Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/645 E. 2021/754 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/645
KARAR NO : 2021/754
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 04/03/2019
NUMARASI: 2018/1312 Esas-2019/268 Karar
DAVA İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2021
İlk derece mahkemesince asıl davada verilen kararın davalı-karşı davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı-karşı davalı vekili; davalının müvekkili şirketten 2017 ve 2018 yıllarında fatura karşılığında mal alıp bir kısım ödeme yaptığını, ancak bakiye 21.274,20-TL borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaliyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karara verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı-karşı davacı vekili; müvekkilinin aldığı malların bedelini süresinde ödemekte olduğunu, ancak davacıdan alınan madeni yağın ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, bu konuda ihtarname keşide edilmesine rağmen davacı tarafından müvekkilinin zararının karşılanmadığını, bu nedenle ödemelerin askıya alındığını belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Davalı-karşı davacı vekili; davacıdan satın alınan … isimli madeni yağın, kullanıldığı makinelere hasar verdiğini, bu konuda ihtarname keşide edilerek zararın giderilmesi ve ayıplı ürün bedelinin ödenmesinin talep edilmesine rağmen davacı tarafından müvekkilinin zararının karşılanmadığını belirterek, 17.023,06-TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP: Davacı-karşı davalı vekili; müvekkili tarafından davalı-karşı davacıya satılan yağın … tarafından üretilip kapalı ambalajlı olarak satıldığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, karşı davacının ayıp iddiasını yasal süresinde ileri sürmediğini, makinede meydana geldiği iddia edilen arızanın sırf yağdan kaynaklandığının ispatlanamadığını belirterek, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; karşı dava zorunlu arabuluculuğa tabi olduğundan, 7155 sayılı yasanın 22 ve 23. maddeleri gereğince arabulucuya başvurulmadan dava açılamayacağı; asıl davada ise; davacı tarafın icra takibine konu ettiği alacağın dayanağını teşkil eden fatura bedellerine davalı tarafın herhangi bir itirazının bulunmadığı, bu nedenle fatura bedeli olan 21.274,03-TL asıl alacak yönünden davanın kabulünün gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı-karşı davacı vekili; faturaya itiraz edilmemesi halinde fatura içeriğinin doğru kabul edileceği karinesinin aksinin ispatının mümkün olduğunu, ancak mahkemenin faturaya süresinde itiraz edilmemesini fatura borcunun kabul edildiği şeklinde değerlendirdiğini, faturanın düzenleyenin lehine delil olabilmesi için tarafların ticari defter kayıtları ile de desteklenmesi gerektiğini, ancak mahkemece ticari defter kayıtları incelenmeden hukuka aykırı karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Fatura sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı, ticari ilişkiyi ve ticari mal satışını kabul etmekle birlikte, satılan bir kısım madeni yağın ayıplı olması nedeniyle ödemelerin askıya alındığını ileri sürmektedir. 04.03.2019 tarihli duruşmada da davalı-karşı davacı vekili, takibe konu ve alacağın dayanağı faturalara itirazlarının bulunmadığını, ancak fatura konusu madeni yağ ayıplı olduğundan müvekkilinin makinelerine zarar verdiğini beyan etmiştir.bununla birlikte zarar iddiasına ilişkin karşı davanın istinaf edilmediği gözetildiğinde davalının ödemediği sabit olan bakiye alacaktan sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu durumda bakiye alacağın miktarında da ihtilaf olmadığından ilk derece mahkemesince ticari defter ibrazı ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesi eksik inceleme olarak nitelendirilemeyeceği gibi, esasen bu durum usul ekonomisine ve yargılamanın en az masrafla çözümü ilkesine de uygundur. Bu nedenle davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik olarak ileri sürdüğü istinaf gerekçeleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davada verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davalı vekilinin asıl davada verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun HMK 353-(1)b-1 gereği ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.453,22-TL istinaf karar harcından davalı-karşı davacı tarafından peşin yatırılan 363,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.089,92‬-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/05/2021