Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/696 E. 2019/512 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/696
KARAR NO : 2019/512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/1064 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/04/2019
İlk derece mahkemesince verilen 14/01/2019 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; 19 yıldır kayıp olan teminat mektupları nedeniyle … T.A.Ş tarafından müvekkilinden (teminat mektuplarının şirket adına alınmış olmasına karşın) devamlı olarak komisyon bedeli talep edildiğini dava dilekçesinde bildirdiklerini, davalı bankanın müvekkilinin şahsından halen komisyon taleplerinin devam etmesi nedeniyle bu durumunun müvekkili tarafından maddi manevi dayanılmaz hal aldığını ileri sürerek telafisi güç ve hukuka aykırı olarak talep edilen komisyon bedellerinin ödenmesinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosya kapsamına, delil durumuna, henüz davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edilmemiş olmasına göre, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; teminat mektuplarının … T.A.Ş. Tarafından … San. ve Tic. A.Ş.’ne verildiğini, dolayısıyla komisyon bedellerinin bu şirketten talep edilebileceğini, bu bedellerin eskiden şirketin yönetim kurulu başkanı olan müvekkilinden talep edilebilmesi için mahkeme kararına ihtiyaç olduğunu, bankanın ise müvekkilinin şahsi hesaplarına blokeler koyarak komisyon bedeli talep ve tahsil ettiğinin dava dilekçesi ekinde sunulan yazı cevabı ile ispatlandığını, teminat mektuplarının 20 yıldır kayıp olduğunu, Mali Polis tarafından teminat mektuplarına el konulduğunu, teminat mektuplarının verildiği şirketin de ortada olmadığını, teminat mektuplarının zamanaşımına da uğradığını, haklılığın yaklaşık olarak ispat edildiğini belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep, banka tarafından talep edilen komisyon bedellerinin ödenmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tebdir kararı verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin 14/01/2019 tarihli ara kararı ile yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.HMK’nın 389. maddesi:, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda, iddia,savunma ve dosya kapsamındaki tüm deliller dikkate alındığında, davacının iddialarının doğruluğu ve haklılığı yapılacak tahkikat neticesi delillerin değerlendirilmesi neticesi anlaşılacağı ,dosyanın geldiği aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatının sağlanamadığı, teminat mektup komisyon bedellerinin ödenmesine devam edilmesinde de ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hali sözkonusu olamayacağından , ilk derece mahkemesi ara kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/04/2019