Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/679 E. 2021/702 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/679
KARAR NO : 2021/702
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2018
NUMARASI: 2016/996 Esas 2018/954 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı borçlu şirket aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı şirkete ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından borcun tamamına ve takibin tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı şirketin yapmış olduğu itirazları ile alacağın elde edilmesini imkânsızlaştırmak, zorlaştırmak niyetinde olduğunu, müvekkili şirketin borçludan takip tarihi itibarıyla 926.477,50-TL muacceliyet kesbettiğini, alacağı halen müvekkiline ödemediğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin adresinin … Cad. No:… Tankaya Palas Şişli/İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, dosyanın yetkili İstanbul mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, alacaklıya borçlarının bulunmadığı gibi taraflarına tebliğ edilmiş bir fatura da bulunmadığını, müvekkili şirketin asıl alacak borcu olmadığı için faturalara dair işletilecek faiz oranın da kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine doğru ve usulüne uygun itiraz ettiği, davacının icra takibini yetkisiz icra dairesinde yaptığı gerekçesiyle davanın yetkili icra dairesinde yapılmış olmasına ilişkin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; icra dairesinin yetkisine dair itirazın düzenlendiği İİK’nın 50 maddesinin atıfta bulunduğu HMK m.19/2’ye göre yetki itirazı yapılırken yetkili icra dairesinin de açıkça gösterilmesinin gerektiğini, oysa davalı borçlunun itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesini açıkça göstermediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki belirlemesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır.Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı HMK)’nın 447.maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca; mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’na yapılan yollamalar, 6100 Sayılı HMK’nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.İİK’nun 50.maddesi aynen “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.Bu açık atıf nedeniyle 1086 S.lı HUMK’un 25’inci maddesinin karşılığı olan ve yürürlükte bulunan 6100 S.lı HMK’nın 19’uncu maddesi düzenlemesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemenin (icra dairesinin) hangi yer mahkemesi (icra dairesi) olduğunu açıklamak zorundadır.Somut olayda icra takibi, Gebze …İcra Müdürlüğü nezdinde ilamsız icra takibi şeklinde başlatılmıştır. Ödeme emrinde borçlunun adresi, “… Mah. … Cad. No:…, B Blok Kat:1, No:1 Beşiktaş/İstanbul” olarak belirtilmiş ve ödeme emri 25/07/2014 tarihinde bu adreste tebliğ edilmiştir. Borçlu tarafından 01/08/2014 tarihinde itiraz dilekçesi verilmiştir. İtiraz dilekçesinde belirtilen ikamet adresi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği adres aynı olup, bu dilekçeyle yetki, borç, faiz ve fer’ilerine itiraz edilmiştir.Anılan dilekçenin yetki itirazına ilişkin bölümü aynen; “Takip borçlusu yapılan müvekkil şirketin halen faaliyet göstermiş olduğu adres … Cad. No:… Beşiktaş/İstanbul olup öncelikle takibin yetkili yer icra müdürlüğünde başlatılmamış olması sebebiyle takibe yetki yönünden itiraz ediyoruz” şeklindedir. Borçlu bu dilekçesiyle takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını ileri sürmüş olup aynı zamanda ikamet adresini de açıkça gösterdiğine göre yetkili olduğunu belirtmek istediği icra dairesini anlaşılacak şekilde gösterdiğini kabul etmek gerekir. Bu itibarla mahkemece takibin yetkili icra dairesinde başlatılmaması nedeniyle davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca yapılan istinaf incelemesi sonucunda, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2021