Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/585 E. 2021/636 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/585
KARAR NO: 2021/636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/01/2017
NUMARASI: 2015/928 Esas 2017/15 Karar
DAVA: Yargılamanın Yenilenmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Yargılamanın iadesini talep eden davalı vekili; davacı şirketin müvekilinden 86.982,50 TL alacağı olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, takibin itiraz üzerine durduğunu, mahkemece icra dosyasına yapılan itirazın 64.202,509 TL üzerinden devamına karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, mahkemeye sunulan 09/01/2012 tarihli dilekçede müvekkilinin cirosunun bulunduğu … İkitelli İmsan Şubesine ait 8 adet 100.000 TL bedelli çekin davacı şirkete borca karşılık verildiğini beyan ettiğini, bu çeklerden sadece 11.000,00 TL’lik çekte müvekkilin cirosu bulunduğu tespit edilerek müvekkilin borcundan düşüldüğünü, diğer çeklerin seri numaralarının yanlış bildirilmesi nedeniyle çeklerin görüntüsünde müvekkilinin cirosunun ödeme olarak yer almadığını, müvekkilinin çeklerin keşidecisi …’nın yardımı ile çek seri numaraları ile çeklerin fotokopilerini temin ettiğini, bankadan alınan çek seri numaraları ile dosyadaki çek seri numaralarının farklı olduğunu, çek fotokopileri incelendiğinde bütün çeklerde müvekkilinin imzasının bulunduğu ve davacı şirket tarafından bankaya ibraz edilerek tahsil edildiğinin görüldüğünü, HMK’nın 375/1-ç maddesindeki yargılamanın iadesi şartlarının oluştuğunu belirterek, yargılamanın iadesi ile yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Karşı taraf davacı vekili; yerel mahkeme kararı kesinleşmiş olup, davalının yargılamada iddia etmediği ve incelenmeyen hiçbir konu kalmadığını, çeklerin hiçbirinin davalı tarafından müvekkiline verilmediğini, bu çeklerin davalının kardeşinin müvekkiline olan borcu nedeniyle bizzat çeklerin keşidecisi tarafından hatır çeki olarak …’a verildiğini, çeklerde … kaşesi üzerindeki imzaların da davalıya ait olmayıp …’a ait olduğunu belirterek, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; HMK’nın 375/1-ç maddesinde düzenlenen yeni bir belgenin ele geçirilmiş olmasının yargılamanın iadesi sebebi teşkil edebilmesi için, dört şartın birlikte bulunması gerektiği; 1) Bu senet veya belgenin davaya bakıldığı sırada mevcut olması gerektiği, hüküm verildikten sonra düzenlenmiş olan bir belgeye dayanılarak yargılamanın iadesinin istenemeyeceği, 2) Yeni ele geçirilmiş olan belgenin, hükmü etkileyecek (karara müessir) nitelikte olmasının gerektiği, yani, yargılama sırasında mahkemeye sunulmuş olsaydı, başka bir hüküm verilmesine neden olabilecek bir belge olması gerektiği, 3) Bu yeni belgenin hükmün verilmesinden sonra ele geçirilmiş olmasının gerektiği, 4) Bu yeni senet veya belgenin, yargılama sırasında (hükümden önce), (a) bir mücbir (zorlayıcı) sebepten dolayı veya (b) lehine hüküm verilen tarafın fiilinden (eyleminden) dolayı elde edilememiş olmasının gerektiği, Maddede belirtilen zorlayıcı nedenden anlaşılması gerekenin, yargılamanın iadesini isteyen tarafın söz konusu belgeyi dava sırasında elde edememesinin kendi kusuruna dayanmaması olduğu, somut olayda, davalı tarafça yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülen hususların gerek yerel mahkemece yapılan yargılamada, gerekse Yargıtayca temyiz incelenmesinde incelenmiş olması nedeniyle yargılamanın iadesi talebine dayanak teşkil edemeyeceği, ödemeye ilişkin olduğu iddia edilen çeklerin lehine hüküm verilen davacı tarafın eyleminden dolayı elde edilememiş olduğunun iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran yargılamanın iadesini isteyen davalı vekili; müvekkili tarafından esas yargılamada dosyaya sunulan 09.01.2012 tarihli dilekçede; müvekkilinin cirosunun bulunduğu toplam 8 adet 100.000 TL bedelli çekin davacı şirkete borca karşılık verildiğinin beyan edildiğini, bankaya yazılan müzekkere sonucunda bu çeklerden sadece … seri no.lu 11.000 TL’lik çekte müvekkilinin cirosunun bulunduğu ve davacı şirket tarafından tahsil edildiği tespit edilerek müvekkilinin borcundan düşüldüğünü, fakat diğer çeklerin seri numaralarının yanlış bildirilmiş olması ve bankadan gelen çeklerin görüntüsünde müvekkilinin cirosunun bulunmaması nedeniyle ödeme olarak dikkate alınmadığını, müvekkilinin çeklerin keşidecisi …’nın yardımı ile çek seri numaraları ile çeklerin fotokopilerini temin ettiğini, bankadan alınan çek seri numaraları ile dosyadaki çek seri numaralarının farklı olduğunu, 8 adet çekte müvekkilinin imzasının bulunduğu ve davacı şirket tarafından bankaya ibraz edilerek tahsil edildiğinin anlaşıldığını, ancak mahkemece taleplerinin reddine karar verildiğini, görüldüğünü, oysa müvekkilinin durumunun HMK’nın 375/1-ç bendindeki ifadeye uygun olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali davasında verilen karara yönelik yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Yargılamanın iadesi nedenleri HMK’nın 375. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin 1-ç bendinde “yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” yargılamanın iadesi nedeni olarak belirtilmiştir. Bu bent bakımından yargılamanın iadesini isteme süresi, aynı yasanın 377(1)-ç maddesi gereğince yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı tarihten itibaren üç ay ve her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır. Bu süre hakdüşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece resen dikkate alınması gerekir. Yargılamanın iadesi istenen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/336 esas, 2012/644 karar sayılı dosyasında; davacı … tarafından davalı … aleyhine fatura ve cari hesap alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemiyle dava açıldığı, yargılama sırasında davalı tarafından borcun bir kısım çeklerle ödendiğinin ileri sürüldüğü, ancak davalının bildirdiği çeklerde davacının adının bulunmadığı gibi ibraz görüntülerinde de davacının adının yer almadığı tespit edilerek davalının ödeme iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğu görülmüştür. Davalının yargılamanın iadesi istemi, HMK’nın 375/1-ç bendine dayalıdır. Bu bent hükmüne göre yargılamanın iadesinin istenebilmesi için ise; söz konusu belgenin asıl davanın görüldüğü sırada mevcut olması, belgenin mahkeme hükmünü etkileyecek nitelikte olması, belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması ve en önemlisi yargılama sırasında hükümden önce aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilememiş olması koşullarının birlikte bulunması zorunludur. Elinde olmayan nedenden anlaşılması gereken, yargılamanın iadesini isteyen tarafın belgeyi yargılama sırasında elde edememesinin kendi kusuruna dayanmamasıdır. Somut olayda ise belgenin elde edilememesi herhangi bir zorlayıcı nedenden kaynaklanmadığı gibi, lehine hüküm verilen davacı tarafın bir eyleminden dolayı elde edilememiş olduğunun da iddia ve ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda yargılamanın iadesi koşulları oluşmamış olup, ilk derece mahkemesince yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, yargılamanın iadesini isteyen davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.29/04/2021