dilekçesi ile ;davacı şirkete ait Lojistik deposunda çıkan yangın neticesinde ; müşterilere ait pek çok emtianın yandığını ,müvekkili tarafından emtia sahiplerine ödemeler yapıldığını ,… Sigorta tarafından hasarın bir kısmının emtia sigortası poliçesinden ödendiğini ,bu şirket tarafından düzenlenen ekspertiz raporları ibraz edilerek hasar dosyalarının celbinin istenildiği ,emtiası hasar gören müşteriler adına düzenlenen fatura suretleri de ibraz edilerek ;davalı tarafından düzenlenen …’s Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında depolanan mallara ilişkin olmak üzere teminat limiti olan 500.000-euro ödemenin davalıdan tahsili talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince; hasar dosyaları celp edilmiş, mali müşavir bilirkişi de seçilerek bilirkişi incelemesi de yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından tutulan tutanakda ; yangında zarar gören müşterilerden 11 ayrı firma ile yapılan mutabakatların sunulduğu ,diğer şirketlerin müşterilerden temin edildiğinde sunulacağı ,yangın nedeniyle mahsuplaşma , dekont ,fatura şeklinde pek çok işlem yapıldığı belirtildiği ,davacı vekili tarafından hasar dosyalarında müşteri taleplerinin bulunduğunun beyan edildiği tutanağa bağlanmıştır.Bilirkişi kurulu raporu içeriğinde “Davacının 3.şahıs müşterilerinin zararını tazmin ettiğine veya ettiği rakamın miktarına ilişkin delilin dava dosyasına sunulmadığı ,ödeme belgeleri sunulduğunda nihai rapor verileceği “yolunda görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu üzerine ; Mahkemece 03.11.2016 tarihli celsede davacıya ödemeler ile ilgili beyanda bulunmak ve belge sunmak üzere 30 günlük süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından 30 günlük süre içinde beyanda bulunulmadığı gibi belgede sunulmamıştır. Bu kez 02.03.2017 tarihli celsede davacı tarafa HMK 140 maddesindeki meşruhatı içerir davetiye çıkarılmış davetiye 13.03.2017 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından iki haftalık kesin süre geçtikten sonra 13.4.2017 tarihinde 1 klasör halinde 93 adet mutabakat belgesi sunulmuştur. Davacı tarafından dava dilekçesi ve delil listesinde hasar dosyaları ve ödeme belgelerine ,tarafların ticari defter ve kayıtlarına da delil olarak dayanılmıştır. Emtia sigortacısı … Sigorta tarafından müşteri talepleri dikkate alınarak ,yanan emtia belirlenerek bir kısım tazminat ödemesi yapılmıştır. Yanan emtialara ilişkin evraklar toplanmıştır. Bu belgeler klasörler halinde dava dosyası ekinde bulunmaktadır. Ayrıca ; davacı taraf delil olarak ticari defterlere de dayanmış olup ; ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle davacının sunduğu ödeme listesinin mevcut olup olmadığı tesbit edilebilecektir. Tahkikat aşamasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenecek bir hususu davacı tarafa yükleyerek belge ibrazı için iki haftalık kesin süre verilerek çözümlenmesi mümkün bulunmamaktadır.Müşteri mutabakatları hiç sunulmasa da yangın esnasında depolarda bulunan emtia ve davacı ödeme yapmış ise tesbiti mümkün bulunmaktadır.İlk derece mahkemesince bilirkişi kurulu tarafından yapılacak inceleme ile çözümü gereken hususun davacı tarafdan kesin süre verilerek müşteri mutabakatı talep edilmesi ve neticede ,davacının yaptığı ödemeleri ispat edemediğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekili tarafından belgeler ve davacının ticari defter ve kayıtları incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken süresinde belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin hüküm delillerin toplanmaması ve değerlendirilmemesi kapsamında kaldığı sonucuna varıldığından kararın kaldırılmasına ,davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2017 Tarih 2014/1220 Esas 2017/565 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Kararın niteliğine göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacı 31,40-TL davalı 31,40-TL ) istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2021