Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/726 E. 2021/786 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/726
KARAR NO: 2021/786
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2018
NUMARASI: 2018/913 Esas-2018/1158 KArar
DAVA: Yargılamanın Yenilenmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2021
İlk derece mahkemesince verilen yargılamanın iadesi talebinin reddine dair kararın yargılamanın iadesi talebinde bulunan … tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Yargılamanın iadesi talebinde bulunan davacı … dilekçesinde,davacı şirket yetkilisinin başvurusu üzerine , dava dışı …’nın müdürlük görevinin yoklukla malul olduğunun tespitine karar verildiğini,mahkeme tarafından verilen kararda şirketi savunmakla yükümlü kayyumun şirket aleyhine vermiş olduğu cevap dilekçesi ve davacı tarafın kasıtlı olarak mahkemeyi yanıltması sebebi ile kanaatimizce kastı aşan bir karar verildiğini, davacı tarafın hileli şekilde işlemler tesis ettiğini, davacının hukuki menfaat yokluğu olduğunu,dava yasal hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davalı şirket kayıtları incelendiğinde, bir takım hukuksuzlukların varlığının anlaşıldığını belirterek mahkemenin 2015/545 Esas- 2016/413 Karar sayılı kararının yeniden yargılamasının yapılarak davacının kötü niyetle açmış olduğu davasının reddine kararv erilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde , davacının yargılamanın yenilenmesi davası açmaya yetkili olmadığını, husumet yokluğu olduğunu,müvekkilinin davayı şirket ortağı ve müdürü olduktan sonra açtığını,asıl davada hukuki menfaatinin olduğunu, hisse devrine konu kararların usulüne uygun alındığını, ticaret sicilinde tescil edilerek ilan edildiğini belirterek yargılamanın yenilemesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yargılamanın iadesi davasının 17.10.2016 tarihinde açıldığı, yargılamanın iadesi talep edilen Mahkemenin 2015/545 Esas-2016/413 Karar sayılı kararının 06.05.2018 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile HMK’nın 379/1-b maddesi gereğince yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: … istinaf dilekçesinde, yargılamanın iadesi talep edilen dosyada davacı ile birlikte hareket edenlerin davalı şirketin borçlarını ödememek için yüz kızartıcı suçlara karıştığını ağır hapis cezasına mahkum edildiğini, davalının gizli ortaklarından Av. …’ün yüz kızarıtıcı suça karıştığını, Gebze 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/321 esas sayılı dosyasında yüz kızartıcı suça karışmaktan dolayı meslekten ihraç amaçlı ve aynı kişilerle alakalı ayrı ayrı 34 tanede soruşturma talimatı verildiğini,davalı şirketin kendisine borçlu olduğunu,borcun doğumundan sonra Av….’ın yönlendirmesi ile davalı şirketin içinin boşaltıldığını,bu şahıs marifeti ile Mahkemenin 2015/545 E. Sayılı dosyasında yokluk kararı ile …ı’nın görevinden alınıp,müdür olarak yaptığı işlemlerin yok hükmünde sayıldığını, bu dosyada taraf olmadığı halde mahkeme dosyasındaki kararın kastı aşan ağır hatalar içerdiğini, mahkemece usuli eksikliğe ilişkin bir karar vermeden yanlış hukuki nitelendirmeler sonucunda karar verdiğini, işbu kararın kaldırılıp red kararı verilmesi gerektiğini, karardaki 18.07.2014 tarihli genel kurul kararının iki kurucu unsurunun tam olduğunu, mahkemece görülen davada davacının dava açmasında hukuki yarar bulunmadığını, iş bu 18.07.2014 tarihli kararın davacının katıldığı 17.04.2015 tarihli karar ile ortadan kalktığını,dava konusu edilen müdürün azledilip davacının davalı şirkete müdür olduğunu,dava konusu edilen karar iptal edilmiş olduğundan tekrar mahkemece yokluğunun talep edilemeyeceğini,söz konusu davada davacının TTK’nın 445-446 maddeleri gereğince hukuki durumunun tespiti gerektiğini,hak düşürücü süreye ilişkin emredici hükümlerle ilgili karar verilmediğini, davacının davalı şirkete 27.04.2015 tarihinde ortak olduğunu,genel kurul kararı eski olsa da davalı ve davalıdan hisse alan halef selefler yönünden bağlayıcı olduğunu, paydaş olmayan kişilerinde yönetim kurulu üyesi olabileceğini,bu olayla ilgili olarak, davacı, davacının kocası veavukatı, davalı şirket ortağı …’nın ağır hapis ezalarına çarptırıldığını,davacı ve davalı şirket hakkında benzer nitelikte İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/535 Esas sayılı dosyasında da yargılama yapıldığını, dava dışı 3. kişi tarafından açılan davayı davalı kabul ettiğinden mahkemece davanın reddine karar verildiğini, bu kararın istinaf edilmesi ile istinaf talebinin de reddine karar verildiğini belirterek mahkemece davacının talebi doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de bir başka mahkemede tam tersine karar verildiğini, dolayısı ile mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile davacının davasının usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/545 Esas-2016/413 Karar sayılı ilamı ile verilen kararın yargılamasının iadesine ilişkindir. Yargılamanın iadesi 6100 Sayılı Yasa’nın 374. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, mahkemelerce kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilecek olağanüstü bir yoldur. 375. maddede yargılamanın iadesi sebepleri, 376. üçüncü kişilerin hükmün iptaline talep edebilme koşulları düzenlenmektedir. Somut olayda yargılamanın iadesi talep edilen İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/545E-2016/413 K. sayılı kararında, davacı …, davalı … Ltd. Şti. olup davalı şirketin 18.07.2014 tarihli ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine ilişkindir.İş bu karar 27.04.2016 tarihinde verilmiş,davacı … Paydaş-yönetici olarak davayı açmış olmakla yargılama aşamasında davalı şirkete temsil kayyımı atandığı ancak nihai kararın kayyıma tebliğ edilmemiş olması nedeni ile iş bu davanın açıldığı tarih olan 17.10.2016 tarihinde HMK 374/1 maddesi uyarınca kesinleşmiş bir karar bulunmamaktadır. Dairemizce daha önce 2017/497 Esas-2018/39 Karar sayılı kararı ile bu husus belirlenmiştir. Dairemizce verilen karardan sonra yargılamanın iadesi talep edilen karar davalı şirketin temsil kayyımına tebliğ edilmiş ve karar için süresi içinde kanun yollarına müracaat edilmediğinden 06.05.2018 tarihinde kesinleşmiştir.HMK 374/1 maddesi gereğince yargılamanın iadesi , kesin olarak verilen veya kesinleşmiş hükümlere karşı istenebilir.Kanun yolu denetimi açık ve henüz kesinleşmemiş olan kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi istenmesi mümkün değildir.Kanun yolu açık ve kesinleşmemiş olan hükümdeki ağır yargılama hatalarının kanun yolu denetiminde giderilmesi mümkündür.Bu hususu Mahkemenin HMK’nın 379/(1)-b maddesi gereğince resen gözetilmesi gerekmektedir.Yargılamanın iadesi davasının açıldığı 17.10.2016 tarihi itibarı ile kesinleşmiş bir karar bulunmadığından talebin reddine dair verilen mahkeme kararı hukuka uygundur.Yargılamanın iadesini talep eden …’in istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Yargılamanın iadesi talebinde bulunan vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TLharcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2021