Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/591 E. 2021/635 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/591
KARAR NO: 2021/635
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2018
NUMARASI: 2017/990 Esas- 2018/1192 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Davanın kısmen kabulüne yönelik kararın davalı şirket yetkilisi tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının müvekkilinden mal satın aldığını,ancak bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borca itirazı üzerine takibin durduğunu, faturaya konu alacakları sabit olup davalının itirazının haksız olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket yetkilisi; davacı tarafından kesilen faturalardan kaynaklı borcun çek ve havalelerle davacıya ödendiğini, davalının borcu bulunmadığından temerrüde de düşürülmediğini, faturaların takip öncesi tebliğ edilmediğini, bu nedenle faiz talebinin haksız olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafından davalıya takibe konu fatura karşılığı mal satımı yapıldığı, bu faturaların davalı defterlerine kaydedildiği, nitekim davalı tarafından teslime ilişkin hususlarda itiraz edilmeyip, ödeme yapıldığı savunmasında bulunulduğu, bu haliyle ispat yükünün davalıda olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı tarafından sunulan bir kısım çeklerin iade edilerek yapılan ödemeler düşüldüğünde davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 100.606,97 TL faturaya dayalı cari hesap alacağının bulunduğu, davalının itirazının bu miktar yönünden iptali gerektiğinden, itirazın kısmen iptaline,fazlaya ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı şirket yetkilisi; davacı tarafından kesilen faturalardan kaynaklanan borcun, çek ödemeleri ve havalelerle davacıya ödendiğini, takip dayanağı cari hesabı ve faturaları kabul etmediklerini, davalının borcu bulunmadığından temerrüdünün de bulunmadığını,faiz talebinin haksız olduğunu, ilk bilirkişi raporunun beyanlarını doğruladığını, ancak davacının kendilerine tebliğ edilmeyen direkt bilirkişiye sunulan belge örnekleri ile ek rapor düzenlendiğini, bu nedenle ek rapor doğrultusunda karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca bilirkişi ek raporu çelişkili olmasına rağmen bu çelişkinin giderilmediğini, ayrıca davacı şirkette pay sahibi olmasına rağmen bu payını bedelsiz olarak davacı şirkette abisine devretmesine rağmen halen hiçbir bedel ödenmediğini, bu hususda inceleme yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalar ve cari hesaba dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Davalı, ticari ilişkiyi ve ticari mal satışını kabul etmekle birlikte, borcun çek ve banka havaleleri yoluyla ödendiğini savunduğundan borcun ödendiğini ispat yükü davalıya aittir. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; açık hesap niteliğinde ticari ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda tespit edildiği üzere; davacının ticari defterlerine göre davalıdan 114.134,97 TL alacaklı, davalının ticari defter kayıtlarında ise davacıya 11.758,27 TL borçlu gözüktüğü, davacının düzenlediği dayanak tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında çok sayıda çek alışverişi ve para transferi bulunduğu, taraf defterleri arasındaki farkın ise karşılıklı çek ve nakit akışı ile muhasebe kayıt hatalarından kaynaklandığı, kök raporda ispata muhtaç olarak tespit edilen davacının çek çıkış kayıtlarının sunulan dayanak belgelerle doğrulandığının ek rapor ile tespit edildiği, taraf defterlerinde kayıtlı olmayıp da dayanak belgeleri ile kanıtlanan karşılıklı ödemelerin de mahsubu sonucunda davacının bakiye alacağının 100.606,97- TL olduğu görülmüştür. Davalı tarafından ise ticari defter ve dayanak kayıtlar dışında ödemeye ilişkin başkaca herhangi bir delil ibraz edilmemiş buna göre ödeme savunması ispatlanamadığından davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı tarafça delil olarak ticari defter kayıtları ve faturalar ile cari hesap ekstresine dayanılmış olup, bilirkişi kök raporunda tespit edilen ve ispata muhtaç olduğu belirtilen kayıtlar hakkında açıklama yapılmak suretiyle, eksikliği belirtilen dayanak kayıtların sunulmasında usule aykırılık yoktur.Davalı şirket yetkilisinin, davacı şirketteki paylarını bedelsiz olarak devrettiği, pay devir bedelinin de hesaba katılması gerektiği yönündeki iddiası davacı ile ilgili bulunmadığından dinlenebilir görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde olmayan, davalı şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 6.872,46-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.718,2‬0- TL harcın mahsubu ile bakiye 5.154,26‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 29/04/2021