Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/784 E. 2019/971 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/784
KARAR NO : 2019/971
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2019
NUMARASI : 2018/164 E.-2019/34 K.
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2019
İlk derece mahkemesince mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin işleteni olduğu gemi için yakıt talebinde bulunulması üzerine davalı şirkete ait yakıt barcı tarafından fatura karşılığında yakıt tedarik edildiğini, bu yakıt alım işlemi sonrası geminin yükünü teslim etmek üzere yola çıktığını ve davalıdan tedarik edilen yakıtı kullanmaya başladığını, ancak bir süre sonra egzoz değerlerinin ana makineye hasar verecek ısılara ulaştığını ve bu nedenle geminin mazota geçerek limanda demirlediğini, yapılan kontrolde makine hasarı ve arızası oluştuğunun tespit edildiğini, davalıdan alınan akaryakıt numunesi incelendiğinde yakıtın akışkanlığının olması gerektiği gibi olmadığının tespit edildiğini, bilirkişi incelemesi sonucu gemi motoru üzerinde oluşan hasarın yanlış ve uygun olmayan yakıt kullanımından kaynaklandığının ve zararın davalıdan satın alınan yakıttan kaynaklandığının tespit edildiğini,geminin zarar gören parçalarının değiştirildiğini ve seyrine devam etmesi için yeni akaryakıt satın alındığını, müvekkilinin yaşanan gecikme nedeniyle kazanç kaybına da uğradığını ileri sürerek müvekkilinin toplam 605.924,32-USD ve 49.568,54-TL zararının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, pasif husumet itirazında bulunduklarını, zira taraflar arasında herhangi bir satım akdi olmadığını, ayrıca aktif husumet itirazlarının bulunduğunu, zira davacının geminin işleteni olduğuna dair bir belge sunmadığını, davacının yasal sürede ayıp ihbarı da yapmadığını, talep edilen zarar tutarının fahiş olduğunu ve zararı ispata yönelik delil sunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın, satın alınan gemi yakıtının ayıplı olduğu iddiasıyla yakıt kullanımından kaynaklanan zararların tazmini istemi olduğu, dava konusu uyuşmazlığa mahkemenin görev alanına giren TTK’nun 5.kitabında yer alan Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin uygulanacak herhangi bir hüküm bulunmayıp, davanın ayıplı mal satışına ilişkin TTK’nun 23.maddesi ile TBK’nun 219 ve devamı maddelerine göre genel hükümler dairesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, yasal sürede talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Her hukuki uyuşmazlıkta olağan olduğu üzere taraflar arasında genel hükümlere dayanan bir ilişkinin bulunduğunu, ne var ki dava konusu uyuşmazlık bakımından önemli olanın uyuşmazlığın TTK hükümleri uyarınca deniz ticaretinden kaynaklanmış olması olduğunu, talep edilen yakıtın müvekkilinin işleteni olduğu … Imo numaralı …. isimli geminin işletilmesi için tedarik edildiğini, deniz ticaret gerçekleştirilirken, iş bu ticareti fillen gerçekleştiren gemide davalı tarafından tedarik edilen yakıt sebebiyle zarar meydana gelmiş olup geminin bir süre işletilemediğini ve müvekkilinin ciddi kayıplara maruz kaldığını, olayda deniz ticaretine uygulanacak bir hüküm bulunmaması sebebiyle ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait gemi için davalıdan satın alınan akaryakıtın ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.TTK’nun 5. kitap kısmında ‘Deniz Ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar ise Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir.Öte yandan, TTK’nun 932/2 m. “Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde “yola elverişli” sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, buna göre geminin uygun ve yeterli yakıta sahip olması, yola elverişliliğini belirleyen hususlardan olduğu gibi; 31/10/2012 tarih ve 28453 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği uyarınca, yakıt alımı özel usullere de tâbi tutulmuştur. Ayrıca davacı yan, ayıplı akaryakıt satışı nedeniyle geminin arızalandığı, arıza nedeniyle liman hizmetleri alındığı, tamir masraflarının oluştuğu ve kazanç kaybına uğranıldığı gibi iddialarda da bulunmuştur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın çözümünde Deniz Ticareti hükümlerinin de dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla iş bu davada Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevli olduğu(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 12.02.2013 tarihli 2012/1910 E., 2013/2385 K. sayılı emsal kararı) sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kararı yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)a-3 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2019 Tarihli 2018/164 Esas 2019/34 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 08/07/2019