Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/640 E. 2021/779 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/640
KARAR NO : 2021/779
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2015/1018 Esas 2018/1285 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; müvekkili ile davalının ticari ilişkisinin, 30.06.2013 tarihinde müvekkilinin ticaret hayatına son vermesi ile son bulduğunu,görüşmelerde, davalının 2013 kış sezonunda yapılan indirimlerden kaynaklanan fiyat farkı borcunu kabul ettiğini, borcunun 80.000-TL olduğunun davalının muhasebesi tarafından tespit edildiğini, müvekkilinin yaptığı hesaplara göre alacağın 218.000-TL olduğunu,tarafların ticari defteri incelendiğinde görüleceği üzere 2013 yılı kış sezonunda müvekkilin 218.000-TL fiyat farkı alacağı olduğunu belirterek, 218.000-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirket ile davalı … arasında 01.09.2012 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalı … vergi kaydının 2013 yılında sonlandırılması nedeniyle bayilik sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini, davalının müvekkili şirkete gönderdiği 15.07.2014 tarihli ihtarnamede belirttiği 02.05.2014 tarihli 86.438,34 TL’lik iade faturasının müvekkili şirketin cari hesap kayıtlarına işlendiğini, bu faturanın da mahsubu neticesinde müvekkilinin cari hesap borcu bulunmayıp, aksine 21.782,11- TL alacağı mevcut olduğunu, davalının … isimli firmadan önce … olarak faaliyette bulunduğunu ve bu firmanın da cari hesap ilişkisinde müvekkiline 16.225,24-TL bakiye borcunun kaldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; incelenen kayıtlardan ve taraflar arasındaki sözleşmeden; davacının davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince iddia ettiği gibi davalı taraftan alacaklı olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı, aksi duruma ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili; davanın konusu 203.961,60-TL tutarlı fatura olmayıp bu faturanın 2013 kış dönemine ait olmadığını, müvekkilinin talebinin dava tarihi itibariyle mevcut fiyat farkı alacağı olduğunu, taraflar arasında fiyat farkı uygulaması bulunduğu tespit edildiği gibi davalı tarafından da kabul edildiğini, alacağın varlığı için fatura düzenlen -mesi şart olmadığı gibi alacağın ticari defterlere yazılmamış olmasının da alacağın bulunmadığı anlamına gelmediğini, bu nedenle salt ticari defterler esas alınarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Somut olayda; taraflar arasında 01.09.2012 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığı, süregelen ilişki kapsamında sözleşmede açık hüküm bulunmasa da,davacı bayiye satılan malların nihai tüketiciye satışında sezon indirimine gidilmesi durumunda, bayi tarafından bu indirim nedeniyle oluşan fiyat farkının davalı satıcıya fatura edildiği, fiyat farklarının bu şekilde ödenmesi konusunda taraflar arasında bir teamül bulunduğu, uyuşmazlık konusu tutarın da 2013 yılı kış sezonu indirimleri nedeniyle oluşan fiyat farkına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı da bu uygulamayı doğrulamakla birlikte, davacıların fiyat farkı faturalarının da mahsubu sonucunda müvekkilinin alacaklı olduğunu savunmakta olup; alacağın miktarı da gözetildiğinde, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacılar üzerindedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile; davacı … tarafından düzenlenen 63.675,42- TL tutarlı ve 20.11.2013 tarihli 2012 yılı fiyat farkı açıklamalı faturanın davalı kayıtlarına işlenerek aynı tutarlı iade faturası düzenlendiği, sonrasında davacı tarafından düzenlenen 86.438,31 TL tutarlı faturanın davalı defterlerine işlendiği, yine davacı defterlerinde yer almayan davacıya ait fiyat farkı açıklamalı 203.961,60 TL tutarlı faturanın da davalı kayıtlarında mevcut olduğu, söz konusu davacı faturalarının da hesaba dahili sonucunda davalının borçlu olmayıp davacılardan alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacılar vekilince istinaf başvurusunda dava tarihi itibariyle mevcut fiyat farkı alacağı talep ettiklerini, 203.961,60 TL tutarlı faturanın da dava konusu olmadığını ileri sürmüştür. Ancak dava dilekçesinde açıkça dava konusu talep 2013 yılı kış sezonu indirimi nedeniyle oluşan fiyat farkı olup, yargılama sırasında ileri sürülmeyen ticari ilişki süresince oluşan fiyat farkı alacağı iddiasının dinlenilmesi mümkün değildir. Yine davacılar vekilince alacağın 203.961,60 TL tutarlı fatura dışındaki fiyat farkı alacağı olduğu ileri sürülmüşse de, bu konuda davacı tarafça alacağın varlığını kanıtlayacak nitelikte herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Dosyamız davalısı tarafından ileri sürülen bakiye cari hesap alacağının tahsili istemiyle, dosyamız davacıları aleyhine İstanbul 11. ATM’nin 2015/603 esas sayılı dosyasında açılan davada fiyat farkı faturası da değerlendirilmek suretiyle davacının bakiye 21.782,11 TL alacağının bulunduğu tespit edilerek bu bedele hükmedilmiş, karar istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiş olmakla, dosyamız davacılarının davalıdan alacaklı olmayıp aksine borçlu oldukları kesinleşen hükümle de doğrulanmıştır. Sonuç olarak davacı alacağı kanıtlanamamış olup, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacılar tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2021