Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/630 E. 2021/689 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/630
KARAR NO : 2021/689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 05/12/2018
NUMARASI: 2015/214 Esas 2018/475 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİH: 17/05/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin BAE nde mukim uluslararası alanda gemilere yakıt ve madeni yağ tedarik eden bir şirket olduğunu, bu kapsamda davalının gemi yöneticisi ve aynı zamanda acentesi olduğu Liberya Bayraklı … IMO nolu M/VAqua … isimli gemiye gelen talepler doğrultusunda yakıt ve motoryağı verdiğini, söz konusu yakıtın müvekkili şirket nam ve hesabına çalışan … Ltd.Şirketinin tedarikçisi olan … Ltd.Şti vasıtası ile 25.03.2014 ve 28.03.2014 tarihlerinde … gemisine teslim edildiğini, teslim sonrası yakıt ikmal teslim makbuzlarının gemi mührü ve gemi kaptanının imzası ile hüküm altına alındığını, fiilen yakıt tedarikini gerçekleştiren … Şirketinin kestiği faturalara istinaden müvekkili nam ve hesabına çalışan … tarafından müvekkiline fatura düzenlendiğini, müvekkili şirketin de fatura bedellerine kendi kar marjını ekleyerek davalı …. Ltd.Şti adına 07.04.2014 tarihli 196,856,63-usd tutarlı 07.04.2014 tarihli 30.079,25-usd tutarlı 17.09.2014 tarihli 21.745,09 -usd tutarlı faturalar kestiğini, faturalarda yazılı aylık %2 gecikme zammı üzerinden tarafların anlaştıklarını, davalı şirket ile yapılan yazışmalarda davalının borcu kabul edip ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, ancak bugüne kadar borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının borca itiraz ettiğini, icra takibinden sonra müvekkili şirket ünvanında yer alan … ibaresinin sehven Ltd. olarak yazıldığının farkedilmesi üzerine söz konusu maddi hatanın düzeltilmesi için borçlu şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevabında, davacının yabancı şirket olması nedeni ile yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davacının sipariş onay mektuplarında web sitesinde yayınladığı 2013 tarihli genel hüküm ve koşullara atıf yapıldığını, uygulanacak hukuka ilişkin genel şartlar uyarınca sözleşmeye ABD hukukunun uygulanması gerektiği ve sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar içinde Nev York Güney Bölgesi ABD Federal Mahkemesinin yetkili olduğunu, icra takibinde borçlu şirketin …Ltd.Şti olarak gösterildiği halde itirazın iptali davasında davalı olarak M/V … gemisi yöneticisi müdürü/acentesi …Ltd.Şti.’nin gösterildiğini,müvekkili şirketin … gemisinin teknik işletmesinden sorumlu olup, hiç bir şekilde geminin donatanı yada işleteni olmadığını, müvekkilinin donatan ile akdettiği, “Shipman 98″sözleşmesi uyarınca doğrudan donatandan yakıt tedarik ettiğini, bunun yanısıra müvekkilinin emniyetli yönetim sertifikası CSL belgesi ile de sabit olduğu üzere geminin sadece ISM kurallarına göre atanmış teknik yönetici olduğunu, davacı tarafça müvekkilinin yakıt tedarikini kendi nam ve hesabına yaptığının hiç bir şekilde ispatlanamadığını, bu nedenle müvekkilinin donatan sıfatı ile sorumlu tutulmasına imkan bulunmadığı gibi TTK 105 maddesi uyarınca donatanın temsilcisi konumunda olan müvekkiline asaleten de dava yöneltilmesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın yetkisizlik, hukuki yarar yokluğu, husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı tarafından yapılan uluslararası yetki itirazı Yargıtay 11.H.D yerleşik içtihatlarına göre davalı Türk Şirketi olup, kendi ikametgah mahkemesinde kendisini daha iyi savunabilecek durumda iken milletlerarası yetki itirazında bulunması M.K 2 maddesi aykırı kabul edilerek yetki itirazı reddedilmiş, takip talebinde borçlu olarak … Ltd. Dava dilekçesinde “M/V …Gemi Yöneticisi, müdürü, acentesi … Ltd.Şti.’ne yöneltildiğinden icra takibi ve davanın doğrudan davalıya karşı açıldığı, geminin equasis kaydında Registered Owner kaydında Care of … ibaresi bulunduğu, care of kısaltmasının donatan adına hareket eden anlamına geldiği, her üç kaydında adres kısmında davalı şirketin Türkiye’deki adresinin gösterildiği ve davalının TTK 1061 maddesine göre donatan sıfatına haiz olduğu, davalı tarafından sunulan Shipman 98 belgesinin equasis kaydının aksini ispatlar nitelikte olmadığı kabul edilmiş yapılan inceleme, mail yazışmalarına göre davalının ödeme taahhüdünde bulunduğu, davalının 226.935,88 USD borcu bulunduğu, davalının itirazının 226.935,88 USD üzerinden iptali ile 3095 S.Y nın 4/a maddesi gereğince faiz işletilmesine ve davalının İİK 67 maddesi gereğince 45.387,17 TL tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiştir
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili ; yakıt tedarikinde yerleşik uygulama olarak aylık %2 faiz uygulandığını, faturalarda da bu hususun belli olduğunu, davalının cevap dilekçesinde de satış şartlarına atıf yaptığını, işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmesini ayrıca mahkemece belirlenen inkar tazminatının USD olarak belirlenen miktarın %20 sini belirlediği ancak TL olarak hükmettiğini, oysa itirazın iptaline karar verilen miktarın takip tarihi itibarı ile TL karşılığı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği halde inkar tazminatı ile ilgili olarak belirlenen 45.387,17-TL inkar tazminatının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılarak hukuka uygun yeni bir karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacının davalıya verdiği yakıt tedariki nedeni ile yapmıış olduğu takip nedeni ile açılan itirazın iptali davasıdır.Dosyada mevcut ve taraflar arasındaki mail yazışmalarına göre; davalı davacı tarafından gönderilen yakıt alımları faturalarını kabul etmiştir.Yine taraflar arasında sulh görüşmeleri sırasında karşılıklı mail gönderilmiş ise de , mail yazışmaları HMK 314 maddesi anlamında sulh görüşmeleri sırasında yapılan beyanlar olup ,mahkeme dışı yapılmış bir sulhun de bulunmadığı ve taraflar yönünden bir bağlayıcılığının bulunmadığı değerlendirilmiştir.Davacı tarafından, davalıya tedarik edilen yakıt miktarı ve davacı tarafından düzenlenen yakıt faturaları konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı 25.03.2014 ve 28.03.2014 tarihinde 30.079,25 USD ve 196.856,63 USD olmak üzere toplam 226,935,88 -usd faturalar ile 21.745,09 USD yakıt bedellerinin gecikmesi nedeni ile faiz faturası düzenlemiştir. Taraflar arasında düzenlenmiş uygulanacak faiz oranına ilişkin bir kararlaştırma bulunmamaktadır. Davacı tarafından her ne kadar davacının web sitesinde yayınlanan ” Satış Genel Hüküm ve Koşulları” isimli belgeye dayanmış ise de davalının bu belge ile ilgili bir kabulü ve imzası bulunmamaktadır. Yine davacı vekili tarafından ödenmeyen faturalarda işleyecek aylık % 2 faiz oranı ve işlemiş faize yönelik düzenlenen faturaya yönelik incelemede, davacı davalı tarafından gönderildiği iddia edilen mail çıktısına dayanmaktadır. Davalı tarafından 29.05.2014 saat 15.56 da gönderilen mailde 19630 ve 19633 nolu faturalar ile ilgili ödemesi yapılmamış faturalar olarak belirtildiği, faiz faturası olarak düzenlenen 2219 nolu 21.745,09- USD lik fatura yönünden davalının bir kabulünün bulunmamaktadır.Faturalarda öngörülen vadeler kesin vade olmadığı gibi,icra takibinde de yıllık % 6 oranında kamu bankalarınca uygulanan faiz talep edildiği anlaşılmakla işlemiş faiz istemi yerinde görülmemiştir.Davacı tarafından fatura bedellerinin ödenmesi için gönderilen bir ihtarname bulunmadığından faturalarda yazılı vade,ancak alacağın muaccel olması sonucunu doğuracağından davalının takip tarihinden önce bir temerrüdünün bulunmadığının kabulü ile , takip tarihinden önce işlemiş faize ilişkin faturadan kaynaklanan itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Alacak yabancı para olarak talep edilmiş olup ;icra inkar tazminatı yerleşik yargı uygulaması gereği icra takip tarihindeki döviz satış kuru üzerinden hesaplanmaktadır.İtirazın iptaline karar verilen miktar 226.935,88-usd olup, bu miktar takip tarihi olan 10.04.2014 tarihi itibarı ile Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı 2.2864 TL olmakla, hükmedilen alacağın takip tarihindeki karşılığı 226.935,88×2,2864=518.866,19-TLdir.Bu miktarın % 20 si 103.773,23-TL hesaplandığı halde 45.387,17 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik istinaf nedeni yerinde olduğundan başvurusunun kabulüne , kararın kaldırılarak, bu hata/eksiklik nedeniyle yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm verilmesine davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, asıl alacağın takip tarihi itibarı ile TL karşılığı üzerinden hesaplanan 103.773,23- TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/214 Esas-2018/475 Karar sayılı ve 05/12/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “1-Davanın kısmen kabulüne, Davalının İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, 226.935,88 USD ‘nin takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankaları tarafından 1 yıllık vadeli usd mevduata uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanarak takibin devamına, fazla istemin reddine, % 20 oranında hesaplanan 103.773,23-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 41.805,76-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılan 8.884,90-TL,icra veznesine yatırılan 2.816-TL olmak üzere toplam 11.700,90-TL harcın mahsubu ile bakiye ‬30.104,86-TL’nin davalıdan alınarak hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 11.732,70-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı tarafından ödenen 454,20-TL tebligat ve posta gideri, 9.000-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.454,20-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 8.652-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 34.508,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 5.767,31-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan 62,80-TL posta masrafının davanın kabulü oranında hesaplanan 57-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2021