Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/672 E. 2019/506 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/672
KARAR NO : 2019/506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI : 2018/258 E.-2018/1224 K.
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/04/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Taşımacılık Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalıya 06/02/2018 günü teslim edilen polyester iplik mallarının akibeti sorulduğunda davalının çalışanı tarafından malların çalındığının anlaşıldığını, davalı şirket ile görüşüldüğünde ise olumsuz karşılık verilmiş olduğundan alacağın tahsili amacı ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak bu takibe itiraz ederek durdurduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile davanın açılarak yapılan itirazın iptaline takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icranın Kahramanmaraş icra daireleri olduğunu, müvekkili şirketin malı çalan kişileri bulduğunu bu konu ile ilgili Kahramanmaraş CBS’nin 2018/4018 dosya numarası ile işleminin devam ettiğini, davacının müvekkili şirkete başvuru yapmadan direk icra takibi başlattığını, alacağın miktarı konusunun belli olmadığını tespiti için yargılamanın gerektiğini, müvekkilinin taşınan malları … sigorta ettirdiğini, bu sebeple bu şirketinde davaya ihbar olunan sıfatı ile dahil edilmesinin gerektiğini, davacının sigorta şirketine başvurması gerekirken doğrudan müvekkiline başvurduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip yapılmış olması gerektiği ve bunun HMK 114/2 maddesi uyarınca dava şartı olduğu hususu dikkate alındığında yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının yetkili icra dairesinde takip yapılmış olması dava şartı yokluğundan HMK 115/2 mdaddesi gereği reddi gerektiği gerekçesiyle, icra takibinin yapılmış olduğu İstanbul İcra Müdürlüğü dosya kapsamı itibariyle yetkili olmayıp, yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip olmadığı ve davalı tarafça icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinin yetkili olduğunu, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğunu, malın teslim alındığı yer mahkemesinin de yetkili olduğunu,davalının yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmesi gerekirken davanın yetki yönünden reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanısına varılarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; taşımacılık sözleşmesi kapsamında malları davalı şirkete teslim eden davacının, mallarını kaybeden davalıya karşı İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyası ile başlatılmış olan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının dinlenilme koşullarından bir tanesi de takibin yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış olmasıdır.HMK 6(1) maddesinde düzenlenen genel yetkili yer dışında ,TTK nun 890(1) maddesinde birinci ve ikinci kısım (eşya taşıma) hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda ,malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkilidir.Somut olayda ; davalı tarafından davacı adına düzenlenen 6.2.2018 tarihli navlun faturasında ;taşımanın Silivri -K.Maraş güzergahında yapıldığı anlaşılmaktadır.Davacının iddiasına göre emtia alıcısına ulaşmamıştır. Dava dilekçesinde açıkça malların müvekkili şirketin merkezinden Kahramanmaraş’a taşınacağı bildirilmiştir. İTO internet sorgulama ekranından alınan firma sicil bilgilerine göre davacı şirketin adresinin Silivri olduğu, davalı tarafın yerleşim yerinin ve malların teslim edileceği yerin de Kahramanmaraş olduğu ,emtianın icra takibinin yapıldığı İstanbul İcra dairesi ve mahkemesi yargı alanında zarara uğradığına dair bir bilgi yoktur.Buna göre davacı emtianın yükleme yeri ve zarar gören sıfatıyla Silivri icra dairesinde takip yapabileceği gibi ; HMK 6(1) gereği davalının yerleşim yeri ve emtianın teslim edileceği Kahramanmaraş İcra Dairesinde takip yapabilecektir. Dava açarken ve icra takibi başlatılırken seçimlik yetki kapsamında birden fazla mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması halinde seçim hakkı davacı alacaklı da olup davacı alacaklı seçim hakkını yetkisiz icra dairesi olan İstanbul(Çağlayan) icra daireleri yönünde kullandığından, seçim hakkı davalı borçluya geçmiş, davalı borçluda genel yetkili icra dairesi olan Kahramanmaraş icra daireleri yönünde seçim hakkını kullanmıştır.Bu nedenle itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip gerektiği ve bu hususun HMK 114/2 maddesi uyarınca dava şartı olduğu dikkate alındığında yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının yetkili icra dairesinde takip yapılmış olması dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereği reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmüş davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/04/2019