Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/568 E. 2021/499 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/568
KARAR NO : 2021/499
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI : 2015/840 Esas – 2017/1478 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 02/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin alacağı sebebiyle davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli bir şekilde borca itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, oysa ki müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde davalının itirazında haklı olmadığının tespit edildiğini belirterek, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli şekilde aleyhine başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından düzenlenip davacıya gönderilen 4 adet faturanın davacı ticari defter kayıtlarına işlenmediğinden cari hesap farklılığı doğduğunu, fiyat farkı faturasına kayıtlarına işlememesi nedeniyle davacının alacaklı gözüktüğünü, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturalarının davacı defterlerinin işlenmemesinden kaynaklandığını, taraf defterleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla inceleme yaptırıldığını, davalıya yapılan ihtarlara rağmen defteri kebir ve envanter defterini ibraz etmediği, davalının fiyat farkı faturalarına ilişkin savunmasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, takip tarihi ve dava sonrası yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin fatura ya da irsaliyelere dayalı olmadığını, bu nedenle bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, müvekkili şirketçe düzenlenip davacıya gönderilen 4 adet faturanın davacının defterlerine işlenmemesi nedeniyle fark oluştuğunu, davacının müvekkiline uyguladığı indirim ve avantajların geçmişten beri davacıya fiyat farkı olarak yansıtıldığını, böylelikle taraflar arasındaki ticari adet oluştuğunu, davacının 4 adet fiyat farkı faturasını defterine işlememesi nedeniyle gerçek dışı alacak oluştuğunu, yargılama sırasında davacıya 4.453,85 TL ödendiği halde yerel mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, mahkemece, tahkikatın bitmesinden sonra sözlü yargılama yapılacağına dair hiç bir tebligat yapmadığını, alacağın likit olmamasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı, davalı ile aralarındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davalıdan 9.300,95 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatmış olup, davalı ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuştur. Davacı iş bu dava ile ise itirazın iptalini talep etmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Somut olayda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı, kendi edimini yerine getirdiği ve karşı taraftan alacaklı olduğu hususunda ispat yükü davacı taraftadır.Ne var ki davalı taraf savunmalarında, kendilerine uyguladığı indirimler ve avantajlar nedeniyle kendilerinin düzenlendiği 4 adet fiyat farkı faturasının davacının defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle taraflar arasında cari hesap farklılığı oluştuğunu ileri sürmüş ve kendisi tarafından düzenlenen 4 adet fiyat farkını dosyaya sunmuş olması karşısında, taraflar arasında davalı tarafından düzenlenen 4 adet fiyat farkı faturası dışında uyuşmazlık olmadığını, fiyat farkı faturaları dışındaki faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu kabul etmek gerekir. Bunun dışında fiyat farkı faturası düzenlenmesini gerektirir indirim ve avantajların sağlandığı hususu davalı tarafından iddia edildiğine göre bu hususun da davalı tarafından ispat edilmesi gerekir.Mahkemece, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmış olup, daha önceden de süre verildiği halde davalı tarafından bilirkişi incelemelerine defteri kebir ve envanter defteri ibraz edilmemiştir. Davacının ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda davacının 9.300,95-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, davalı fiyat farkına konu indirim ve avantajları ispatlayamadığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Her ne kadar, davalı vekili tarafından kendilerine tahkikat aşaması bitmesine rağmen sözlü yargılama yapılacağına dair tebligat yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, bu hususta 21/06/2017 tarihli oturumda mahkemece gelecek celse sözlü yargılama yapılacağına dair ihtaratta bulunulmuş ve davalı vekiline tebligat da yapılmıştır. Bunun dışında davacının alacağı faturalara dayanmakta olup likit nitelikte olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmuştur. Ayrıca davalı tarafından icra dosyası hesabına 4.453,85-TL ödeme yapılmış olup, bu ödeme dava tarihinden sonra olduğundan ancak icra müdürlüğü tarafından hükmün infazı sırasında dikkate alınabileceğinden davalının aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 635,34-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 194,74-TL harcın mahsubu ile bakiye 440,60- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 42-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/04/2021