Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/787 E. 2021/915 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/787
KARAR NO : 2021/915
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2018
NUMARASI: 2017/1064 Esas 2018/853 Karar
DAVA: İpoteğin Fekki
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkiline ait İstanbul İli … İlçesi … Mahallesinde bulunan … parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı banka lehine dava dışı … firmasının kredisine teminat olmak üzere 200.000-TL bedelli ipotek konulduğunu, dava dışı borçlu şirketin davalı bankaya herhangi bir borcunun ve riskinin kalmadığını öğrendiklerini, bunun üzerine 03/11/2016 tarihinde ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya başvurduklarını, ancak banka tarafından ipoteğin kaldırılmadığını belirterek söz konusu ipoteğin kaldırmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; dava dışı … firmasının borcuna teminat olmak üzere davacı adına kayıtlı taşınmazı müvekkili banka lehine 2.dereceden 200.000-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, firmanın kullandığı kredilere konu teminat mektuplarının iade edilmesinden sonra ipoteğin fekkini talep eden davacıya fek için gerekli masrafları karşılaması halinde işlem yapılacağının bildirildiğini, davacının toplam 262,50-TL fek masrafını ödeyip işlem başlatma imkanına sahip iken bu miktarı ödemekten kaçındığını, haksız olarak dava açtığını, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, halen fek masrafı yatırılması halinde işlem yapmaya hazır olduklarını, ipoteğin kaldırılmaması ile ilgili tüm kusur ve sorumluluğun davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine davalı bankanın kredi borçlusu Yiğitler firmasının borcuna teminat olmak üzere davalı banka lehine 200.000-TL bedelli ipotek şerhi konulduğu, davalıya yazılan yazı cevabı ve davalı vekilinin dilekçelerindeki kabulünden de anlaşılacağı üzere ipoteğe dayanak olan kredi konusu teminat mektuplarının bankaya iade edilmiş olduğu, dolayısıyla ipoteğin dayanağının kalmadığı ve fekki koşullarının oluştuğu, bu kapsamda davacı tarafından davalı bankaya 03/11/2016 tarihinde başvuru yapıldığı, davalının ise cevabi olarak 07/11/2016 tarihinde masraf yatırılması halinde işlem yapılacağını belirttiği, ancak davacı tarafından ipotek fek masrafı yatırılmayarak iş bu davanın açıldığı, ipotek resmi senedinden de anlaşılacağı üzere ipoteğin fekki için gerekli masraflardan davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının fek masrafını ödeyerek ipoteği kaldırma imkanı bulunmasına rağmen bunu yapmayarak dava açma yolunu tercih etmesi sonucunda davalı davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulüne karar verildiği halde müvekkili lehine nisbi vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderleri ve harçlarına hükmedilmesi gerektiği halde müvekkili lehine vekalet ücretine, yargılama giderlerine ve harçlara hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacının ipoteğin fekki için gerekli masrafı yatırıp ipoteği fek etme imkanı varken kötüniyetli olarak bu davanın açıldığını; davanın açılmasında hiç bir hukuki yarar bulunmadığını; davacı tarafından müvekkili bankaya müracaat edilmesi üzerine gerekli masrafların yatırılması halinde ipoteğin fekkedileceğinin bildirildiğini, davanın tamamen davacının masrafları yatırmamakta ısrar etmesinden kaynaklandığını; mahkemece de fek masraflarından davacının sorumlu olduğu kabul edilmesine rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın açılmasına müvekkili bankanın sebebiyet vermediğinin tespit edilmesine rağmen müvekkili banka lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini ve harçla ilgili sorumluluğun yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacıya ait İstanbul İli … İlçesi … Mahallesinde bulunan … parsel sayılı, 1.kat 7 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydına 08/08/2012 tarihinde … Bankası lehine dava dışı şirketin davalı bankaya olan borcu için 200.000-TL bedelli ipotek şerhi konulmuştur. Tarafların beyanları ve bankadan gelen yazı cevabı dikkate alındığında davacının taşınmazına ipotek tesisine dayanak olan kredi konusu teminat mektuplarının iade edildiği, banka açısından herhangi bir risk kalmadığı hususu ihtilaf dışıdır.Davacı vekili, müvekkilinin ipoteğin fekki için bankaya müracaat etmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, bu nedenle davanın açıldığını ileri sürmektedir. Davalı banka ise, ipoteğin fekki için davacının ipoteğin fekki masraflarını yatırması gerektiğini, bu hususun sözleşmede de yer aldığını, buna rağmen davacının masrafları yatırmaması nedeniyle ipoteğin fekkedilmediğini, davanın kötüniyetli olarak açıldığını savunmaktadır.Davacı tarafından 03/11/2016 tarihinde ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya müracaat edilmiştir. Davacının bu talebini karşılık davalı banka 07/11/2016 tarihli yazısı ile ipotek fek masraflarının ipotek veren olarak davacının karşılaması durumunda vakit kaybedilmeksizin ipotek fek işlemlerine başlanacağı belirtilmesine rağmen davacı tarafından ipoteğin fekkine ilişkin masraf yatırılmayarak 09/11/2016 tarihinde iş bu dava açılmıştır. Bu durumda davanın açıldığı tarih itibariyle davalının haklı olduğunu kabul etmek gerektiğinden davalı karar harcı ile davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu olmaz iken davacının ise karar harcı ile davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekmektedir (Yargıtay 19. HD. 03/10/2019 T. 2018/2119 E. 2019/4616 K.). O halde mahkemece, açıklanan bu hususlar dikkate alınarak, harçtan davacı sorumlu tutularak davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1064 Esas-2018/853 Karar sayılı ve 21/12/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE, İstanbul İli … İlçesi … Mahallesinde bulunan … parsel sayılı, 1.kat 7 no.lu bağımsız bölüm üzerinde bulunan, alacaklısı … Bankası A.Ş, borçlusu … olan, 200.000- TL bedelli, 08/08/2012 tarihli ve … yevmiye sayılı ipotek şerhinin KALDIRILMASINA”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 13.662-TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.366,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.295,80-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafça yapılan yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,Davalı vekili için takdir olunan 22.450-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/06/2021