Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/769 E. 2021/548 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/769
KARAR NO: 2021/548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2016/345 Esas 2018/1267 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; müvekkilinin …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … plakalı araçların kendisine satışı için davalılardan … ile anlaştığını, buna karşın davalı …’a toplam değeri 1.110.000.00 TL olan 37 adet çek verdiğini, haricen müvekkilinin kredi kartından araç satışına ilişkin 15.000.00 TL ödendiğini, 5.750.00 TL’yi de davalı …’e banka kanalıyla gönderdiğini, davalı … ile diğer davalıların grup şirketleri olduğunu, müvekkilinin ticari ilişkisinin sadece … ile olmasına rağmen verilen bazı çeklere … sahibinin isteği ile … ve …’nın hamil olarak yazıldığını, belirtilen üç şirketin yetkililerinin de aynı kişiler olduğunu, … ile yapılan ön sözleşmelerden sonra müvekkiline 11 araçtan sadece 5 tanesinin devredildiğini, devredilen beş aracın satış bedellerinin toplamının 342.950.00 TL olduğunu, müvekkilinin davalılara verdiği çeklerden 20.03.2015 tarihine kadar olanların tamamının ödendiğini, müvekkilinin toplamda 463.000.00 TL değerinde çek ödediğini, 15.000.00 TL nin kredi kartı ile ödendiğini ve 5.750.00 TL’nin ise banka kanalıyla gönderildiğini ve bu hali ile de toplam ödemenin 483.750.00 TL olduğunu, davalı … tarafından müvekkiline ayrı ayrı tarihlerde banka kanalıyla toplam 114.500.00 TL gönderildiğini, müvekkilinin davalılara bugüne kadar 483.750.00 TL ödeme yaptığını, 457.450.00 TL borçlandığını, buna göre davalıların müvekkiline 26.300.00 TL bakiye borcunun bulunduğunu, müvekkilinin kalan bakiye ve davalılarda kalan çeklerinin kendisine iade edilmesini talep ettiğini, halen davalıların elinde bulunan çeklerin değerinin 647.600.00 TL olduğunu, davalıların iade etmesi gereken bu çeklerin davalılar tarafından arkalarının yazdırılmaya başlandığını ve Bakırköy … İcra müdürlüğünün … esas, Bakırköy … İcra Dairesinin … esas, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyaları ile takip başlatıldığını, davalının ödenmeyen bu çeklerele ilişkin 11 adet çek yaprak bedeli olan 13.200.00 TL’yi tahsil ettiğini, ayrıca borçlu icra dosyalarında 3. şahıslara yolladığı 89/1 ihbarnameleri ile toplamda 12.000.00 TL tahsil ettiğini, bu miktarlar düşüldüğü zaman borçlu olmadıklarının tespitini istedikleri rakamın 622.400.00 TL’ye düştüğünü belirterek, dava dilekçesinde ayrıntılı dökümü yapılan 17 adet çekten dolayı müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile icra marifetiyle tahsil edilen 12.000.00 TL bedelin istirdatına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; müvekkillerinden … ile davacılardan … arasında birçok araç alım satımı işlemi gerçekleştirildiğini, ancak davacının iddia ettiği gibi fazladan çek verilmesi ve ödemeler yapıldığı halde arabaların verilmemesi gibi bir durumun sözkonusu olmadığını, davacıların müvekkillerine borçlu olduklarını ve açtıkları davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı şirket ile müvekkillerinden … arasında 24.02.2014-27.05.2014 tarihleri arasında …, …, … ve … plakalı araçların karşılıklı olarak alım ve satımlarının yapıldığını, ön sözleşmeleri daha önceden yapılan anaçların 27.05.2014 tarihinde davacıya satıldığını ve aynı günde davacı tarafından müvekkiline geri satıldığını, bu satış işlemlerinin araçların geri iadesi olmadığını, bağımsız satışlar olduğunu, müvekkilinin davacıya araç bedellerini nakit ödediğini, davacının ise araç bedellerini vadeli çeklerle ödediğini, davacının içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı aşmak için bu yola başvurduğunu, … plakalı araç için müvekkilinin davacıya 75.000 TL ödeme yaptığını, davacı tarafından ise müvekkiline toplam 80.000-TL bedelli üç adet çek verildiğini ve bu çeklerin ödendiğini, … plakalı araç için müvekkilinin davacıya 30.000-TL peşin ödeme yaptığını, davacı tarafından ise müvekkiline toplam 40.000-TL bedelli iki adet çek verildiğini, bu çeklerden 15.000-TL bedelli olanın ödendiğini, diğer çekin ise ödenmediğini, … plakalı araç için müvekkilinin davacıya 35.000-TL peşin ödeme yaptığını, davacı tarafından ise müvekkiline 50.000-TL bedelli iki çek verildiğini, çeklerin ödenmediğini, … plakalı araç için müvekkilinin davacıya 120.000-TL peşin ödeme yaptığını, davacının ise müvekkiline toplam 150.000-TL bedelli 7 adet çek verdiğini, çeklerin keşide tarihlerinde ödendiğini, davacıya müvekkili tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının satış esnasında nakit olarak yapıldığını, bakiye kalan kısmın ise banka kanalıyla gönderildiğini, alış sözleşmelerinde bu hususların ve araçların ne şekilde ve nasıl satıldığının ayrıntılı olarak yazıldığını, tüm sözleşmelerde davacının imzasının olduğunu, ödenen çeklerin başka araçlar için verildiğini ve araçların teslim edilmediğini göstermeye çalıştığını, daha sonra müvekkili tarafından davacıya altı adet araç daha satıldığını, bu araçların yine vadeli çeklerle satıldığını, araçların çek verilerek vadeli olarak alındığından daha yüksek bedellerle satıldığını, davacının yine bu çeklerin bir kısmını ödediğini, bir kısmını ise ödemediğini, davacının yazılan çeklerin çek bedeli olan meblağların bankalardan tahsil edildiği beyanının doğru olduğunu, ancak bu bedeller düşülerek icraya konulduğunu, yine davacının icra dosyasından 89/1 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilerek dava tarihi itibariyle 12.000.00 TL tahsil edildiğini iddia ettiğini, davacının bu beyanının ise doğru olmadığını, haciz ihbarnamesi ile sadece Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından tahsilat yapıldığını, yapılan tahsilatın davacının iddia ettiği kadar olmadığını, müvekkili tarafından davacıya 2015 Haziran ve Temmuz ayı vadeli toplam 80.000 TL bedelli iki adet çek verildiğini ve bu çeklerin de ödendiğini, davacının müvekkiline borçlu olduğunu, çeklerin iadesi ile ilgili olarak yazılı veya sözlü bir talebinin de olmadığını, çekler yazılmaya başlayınca müvekkilinden süre talep ettiğini, ancak ödeme yapmadığı gibi haksız ve mesnetsiz olarak iş bu davayı açtığını, müvekkilinin davacı aleyhine toplamda 8 dosyada 352.626.00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığını, çeklerin bir kısmının ise icraya konulmadığını, davacılardan …’in tüm çeklerde aval veren olarak şahsi imzasının bulunduğunu, tüm araç alım satış işlemlerinin davacı şirket ile müvekkillerinden … arasında gerçekleştiğini, diğer davalıların ise … yetkilileri … ve …’nin diğer ortak ve yetkilisi olduğu şirketler olduğunu, çeklerin bazılarının bu şirketler adına kesildiğinin doğru olduğunu, çeklerin diğer şirketler adına kesilse de davacının borçlu olduğunu belirterek, davanın reddi ile müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı şirketin davalılara araç satışı karşılığında toplam 36 adet 1.110.600.00 TL tutarlı çekler verdiği, bu çeklerden 463.000.00 TL tutarlı 18 adet çekin ödendiği, 18 adet 647.600.00 TL bedelli çeklerin ödenmediği, davalılar tarafından davacı şirkete 347.550.00 TL tutarlı sadece 5 adet araç satıldığı, davalıların, tespit edilen bu rakamın noter satış sözleşmelerine göre olduğunu, halbuki gerçekte araçların ileri tarihli çeklerle yüksek bedelle satıldığı yönünde savunmada bulunduğu, ancak bu savunma doğrultusunda dosyaya yazılı delil sunulmadığından bu savunmaya itibar edilmediği, davacıya davalılar tarafından 114.500.00 TL bedelin ödendiği, davacının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına haricen 12.000.00 TL’lik ödeme yaptığı, davacının karşılıksız çıkan 11 adet çekine bankalar tarafından 13.200.00 TL’nin ödendiği, davacının davalı …’e 16.04.2014 tarihinde 750.00 TL, 05.05.2014 tarihinde 5.000.00 TL, …’e ise 04.11.2014 tarihinde kredi kartı ile 15.000.00 TL olmak üzere 20.750.00 TL ödediği, buna göre (ödenen çekler toplamı 463.000.00 TL, davalılara yapılan nakit ödeme 5.750.00 TL, davalılara kredi kartı ile ödeme 15.000.00 TL, 11 çek garanti tutarı 13.200.00 TL, toplam 496.950.00 TL) 496.950.00 TL’nin davacı tarafça ödendiği, davalılardan 347.550.00 TL tutarında 5 aracın satın alındığı, ayrıca 114.500.00 TL banka havalesi ile geri ödeme alındığı, toplamda alınan mal ve nakit değerinin 462.050.00 TL olduğu, davacının davalılara verdiği toplam çek bedeli 1.110.600.00 TL olduğundan bedelsiz kalan çek tutarının 648.550.00 TL olduğu, davacı tarafça davaya konu edilen çeklerin toplam değeri 647.600.00 TL olduğu belirtilerek bu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin istendiği gerekçesiyle, davacıların davaya konu edilen çekler nedeniyle toplam 647.600.00 TL borçlu olmadığının tespitine ve taleple bağlılık ilkesi gereği İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yatırılan 12.000.00 TL tutarın istirdadına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPERİ: İstinaf yoluna başvuran davalılar vekili; müvekkili tarafından davacıya 894.950-TL karşılığı 10 adet aracın devredildiğini, bunlardan … plakalı aracın davacının talebiyle …’a devredildiğini, diğer araçların ise davacı şirkete devredildiğini, ayrıca müvekkilleri tarafından davacıya toplam 194.500-TL ödeme yapıldığını, toplam ödemenin 1.089.450-TL olduğunu, ancak mahkemece sadece 5 aracın satışının kabul edildiğini, 2 çekle yapılan 80.000-TL’lik ödemelerinin ise araç hesabına dahil etmediğini, davacının bu ödemeyi … plaka sayılı araç satışı nedeniyle alındığını iddia ettiğini ancak delil sunmadığını, fakat mahkemece bu beyana itibar edildiğini, ayrıca …, …, … ve … plakalı araçların hesaba dahil edilmediğini, oysa bu araçların müvekkili tarafından davacıya satılması sonrasında aynı gün tekrar müvekkiline satıldığını, bu araçların iadesinin söz konusu olmadığını, araçları vadeli çeklerle satın alan davacının peşin olarak düşük fiyata müvekkiline geri sattığını, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin de bu araçların satım-alımının yapıldığı 27.05.2015 tarihine yakın tarihlerde olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin ödemelerinin bu dört araç için yapıldığını, bu ödemeler dışında müvekkili şirketler ve yetkililerinin şahsi hesaplarından ödemeler yapıldığını, delil listesinde bildirmelerine rağmen hesap hareketlerinin getirtilmediğini ve bu hususta bir inceleme yapılmadığını, yine dosyaya satış sözleşmesi sunulan … plakalı aracın noter sözleşmesinin getirtilmediğini, tanık dinletme taleplerinin de uygun görülmediğini, davacının araçların ön sözleşmelerinin boş olup sonradan doldurulduğunu iddia ettiğini, ancak taleplerine rağmen davacının isticvap edilmediğini, yine davacının defterlerinde müvekkili … firmasına verilen çekler nedeniyle 76.000-TL alacaklı göründüğünü, ancak çekler … firmasının kayıtlarında bulunmadığını, bu nedenle müvekkili … Gıda yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacılar tarafından araç satış bedeli olarak verilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve ödenmiş tutarın istirdatı istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen harici satım sözleşmelerine istinaden davalı … tarafından tarafından davacılara …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … plakalı araçların satıldığı, davacılar tarafından davalılara satış bedelleri karşılığında toplam 1.110.600-TL bedelli 36 adet çek verildiği, bu araçlardan …, …, …, … ve … plaka sayılı araçların davacıya devredildiği, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında …, …, …, …, …, …, …, … plaka sayılı araçlara ilişkin harici satım sözleşmeleri düzenlenmiş olduğu, noterliklerce düzenlenmiş olan satış sözleşmelerine göre …, …, …, …, … plaka sayılı araçların davalı tarafından davacıya devrinin, … plaka sayılı aracın davacı tarafından davalıya devrinin, … plakalı aracın ise davalı tarafından dava dışı …’a devrinin gerçekleştirildiği, sunulan harici satış sözleşmelerine göre …, …, … ve … plaka sayılı araçların ise 22.05.2014 tarihinde vadeli çekler karşılığında davalı tarafından davacıya satıldığı, aynı araçların bu kez 24.05.2014 tarihinde bu kez peşin ve daha düşük bedellerle davacı tarafından tekrar davalıya satıldığı, davacı şirket tarafından davalılara araç satışı karşılığında verilen toplam 36 adet 1.110.600.00 TL tutarlı çeklerden 463.000-TL tutarlı 18 adet çekin davacı tarafından ödendiği, 18 adet 647.600.00 TL bedelli çeklerin ise ödenmediği, dava konusu çeklerin bir kısmına dayalı olarak davalı … tarafından davacılar aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …, …, …, …, … ve … esas sayılı dosyalarıyla kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, … esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu şirket tarafından 29.12.2015 tarihinde 12.623,85 TL ve 11.05.2016 tarihinde 8.548,83 TL ödeme yapıldığı, yine davacı tarafından davalıya toplam 230.750-TL ödeme yapıldığı, davalıların ise davacıya yaptığı toplam ödeme tutarının 114.500-TL olduğu, ayrıca davalıya bankalarca ödenen çek sorumluluk bedeli tutarının 13.200-TL olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar vekilince müvekkili …’ya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmüşse de, davalı, davacının keşidecisi olduğu ve dava konusu edilen 20.05.2015 keşide tarihli 40.000-TL tutarlı ve 20.06.2015 keşide tarihli ve aynı bedelli çeklerin lehtarı durumunda olduğu, bu hususun davalılar vekilince cevap dilekçesiyle de kabul edildiği anlaşılmakla, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir. 2918 sayılı yasanın 20/2-d maddesi uyarınca; trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devir ve satışına yönelik sözleşmelerin resmi şekilde yapılması zorunludur. Resmi şekilde yapılmayan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler, taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Bu kapsamda taraflarca düzenlenen harici satım sözleşmeleri hukuken geçersiz olsa da, tarafların araç satış bedellerini resmi senedin aksine daha yüksek bir bedelle kararlaştırmaları mümkün ve tarafları bağlayıcı niteliktedir. Bu nedenle araç bedelleri bakımından harici sözleşmelerde belirlenen bedeller esas alınması gerekirken, resmi satış sözleşmelerindeki bedeller esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalıdır. Satışa konu …, …, … ve … plaka sayılı araçların 22.05.2014 tarihinde vadeli çekler karşılığında davalı tarafından davacıya satıldığı, aynı araçların bu kez 24.05.2014 tarihinde bu kez peşin ve daha düşük bedellerle davacı tarafından tekrar davalıya satıldığı tespit edilmiş, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu araçlar davacı tarafından davalıya iade edilmiş gibi değerlendirilmiştir. Oysa satış sözleşmeleri birbirinden bağımsız olup, satış bedelleri arasında vadeli/peşin satışa istinaden fark bulunduğu, aracı satın alan davacının sözleşmeyi feshetmesi mümkün iken aynı aracı bir gün sonra farklı bedelle satıcısına tekrar satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, davacının araç bedellerini de peşin aldığı sözleşmelerde belirtildiğine göre, davacıların söz konusu dört aracın kendilerine satıldığı bedel tutarınca davalılara karşı sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen karar bu yönüyle isabetsizdir. Davalılar vekilince, … plaka sayılı aracın davalının isteği üzerine dava dışı …’a devredildiği ileri sürülmüş, mahkemece ise bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır. Taraflarca düzenlenen 23.12.2014 tarihli harici sözleşmeye göre bu araç 162.500-TL bedelle davalıya satılmış, ancak resmi devri dava dışı kişiye yapılmıştır. Satış sözleşmesinde davacı tarafından davalıya bu araç satış bedeli olarak 40.650-TL bedelli 4 adet çek verildiği belirtilmiş olup, bu çekler de davacı tarafından dava konusu edilmiştir. Bir kimsenin almadığı bir araç için çek vermesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, dava dışı … tarafından davalıya ödeme yapıldığına dair de bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda davacıların bu aracın satış bedelinden sorumlu olduğu açık olup, bu aracın satış bedeline karşılık verilen çekler yönünden davanın kabulü doğru değildir. Taraflarca düzenlenen harici sözleşmelere göre karşılıklı satışa konu olan … plaka sayılı aracın resmi satış sözleşmesi ve trafik kayıtları getirtilmemiş, harici sözleşme gereği aracın devrinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği denetlenmemiştir. Yine davalılar vekilince müvekkili şirketler ve yetkililerince davacılara geri alınan araçlar için ve başkaca ödemeler yapıldığı ileri sürüldüğüne göre, banka hesap özetleri getirtilerek, eksik deliller de toplandıktan sonra yukarıda açıklanan tespitler doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/345 Esas-2018/1267 Karar sayılı ve 20/12/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 11.310,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/04/2021