Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/785 E. 2019/738 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/785
KARAR NO : 2019/738
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2019
NUMARASI : 2018/310 E.- 2019/63 K.
DAVA : İtirazın İptali (Deniz Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ :23/05/2019
Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkili nezdinde Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı ….A.Ş.’nin Çin’de … isimli firmadan satın aldığı emtianın Çin’den İstanbul Ambarlı Limanına nakliye işinin davalı tarafından üstlenildiğini, ancak emtianın nakliye esnasında hasarlandığını ve buna ilişkin tutanak düzenlendiğini, ekspertiz incelemesi sonucu emtianın davalının kusuru ile hasarlandığının tespit edildiğini ve poliçe kapsamında sigortalıya hasar bedelinin ödendiğini, davalıya gönderilen rücu ihtarından sonuç alınamaması üzerine alacağın rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, milletlerarası yetki itirazında bulunduklarını, zira dava konusu taşımaya ilişkin konişmentonun taşıma şartlarını içeren arka yüzünde yer alan navlun sözleşmesi m.26’da düzenlenen yetki anlaşması uyarınca, Londra Yüksek Mahkemesinin yetkili olduğunu ve İngiliz Hukukunun uygulanacağını, dolayısıyla bu davada Londra Yüksek Mahkemesinin yetkili olduğunu, ayrıca davacı iddia ve taleplerinin de haksız olduğun savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşımaya ilişkin konişmetonun taşıma şartlarının yer aldığı 26.maddesindeki yetki klozu ile işbu konişmento tahtındaki taşımalardan kaynaklanacak tüm uyuşmazlıklara İngiliz Hukukunun uygulanacağının, yetkili mahkemenin ise Londra İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi olduğunun kararlaştırıldığı, konişmentonun incelenmesinde, gönderenin … Ltd. alıcısının sigortalı …A.Ş olduğu, yükleme limanının Shangai-Çin, tahliye limanın İstanbul-Ambarlı limanı olduğu ve taşıyanın … olup somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklanmış olması nedeniyle konişmentoda yer alan yetki şartına göre uyuşmazlığın yetkili kılınan Londra İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinde görülmesi gerektiği, dolayısıyla davalının milletlerarası yetki itirazının haklı olduğu gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Mahkemenin haklı bulduğu davalı tarafın yetki itirazının dayanağı TTK Mad.1237/f.1 hükmü olup bu hükmün davaya konu olaya uygulanmasının hatalı olduğunu, zira TTK Mad. 1237/f.2; “ Taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkiler navlun sözleşmesinin hükümlerine bağlı kalır ” hükmü haiz olduğunu, hasarlanan emtianın nakliyesi işinin davalı … A.Ş. tarafından üstlenildiğini ve taşıtanın ise müvekkili sigortalısı … A.Ş. olduğunu, Yüksek Yargıtay’ın kararlarına göre taşıtan ve taşıyan arasında ilişkinin navlun sözleşmesine göre belirleneceğini, dolayısıyla navlun ilişkisinin tarafları olan ve yabancılık unsuru bulunmayan davacı ve davalı arasındaki ihtilafın milletlerarası yetki ile Londra İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi’nde çözümlenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ortaya koymakta olduğunu, 2-… A.Ş.’nin taşıma işini üstlendiğini, dolayısıyla taşımanın nasıl ya da fiili olarak kim tarafından gerçekleştirildiğinin, müvekkilinin sigortalısı ile…A.Ş. arasında taşıma ilişkisi kurulduğu gerçeğini değiştirmediğini, bu sebeple … A.Ş.’nin fiili taşıyıcı ile konşimento tahtında ortaya koyduğu hukuki ilişkinin dolayısıyla yetki itirazının, ilişkinin tarafı olmayan müvekkili şirket sigortalısını bağlamayacağını, 3-Konişmento hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, somut olayda tarafların yetki şartı hususunda açıkça bilgilendirilmeleri gerektiğini, fakat, dosyadaki konşimentonun sigortalı veya alıcı tarafından imzalandığını, konşimento hükümlerinin kabul edildiğini gösteren hiçbir ibare bulunmadığını, ayrıca konşimentoda yer alan klozda da her uyuşmazlığın Londra’da çözümleneceğinin kesin, tereddütsüz ve açıkça anlaşılmamakta olduğunu, 4-Konşimentoda yetkili mahkemenin özellikle tek yetkili mahkeme olarak belirtilmediğini, yabancı mahkeme lehine yapılan yetki klozunun, Türk mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmanın yerine Türk mahkemesinin yanında bir ek yetki tesis etmekte olduğunu, 5-Davalının ikametgah Mahkemesinde kendini daha iyi savunabilecek olmasına karşın yetki itirazında bulunmasının M.K.’nun 2.maddesindeki dürüstlük kuralı ile de bağdaşmayacağını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK 1472.maddesi uyarınca Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi uyarınca ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı, yasal sürede uluslararası yetki itirazında bulunarak mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle yetki itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. TTK 1237/1 maddesi uyarınca taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkide konişmento esas alınır. Somut olayda dava konusu konişmento incelendiğinde, gönderenin … Ltd., gönderilenin sigortalı … A.Ş. ve taşıyanın … olduğu görülmüş olup, o halde konişmento hükümlerinin tarafları bağlayacağı açıktır. MÖHUK 47/1 maddesi “Yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Anlaşma, yazılı delille ispat edilmesi hâlinde geçerli olur. Dava, ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması veya Türk mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması hâlinde yetkili Türk mahkemesinde görülür.” şeklinde düzenlenmiştir. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir. Somut olayda dava konusun emtianın yüklemesinin yabancı bir limandan yapılmış olması, taşımayı yapan geminin yabancı bayraklı olması ve yetki itirazında bulunan davalının acentesi olduğu taşıyan şirketin yabancı bir şirket olması dikkate alındığında uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı kabul edilmiştir. Öte yandan dava konusunun münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmadığı, taşıma akdi ilişkisinden kaynaklandığı da açıktır.Konişmentonun arka yüzünde yer alan 26. maddesinde açıkça konişmentonun İngiliz Hukukuna göre yorumlanacağı ve konişmentodan kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda Londra Yüksek Mahkemesi’nin münhasıran yetkili olacağı düzenlenmiş olup, bu durumda iş bu davada da münhasıran Londra Yüksek Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan kural olarak genel işlem koşulları içeren sözleşmeler düzenlenmesi, yasal sınırlar içinde hukuken mümkündür. Ancak, Yasanın 25.maddesine göre, “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz. Somut olayda ise, taraflar arasında düzenlenen konişmentodaki yetki şartına ilişkin bu hüküm tacir olan sigortalı tarafın kolayca anlayabileceği bir içerikte olup, ayrıca uyuşmazlık halinde mahkemenin yetkisinin düzenlenmesine ilişkin hüküm konulması, dürüstlük kuralına aykırı bir düzenleme sayılamayacağından, haksız işlem şartı olarak kabul edilemez. O halde ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Gerekçeli kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 23.05.2019