Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/607 E. 2019/490 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/607
KARAR NO : 2019/490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2018
NUMARASI : 2018/77 Esas 2018/335 Karar
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/04/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin …Ltd. Şti nin %25 ortağı olduğunu, şirket ile ilgili tüm yetkilerin ise şirketin diğer ortağı olan ve şirketin kuruluştan bu yana müdür sıfatı ile yöneten davalıya ait olduğunu, TTK nun 644 /I. Maddesinde yer alan kurucuların, YK üyelerinin, yöneticilerinin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen anonim şirketlere ilişkin TTK nun 553. Maddesinin Limited Şirketlere de uygulanacağının düzenlendiğini, yapılan atıf dolayısıyla TTK nun 553/I . maddesine göre Limited şirket müdürleri, kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin kusurları ile ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine, şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olduğunu,dava hakkının şirket tüzel kişiliğine, ortaklara ve şirket alacaklılarına ait olduğunu, müdürler kusurlu hareket etmediklerini ispatlamadıkları sürece sorumluluktan kurtulamamakta olduğunu, şirketin muvazalı olarak borçlandırılmak suretiyle mal varlığının hukuka aykırı olmak sureti ile boşaltılmakta olduğunu, 5.000-TL tazminatın davalı tarafından karşılanmasına, şirketin kötü yönetilmiş olması sebebi ile şirkete kayyum atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yanca ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin şirketin %75 hissedarı ve şirket müdürü olduğunu, gerek şirket esas sözleşmesine ve gerek yasal mevzuaa aykırı surette herhangi bir eylem ve işlemde bulunmadığı gibi şirketin kuruluşundan bu yana üzerine düşen edimlerini layıkı ile yerine getirdiğini,TTK 553. maddesi gereğince huzurdaki davada müvekkiline kusurlarına yönelik ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu, müvekkilinin müdürlük görevi yapmış olduğu işlemlerde hatalı ve kusurlu hareket ettiği yönünde iddiaların davacı yanca hiçbir delil ibraz edilememiş olduğunu,şirkete ilişkin olarak yapılan işlemlere kendisine hiçbir şekilde bilgi ve açıklamada bulunulmadığı beyanında bulunmuş ise de ticari hayatın olağan işleyişi ve müşterek şirketin genel işletme politikası doğrultusunda yapılan işlemler hakkında davacıya gereken bilgilendirilmelerde bulunulduğunu ve hatta iştişare yolu ile alınan kararların müşterek irade ile yerine getirildiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının pay sahibi olması sıfatıyla limited şirket müdürü olan davalıya karşı sorumluluk davası açma hakkının bulunduğu ancak bu davada, hükmedilecek tazminatın şirkete ödenmesinin talep edebileceği davacı vekili 22/03/2018 tarihli oturumda açmış oldukları davada hükmedilecek tazminatın müvekkili … ödenmesini talep ettiği bu talebin TTK’nın 555. Maddesi uyarınca yerinde olmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; şirketin kötü yönetildiğini, …’in babası ….sahip olduğu ….San. ve Tic. A.Ş.’ne hukuka ve usule uygun olmayacak şekilde para akışının sağlandığını ve söz konusu şirketin 1 milyon liraya yakın borcunun müvekkilinin ortağı bulunduğu şirketçe ödendiğini, şirketin muvazaalı olarak borçlandırılmak suretiyle boşaltıldığını, müvekkiline kâr dağıtılmadığını, TTK 632.maddesi gereği müdürlerin sorumsuzluğunun esas olduğunu, dava hakkının, şirket tüzel kişiliğine, ortaklara ve şirket alacaklılarına ait olduğunu, müdürlerin kusurlu hareket etmediklerini ispatlamadıkları sürece sorumluluktan kurtulamadıklarını, delillerin toplanmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Uyuşmazlık, limited şirket müdürünün şirkete verdiği zarar nedeniyle oluşan zararın tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.TTK nun 644(1) -a maddesi atfı ile yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin 553.madde hükmü limited şirketlerde de uygulanır.TTK 553/1 Kurucular,YK üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.TTK 555/1 Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.Buna göre, şirketin uğradığı zararın tazminini şirket veya her bir pay sahibinin isteyebileceği ancak pay sahibi tarafından dava açılması halinde talep edilen tazminatın şirkete ödenmesinin istenebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, şirketin davalı şirket müdürü tarafından babasının şirketine para aktarılması suretiyle boşaltıldığı,hukuka ve usule uygun olmayacak şekilde para akışının sağlandığı suretiyle şirketi zarara uğrattığı yönündeki iddiaların tamamının davacı yönünden dolaylı zararlardan olduğu;davanın davacıyı dolaylı olarak zarara uğrattığı iddiası ile şirket müdürü aleyhine açılmış sorumluluk davası olduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 555.maddesi hükmü uyarınca ortağın “tazminatın şirkete verilmesi” kayıt ve şartıyla sorumluluk davası açmasının mümkün bulunmasına rağmen davacının 22/03/2018 tarihli oturumda tespit edilecek zararın müvekkiline ödenmesini talep etmesi karşısında HMK 26(1) gereği taleple bağlılık kuralı gözetilerek bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 50,13 TL posta masrafından ibaret yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.04/04/2019