Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/556 E. 2021/850 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/556
KARAR NO : 2021/850
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2017/557 Esas 2018/1234 Karar
DAVA: Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/06/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde, davacının plastik geri dönüşüm işi yaptığını, davalıya ait araçlarla taşıma yaptırdığını, dava dışı … firmasına ait 24.160- kg emtianın Elazığ’a 23.01.2017 tarih ve … numaralı sevk irsaliyesi ile … plakalı çekici ve … plakalı römork ile gönderildiğini, 25.01.2017 tarihinde müşteriye teslimi beklenirken yükün kaybolduğunu, sürücüye ulaşılamadığını, 26.01.2017 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/10526 numaralı dosyası ile soruşturma açıldığını, TTK 875, 880.maddeleri gereği davalının sorumlu olduğunu, yükün tonunun 6.226,86 kg değerinin 150.440,93-TL hesaplandığını, bununda sunulan fatura ile uyumlu olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile 25.01.2017 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalıya tebligat yapılmış ancak davaya cevap verilmemiştir. Davalı vekili süresinden sonra 04.12.2018 tarihinde sunduğu beyan dilekçesinde dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, yeniden ön inceleme ve yapılarak tahkikatın tekrarlanmasını, davalının söz konusu olayda taşıyıcı konumunda olmadığını, davalının daha önce davacının yükünü taşımasına rağmen söz konusu taşıma için davacının talepte bulunduğunu, ancak kendi araçlarının müsait olmadığını, başka araç yönlendirebileceğini söylediğini, davacının kabulü üzerine davalının bağlantısı olmayan 3. bir araç yönlendirdiğini, meydana gelen hasardan sorumlu olmayacağını, kontrol ve özen yükümlülüğünün davacıda olduğunu, ayrıca çalınan malın değerinin de ihtilaflı olduğunu, faturaların uyumlu olmadığını, olay gününe ilişkin sevk irsaliyeli fatura bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının %75 kusuruna denk gelen 112.830,70-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :1-Davalı vekili, mahkemece yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, 23.06.2015 tarihinden itibaren davacının adresinin değiştiğini, davalının usulsüz tebligat nedeni ile davadan haberdar olmayıp hukuki dinlenilme hakkını düzenleyen HMK 27 maddesine aykırı olduğunu, genel yetkili mahkemenin HMK 6 maddesi gereğince Çerkezköy olduğunu, yetki yönünden itirazı bulunduğunu, esasa ilişkin olarak davalının dava konusu nakliye işini yüklenmediğini, aralarında komisyon sözleşmesi bulunmadığı gibi, ücret de kararlaştırılmadığını, araç sürücüsü … ile davalının bir iş ilişkisi bulunmadığını, bu konuda delil de bulunmadığını, davacı tacir olup basiretli bir tacir gibi davranmadığını, soruşturma dosyasındaki … isimli sürücünün beyanlarının hiç araştırılmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davacı vekili , bilirkişi raporuna itirazları ve dosyada mevcut tüm yazılı ve sözlü beyanlarına göre davacının kusuru nedeniyle indirim yapılmasının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan emtianın zayi olması nedeni ile uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.Davalı vekili dava dilekçesinin müvekkiline 21. maddeye uygun olarak yapılmadığını, tebligatın usulsüz yapıldığını ve savunma haklarının kısıtlandığını ve adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, yetkili mahkemenin Çerkezköy Mahkemeleri olduğunu savunma hakkı kısıtlandığından bu haklarını kullanamadıklarını bildirmiştir. Dava dilekçesi adreste kimse bulunmadığından TK 21.madde gereği tamamlandığı, aşamalarda ki tüm tebligatların tebliğinin de aynı usulle yapıldığı, davalının tebligat adresinin dava dilekçesi ve sonraki tebligatların … Mah. … Sk. No;… A İç kapı:1 Çerkezköy adresine gönderildiği, davacı tarafından dava dilekçesinde adres olarak … Mah. … Cad.No:9-1-4 Çerkezköy olarak gösterildiği ve farklı adres olduğu, dosyada mevcut fatura fotokopisinde de aynı adresin olduğu, davalının mernis adresinin 25.06.2015 tarihinde … mahallesi, …Cad. … konakları … iç kapı 14 Çerkezköy olduğu, 17.03.2017 tarihinde kolluk ifadesinde adresinin … Mah. … Cad. No:9/1-4… işyeri adresi ve diğer adresin mernis adresi olarak bildirildiği yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.Davalının davadan haberdar olduğunda verdiği dilekçede görev ve yetki ilk itirazında bulunmuştur. Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinin süresinde olduğu anlaşılmakta ise de , TTK 890 maddesi gereğince” taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkilidir.” hükmünü haizdir.Somut olayda malın teslim alındığı yerin Tozkoparan/Zeytinburnu Bakırköy Mahkemelerinin yetki alanında olduğu anlaşılmakla mahkemenin yetkisine itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla bu usulü eksiklik sonuca etkili olmamıştır.Dava dışı sürücü … sahte kimliğini kullanan … isimli kişidir.Bu kişiyi davacı yana yönlendiren ve taşıma sürecinde TTK 888 hükmüne göre fiili taşıyıcı olmasını sağlayan davalı …’dur.Ceza dosyası ve dosya içindeki e-mailler uyarınca söz konusu taşıma işini davalı organize etmiştir.Davalı TTK 917 maddesi gereğince taşıma komisyoncusudur.TTK 918 maddesi uyarınca taşıma komisyoncusunun tedbirli bir tacir gibi taşıyıcıları seçmeye müvekkilinin menfaatlarini korumaya mecbur olduğu öngörülmüştür.Aksi halde TTK 876-879 maddesine göre eşyayı taşıttığı kimselerin fiil ve kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu tutulur.Davalı taşıyan sürücüyü seçerken gerekli özeni göstermediğinden taşınan malın ziya ve hasarından sorumludur.Mahkemece , davalının sorumluluğu nedeni ile kısmen kabul kararı verilmiş ise de teknik bilirkişi tarafından belirlenen kdv dahil fatura bedeli üzerinden tam kabul kararı verilmesi gerekirken ziyaa uğrayan mal bedelinden davacıya kusur izafe edilerek TTK 850 maddesi gereğince indirim yapılması , TTK 886-879 maddeleri gereğince yerinde değildir.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ,davalı vekilinin istinaf başvuurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden yeniden hüküm verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/557 Esas 2018/1234 Karar sayılı ve 25/12/2018 tarihli kararının HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “150.440,93-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ileişletilerek davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 10.276,62-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 2.569,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.707,46-T’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından peşin yatırılan 2.605,16-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacı tarafından yapılan 950-TL bilirkişi ücreti, 104-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.054-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 18.241,89-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine,Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 7.707,47-TL den peşin yatırılan 1.926,86-TL harcın mahsubuyla 5.780,61-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 92-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.03/06/2021