Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/66 E. 2021/1854 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
2. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/66
KARAR NO: 2021/1854
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2018
NUMARASI: 2015/985 Esas 2018/1076 Karar
DAVA: Tazminat (Sigorta Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; 27.10.2013 günü … sefer sayılı … tescilli …. uçağının İstanbul AHL’ına 22.20 de inişini müteakip … nolu park yerine yönlendirildiğini, ancak bu park yerinin içinde davalı şirketin sorumluluğundaki konteynerler olduğundan, park yerine tam olarak giremediğini, kuyruğu emniyet şeridinin dışında beklemek zorunda kaldığını, aynı gün alana 22.27 de inen … tescilli … tipi uçağın …taksi yolundan kendisine tahsis edilen park yerine giderken … nolu park yerinin hizasından geçişi sırasında sağ kanadı ile bir önceki uçağın kuyruk kısmına vurduğunu, bu kaza sırasında sigortalı …’nin her iki uçağında gelen bu zararın tazmini için sigortacısına başvurduğunu, … Sigorta’nın hem hava aracı gövde sorumluluk sigortası, hemde hava aracı muafiyet altı sigortası kapsamında bir maddi hasar ödemesi yaptığını, … Sigorta’nın 31.12.2012 tarihli hava aracı muafiyet sigortası kapsamında sigortalısına 900.000- usd tazminat ödediğini, ödeme yaptıktan ve …’nin davalı şirket TGS’ye karşı sahip olduğu hukuki haklara halefiyet kazandığını ve sonra davacı şirket ile alacağın temliki sözleşmesi akdettiğini ve böylece tüm rücu ve tazminat haklarını davacı …’a temlik ve devir ettiğini, davalı TGS yer hismetlerinin talep edilen tazminatı ödememesi üzerine işbu davanın açıldığını belirterek … sigortadan temlik aldığı 900.000-usd’nin kaza tarihinden itibaren 3095 S.Y nın 4/a maddesi gereğince faiz işletilerek davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Müvekkili şirketin,hava limanında … dahil birçok havayolu taşımacılarına yer hizmeti verdiğini ve pilot istihdam etmediğini, kazaya karışan uçakların ve onları sevk ve idare eden personelin müvekkili şirket personeli olmadığını, davacının dilekçesine ekli krokide, müvekkil şirkete ait olduğu iddia edilen herhangi bir konteynerden bahsedilmediğini, yolcu uçaklarının yolcu indirip almasına mahsus özel düzenlenmiş, yolcu köprüsü olan bir alanda, uçakların yanaşmasına mani olacak büyüklükte bir konteyner varlığından söz etmenin abesle iştigal olduğunu, arkadan vurmak suretiyle kazaya sebebiyet vermenin, asli ve tek kusur olduğu şeklinde çok basit bir trafik kuralına rağmen, başkaca sorumlu aramanın iyi niyetli olmadığını, müvekkili şirketin, her iki durumda ve ifade edilen ihtimâllerin hiçbirinde dahli söz konusu olmadığı/olamayacağı gibi, istese dahi gerçekleşmesini önleyecek ne görevi, ne yetkisi, ne de imkânı olmadığını, davanın zaman aşımı süresi içinde açılmadığını,müvekkilin olmayan kusuruna binaen talep edilen meblağın fahiş olduğunu, hasar incelendiğinde, uçaklardan birinin kuyruk kısmında hasar bulunduğunu, diğerinde ise sadece kanadın uç kısmında hasar olduğunu, konunun, davacının iddiasının aksine, gövde ile bir ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,İstanbul AHL’nın pat sahasında (pist, apron ve taksi alanı) 27.10.2013 tarihinde …’na ait iki uçağın çarpıştığı maddi hasarlı kazada, … tescilli … tipindeki uçak 22:20’de ve … tescilli … tipindeki uçak 22:27’de piste inişlerini yaptıktan sonra, … uçak taksi yaparak … no’lu park yerine geldiği ve park yerinin içinde davalı Şirket’in sorumluluğundaki konteynerler olduğundan park yerine tam olarak giremeyerek kuyruğu emniyet şeridinin dışında beklediği sırada ,arkasından gelen … taksi yolunda taksi halindeki … uçak sağ kanadını, park sahasına tam olarak girememiş olan … uçağın kuyruğuna çarptığı , kaza sonrasında sigortalı … nin her iki uçağında gelen hasarı tazmin için sigortacısı … Sigorta’ya başvurduğu,… Sigorta’nın da, hasar bedelini hem hava aracı gövde sorumluluk sigortası hem de hava aracı muafiyet altı sigortası kapsamında karşıladığı,dava dışı sigortacının 31.12.2012 tarih ve … poliçe no’lu hava aracı muafiyet altı sigortası kapsamında sigortalıya 900.000- USD tutarında tazminat ödemesi yaptığı,tazminat ödemesini yaptıktan ve sigortalının sahip olduğu hukuki haklara halef olduktan sonra, 31.12.2012 tarih ve … poliçe no’lu hava aracı muafiyet altı sigortasından doğan tüm rücu ve tazminat haklarını davacıya temlik ettiği,alınan bilirkişi raporuna göre davalının kazada % 40 oranında kusurlu olduğu,toplam hasarın 3.733.310,50-usd olduğu gözönüne alındığında davalının kusur oranına isabet eden hasar miktarının 1.493.324,20-usd olduğu,bu hasar miktarının ilk 100.000-usd’sinin sigorta muafiyeti nedeniyle sigortalı …’nin üzerinde kaldığı,kalan 1.393.324,20 -usd hasar bedelinden sigorta poliçesindeki sorumluluk miktarı gözönüne alındığında 900.000- USD’nin ise muafiyet altı sigorta kapsamında ödendiği davacının da temlik sözleşmesi uyarınca bu miktarı kazada sorumluluğu bulunan davalıdan talep etme hakkı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 900.000 USD’nin ödeme tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLER: Davalı vekili;dosyada mevcut raporlar arasında çelişki giderilmeden gerekçesiz karar verildiğini, … pilotlarının ağır kusuru ve ve TBK hükümleri uyarınca adam çalıştıranın sorumluluğunun değerlendirilmediğini, davaya konu sigorta poliçesinin 31.12.2012 tarihli … nolu muafiyet altı sigorta olduğunu, dava dışı hava aracı gövde sigortasının dava konusu olmadığını, davacının davasını belirtilen sigorta poliçesi ve temlik belgesine dayandırdığını,TTK 1420.maddesi gereğince sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklar 2 yıl içinde talep edilmesi gerekirken zarar görene dava dışı sigorta poliçeleri kapsamında yapılan ödemelerin talep edilmesinin mümkün olmadığıını, TTK 1472 ve 1473 maddelerinde halefiyet ve miktarın belirlendiğini, işbu sigorta poliçesinden sigortalıya 900.000- USD ödenmesi ve kusur oranları değerlendirildiğinde bu bedelin tamamının ödenmesi konusundaki mahkeme kararının dayanağının bulunmadığını, bilirkişi kök ve ek raporlarında çelişkili tespitler yapıldığı halde çelişki giderilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığını, raporda yer alan kusur tespitinin de somut duruma uygun olmadığını, … pilotlarının ikrar ettiği üzere kazaya çalışanların sebebiyet verdiğini, pilotların … çalışanı olduğunu, kusurlu olarak kazanın oluşumuna sebep olduklarını davacının … ve çalışanlarından tahsil edemeyeceğini bildiği bedeli kendilerinden tahsil etme çabasında olduğunu, TBK 51 ve 52 maddelerinin değerlendirilmediğini, park alanındaki konteynırların kendilerine ait olmadığını, hava araçlarının sorumlu kaptan pilotunun kesin ve sınırsız yetkiye sahip olduğunu, kazanın meydana gelmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermediklerini eksik inceleme sonucu verilen kararın kaldırılmasını iadesini talep etmiştir.
GEREKÇE: 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa, bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. TTK 1420 maddesi gereğince” sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren iki yıl ,.. sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 6 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmünü haizdir.Somut olayda riziko 27.10.2013 tarihinde meydana gelmiş olup, eldeki davanın 2 yıllık süre dolmadan 27.10.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımını defiinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. … nin … Sigorta tarafından teminat verilen hava aracı gövde sorumluluk sigortası poliçesinde (…-…nolu poliçe) … -… uçakları için 1.000.000-usd muafiyet bulunduğu,yine … Sigorta tarafından aynı tip uçaklar için muafiyet altı sigorta poliçesi ile muafiyetlerin 100.000-usd düşürüldüğü böylelikle ,gövde sorumluluk sigortası poliçesi teminatı içinde olmayan 1.000.000-usd nin 900.000-usd sinin davaya dayanak poliçe ile teminat altına alındığı ve davacı tarafından temlik alınan hasar ödemesinin bu poliçeye dayalı yapıldığı anlaşılmaktadır.Buna göre … uçaklarında meydana gelen hasarlarda 100.000-usd muafiyet nedeniyle … üzerinde kalacak ,takip eden 900.000-usd muafiyet altı sigorta poliçesi ile , 1.00.000-usd yi aşan hasar bedeli hava aracı gövde sorumluluk sigorta poliçesinden karşılanacaktır. Yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde sigortalı … nin iki uçağının havalimanı sahasında maddi hasarlı kazaya neden oldukları; … tipi uçağın diğer uçaktan daha evvel piste indiği ,ancak … uçağın pilotunun park sahasında bulunan konteynerler nedeniyle park sahasına tam olarak park sahasına giremediği ,durumu hemen kuleye bildirdiği ancak bu uçaktan sonra piste inen … tipi uçağında taksi alanında ilerler iken kuyruğu emniyet şeridinin dışında beklemekte olan … uçağın kuyruğuna çarptığı belirlenmiştir.Maddi olay bu şekilde belirlenmiş iken … uçağın park sahasına tam olarak girememesinin nedeninin park sahasına yığılmış ve davalı vekilinin beyanıyla da anlaşıldığı üzere alana giriş yapan tüm havayolu taşıma şirketlerine hizmet verdiği,yer hizmeti veren davalının uçak park sahasında da düzeni sağlamakla yükümlü olduğu açıktır.Davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, park sahasına indirilen konteyner veya yükün tahliyesini emniyetli bir şekilde yapmakla yükümlü davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği belirlenmiştir.Buna göre; sigortalının … uçak nedeniyle kusuru olmadığı belirlenmektedir… tipli arkadan gelen uçağın yani sigortalının diğer uçağın %60 oranında ,… uçağın kazaya uğramasında davalıya %40 oranında verilen kusur somut olaya uygun görülmüştür.Bilirkişi kurulunun kök ve ek raporunda belirlenen kusur oranı bakımından bir çelişki bulunmadığı gibi somut durumun özelliklerine uygun ,davalı şirketin yükümlülükleri dikkate alınarak bir oran belirlendiği sonucuna varılmaktadır. İlk derece mahkemesinin de belirlenen kusur oranın benimsediği anlaşılmaktadır. Ancak elde ki dava bir rücuan tazminat davasıdır. Davacı tarafından temlik alınan alacak muafiyet altı sigorta poliçesi kapsamında ödenen 900.000-usd ye ilişkin olmakla bu poliçe kapsamında yapılan ödemenin rücusu talebinde sigortalının kusuru da dikkate alınmalıdır.Sigortalının kusuru davalıya yükletilemeyecektir. Buna göre sigortalının kusuru dikkate alınarak birbirini takip eden poliçelerde 100.000-usd muafiyetten sonra 900.000-usd hasar muafiyet altı sigortasından karşılanacak 1.000.000-usd yi aşan hasar ödemesinin ise …-… nolu dava konusu olmayan poliçeden yapıldığı kabul edilecektir.Buna göre her bir poliçeden ancak davalının kusuru oranında rücu edebileceği dikkate alınmadan muafiyet üstü poliçeden hak talep edilmiş çesine 900.000 -usd nin tümüyle davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Muafiyet altı sigorta poliçesinden ödenen 900.000-usd nin davalının kusuruna isabet eden 360.000 -USD için davanın kabulü,fazla istemin reddi gerekirken , davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, kararın kaldırılarak, yeniden hüküm verilmesine davanın kısmen kabulüne 360.000-usd’nin 21/04/2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4.a maddesi uyarınca faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2018 Tarih 2015/985 Esas 2018/1076 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın kısmen kabulüne; 360.000-usd nin 21.04.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4.a maddesi uyarınca kamu bankalarının usd cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 70.727,90-TL nispi karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44.204,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.522,96‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından peşin yatırılan 44.232,64-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 10.000-TL bilirkişi ücreti, 230,10-TL tebliğ gideri olmak üzere toplam 10.230,10-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 4.095‬-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 178,80-TL tebliğ giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 110-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 68.819,80-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı lehine takdir olunan 87.158,29-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 44.204,94-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan 153-TL posta masrafının davanın reddi oranında hesaplanan 101,50-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/12/2021