Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/540 E. 2019/491 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/540
KARAR NO : 2019/491
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : 2018/515 Esas 2018/1202 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/04/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalılar … ve … tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; …. yönetimindeki ve … San. Tic Ltd Şti nin sahibi olduğu … plakalı aracın müvekkilleri murisu yönetimindeki … plakalı araca kusurlu hareketle çarparak araç içinde bulunan murisin ölümüne sebep olduğunu, Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/194 E 2017/229 K ve 31/5/2017 tarihli kararı ile davacılardan … ve çocukları için 419.314-TL maddi, 30.000-TL manevi tazminatın ferileri ile birlikte, keza … ve çocukları için 186.329,72 TL maddi, 30.000-TL manevi tazminatın faizi ve ferileri ile birlikte davalılar ….Ltd Şti ile … müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davacılar tarafından İst. …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak …Şti nin 06/03/2017 tarihinde sicil kaydının terkin edildiğini,şirketin kurucu ortaklarından… ve … şirketi usulsüzce tasfiye ettiklerini ve sicil kaydından terkin edildiğini belirterek … San. Tic Ltd Şti nin tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru … müvekkilleri davacıların alacaklarını ödememek için usulsüz tasfiye yaparak zararlarına neden olması nedeniyle resen seçilecek ehil tasfiye memurunun atanmasına ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar … ve … cevap dilekçesi ile, davacının iddialarını kabul etmediklerini, 2007 global krizinin etkisiyle müşteri kayıplarını yaşadığını ve takip eden tüm yılları zarar ile kapatarak fiilen gayri faal duruma düşerek zarureten tasfiye edilmek zorunda kalındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Davacıların İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve infazının temini için işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, bu nedenle TTK 547.maddesine göre davacının diğer davalılar hakkındaki açtığı davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı Tasfiye Halinde …Sanayi Ltd Şirketinin, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve infazının temini ile sınırlı olmak kaydıyla ihyasına, Tasfiye memuru olarak Mali Müşavir …. atanmasına, davalılardan … davalı sıfatı olmaması nedeniyle hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … ve … istinaf dilekçesinde; davalılardan … yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmişse de vekalet ücreti yargı giderinden sorumlu tutulmasının hukuken isabetli olmadığını, şirketin ihyasına karar verilmişse de; tasfiye olunan şirketin ihyasının ve de tasfiye öncesi tasarruflarının, tasfiye sonrasında doğan borcun tahsiline bir katkısı olup olmadığının araştırılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin usul ekonomisine uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
GEREKÇE :TTK’ nun 547 maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde 1.3.2017 tarihli karar ile tasfiyenin tamamlanarak sicilden 6.3.2017 tarihinde tescil ve terkin edildiği anlaşılmakta ise de ;davacı tarafından tasfiye sürecinden çok evvel şirket aleyhinde Küçükçekmece 2 Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2007/194 esas sayılı dosyasında açılmış tazminat davası bulunduğu ,davanın 31.5.2017 tarihinde karara bağlandığı ve ilamın 27/10/2017 tarihinde takibe konu edildiği anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. Maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu,tasfiyeden evvel ki dava nedeniyle ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği esasen davalı tasfiye memurunun savunmasının şirketin mali zorunluluk nedeniyle tasfiye edildiğine ilişkin olduğundan tüzel kişiliğin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin hükme yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.İlk Derece Mahkemesince davalı …. davalı sıfatı olmaması nedeniyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de adı geçen davalının vekalet ücreti ve yargı giderinden sorumlu tutulması HMK 326(1)e uygun görülmediğinden davalı …. istinaf nedeni yerinde görülerek hükmün bu kısmının kaldırılarak bu kısıma yönelik olarak yeniden esas hakkında hüküm verilmiştir.Dairemizce ;Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken ;Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521.maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382.maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ,ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında ,ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle nedeniyle ,daha evvel ki uygulamadan dönülerek ,çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı …. istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/515 E.-2018/1202 Karar sayılı ve 08/11/2018 tarihli hükmün vekalet ücreti ve yargı gideri takdirine ilişkin 3. ve 4. bendinin HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “2.180- TL vekalet ücretinin davalı … alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan hakkında ki dava reddedilen davalı …. hakkında ki giderler ayrık tutularak hesaplanan (133,50 TL posta masrafı+82,20 TL ilk masraf) 215,70-TL yargı giderinin davalı …. alınarak davacıya ödenmesine” kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına.Davalı tasfiye memuru … istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,Davalı … tarafından yatırılan peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davalı …. tarafından yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davalı …. tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 56,-TL posta masrafının davalı … alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/04/2019