Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/626 E. 2021/731 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/626
KARAR NO : 2021/731
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2018
NUMARASI: 2018/169 Esas-2018/420 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2021
Davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili,davacıya ait motoryat tipi … isimli teknenin davalı sigortacı tarafından sigortalandığını, iskele ana makina hasarının teminata dahil edildiği ni,teknenin periyodik bakımlarının düzenli olarak yetkili servis tarafından yapıldığını, tekne kaptanının sevk ve idaresinde iken 14.10.2017 tarihinde seyir halinde iken iskele makina arızası nedeni ile hasarlandığını ve teknik serviste tamire alındığını, servis raporunda motora ait kompresör kasnağının milinin koparak kayışları parçaladığını, gergilere ve avare rulmanlara zarar verdiğini, kayışların kopması sebebi ile motor suyu devridaim yapamadığı için motorun hararet yaptığını, 30.10.2017 tarihli eksper raporuna göre hasarın teminat kapsamında olduğunu, hasar bedelinin ödenmesinin davalıya ihtar edildiğini,davalı tarafından ödeme yapılmadığı belirtilerek KDV dahil 7.874,49 euro hasardan 2.000-euro muafiyet düşülerek kalan 5.870-euronun ve 5.900-TL esksper ücretinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,davacı tarafça talep edilen hasarın teminat kapsamında olmadığını,davacıya ait teknenin azami sürati 17 mil/saatten fazla olduğundan Speed Boat Clauses kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini,davacı tarafından iddia edilen hasara neyin sebep olduğunun bilinmediğini, hasardan 2,5 ay sonra davalıya ihbar yapılmasının , davalı tarafından tespit yapılmasına engel olduğunu,davalı şirketin onayı olmadan alınan eksper ücretinden de sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacıya ait teknede hasarın ortaya çıkmasında makina ve ekipmanların rutin bakımının eksik yapılmadığı,düzenli yapıldığı, tekne kaptanı yada gemi adamlarının hasara sebebiyet verecek kusuru bulunmadığı, yetkili servis tarafından yapılan işler ve parçaların hasara uyumlu ve makul olduğu, taraflar arasında düzenlenen poliçe kapsamında kaldığı, TTK 1452 atfı ile 1409 md.sine göre rizikonun teminat dışında kaldığının sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiğinden sigorta muafiyet bedeli düşüldükten sonra davanın 5.870-Euro alacağı bulunduğuve TTK 1426 /1 maddesi uyarınca tazminatın belirlenmesi amacı ile yapılan makul giderlerinde sigortalı adına ödenmesi gerektiğinden 5.870 euro ve 5.900-TL eksper ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili ,davacının ticari amaçlı taşıması esnasındaki hasarın teminat kapsamında olmadığını, teknenin sahibi veya kaptanı nezdinde kullanıldığı takdirde sigortalandığını, davacının tekneyi Yunan Adalarındaki turda kullandığını,Enstitü Yat Klozunun 3.2 maddesinde “Davacının sigortacılarla anlaşmadıkça yalnız özel zevk ve amaçlar için kullanılması veya kiraya verilmemesi veya bir hizmet karşılığı olarak kullandırılmaması ile yükümlü olduğunu, davacının tekneyi ticari amaçlı tur için kullandığının sabit olduğunu, Enstitü Yat Klozu 19.maddesinde teminat koşullarının belirlendiğini,dava konusu hasarın bu koşulları taşımadığını,hükmedilen faizin fahiş olduğunu , yasal faiz ile sorumlu olması gerektiğinden kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait teknenin seyir halinde iken makine arızası nedeni ile hasarlanmasından dolayı meydana gelen hasarın tazmini istemine ilişkindir.Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı kanunun 2. maddesinde; “bu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Aynı kanunun 3(1)bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukukî işlemin kanun kapsamına (m.2) alınmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden sigorta şirketi, davacı ise özel tekne sahibi tüketicidir. 6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmiştir.Buna göre somut olayda İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi eldeki davaya bakmakta görevsizdir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c maddesi gereğince usulden reddine,dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. .
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/169 Esas-2018/420 Karar sayılı ve 06/11/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-3 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 fıkrası gereğince USULDEN REDDİNE, 6100 Sayılı H.M.K.’nın 20. maddesi uyarınca gerekçeli iş bu kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde ilk derece mahkemesinden, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini taraflardan biri talep etmediği takdirde, DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına.”Dosyanın gönderme işlemlerinin ikmali için kararı veren mahkemeye gönderilmesine Davalı tarafından yatırılan 571‬-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/05/2021