Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/537 E. 2021/555 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/537
KARAR NO : 2021/555
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 22/11/2018
NUMARASI: 2016/288 Esas 2018/1301 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Asıl davanın reddine ,karşı davanın kabulüne ilişkin hükmün davacı-karşı davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA : Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, takibe konu edilen faturalar karşılığında davalıya mal sattığını, malların davalıya teslim edildiğini, ancak bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde aralarında süregelen bir ticari ilişki olduğunu, malların borçluya teslim edildiğinin ve davalının kısmi ödemeler yaptığını, ancak takip dayanağı faturalara ilişkin bakiye borcun ödenmediğinin görüleceğini, borçlunun faize yönelik itirazınında haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalıdan yasal faiz talep edildiğini ve takip sonrası için istendiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının % 20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP-KARŞI DAVA :Davalı-karşı davacı vekili ; taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacının davalıya ayakkabı imal ettiğini, davalının bu emtiaları müşterilerine sattığını, ancak satılan emtiada gizli ayıplar olduğunu, ayakkabılarda açılmalar meydana geldiğini, malların müşteriler tarafından iade edildiğini, bunun üzerine davalı şirketin Büyükçekmece 1.Sulh Hukuk Mah. 2016/19 D.İş dosyası ile tespit yaptırdığını, 08.03.2016 tarihli raporla inceleme konusu 17 model ve 1798 ayakkabı emtiası üzerinde “bahse konu ayakkabıların saya malzemesinde kullanılan düşük kalitedeki suni malzemeden dolayı suni malzeme üzerinde soyulmalar tespit edildiğini, söz konusu ayakkabıların sayalarında yetersiz takviye kullanıldığından kısa süreli kullanımlarda ürünün çabuk yıprandığını ve taban yapıştırmalarında yetersiz ve kalitesiz ilaç kullanımından dolayı açılma saptandığını” davalı şirketin bu konuda davacıya Beyoğlu ….Noterliğinin 24.03.2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, bu anlamda TBK 97’ye göre kendi edimini sözleşmeye ve hukuka uygun ifa etmeyen davacının davalı şirketten edimini ifa etmesini istemesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının ayıbı anladığı anda davacıya ihtarname göndererek TBK 475 maddesindeki seçimlik hakkını kullandığını, 477/3’ten kaynaklanan bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacı tarafın iade faturalarını almamasının kötü niyetli olduğunu, karşı dava yönünden davacının ürettiği ayıplı ürünlerin tüketicilere satışından sonra ayakkabıların mağazalara iade edildiğini, mağazalar tarafından da davalıya iade edildiğini, ayıplı olan 1798 çiftin mevcut üretim gizli ayıpları sebebi ile tüketici tarafından davalı şirkete iade edilmesi nedeni ile şirketin büyük maddi zarara uğradığını, bu zararın değişik iş dosyası ile belirlendiğini belirterek asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile 10.000-TL tazminatın 24.03.2016 tarihli ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davalı-karşı davacı vekili kısmi dava olarak 10.000-TL bedelli açtığı karşı davasını 22.10.2018 tarihli dilekçesi ile 45.877-TL olarak ıslah etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; toplanan deliller alınan bilirkişi raporları değerlendirilmek sureti ile davacının sattığı ürünler ayıplı olduğu belirlendiğinden asıl davanın reddi ile asıl davada davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karşı davanın kabulü ile 45.874,70-TL’nin 01.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacı -karşı davalıdan alınarak karşı davacı …..Ltd.Şti.’ne ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :1-Asıl davada davacı-karşı davalı vekili, asıl ve karşı davanın birarada görülemeyeceğini, davalının ayrı bir dava açarak tazminat talebinde bulunması gerektiğini, karşı davacının borcunu ödememek için takip tarihinden sonra dosya borcuna itiraz ettiğini ve takipten 1 ay, son malın teslim tarihinden 4 ay sonra tek taraflı olarak delil tespiti yaptırdığını ve iade faturası kestiğini,her iki tarafın kayıtlarına göre davacının 274,74-TL’lik farkla davacının 59.968,86-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu tespitten sonra ve icra takibinden 2,5 ay sonra davalının kestiği 100.221,84-TL lik iade faturası düzenlenmesi ile davalının 40.477,72-TL alacaklı olduğunun belirlendiği, ancak davalı tarafından kesilen iade faturasının kabul edilmediğini ve davacı kayıtlarında da bulunmadığını, davalının TTK 23 maddesi gereği bildirim ve ayıp ihbarı bulunmadığını, TBK 223 maddesindeki süreye uyulmadığını, takip tarihinden sonra tespit yaptırıldığını, dinlenen tanığında ayıp ihbarını öğrenir öğrenmez yapmadıklarını beyan ettiğini, ayrıca davacı tarafından üretilen ürünlerin ayıplı olup olmadığının belirlenmediğini, bilirkişi incelemesine sunulan malların davacı tarafından üretildiğine ilişkin bir belge, marka, barkod bulunmadığını, davalının 84 farklı firmaya fason üretim yaptırdığını, ayıplı malların davacı tarafından üretilen mallar olduğunun bilirkişi tarafından da tespit edilmediğini, davacının kendi alacağını alamadığı gibi, verilen kararla alamadığı 60.000-TL alacağı dışında 90.000-TL’de zarara uğradığını belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine ve davalının %20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı-karşı davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davacının imal ettiği ayakkabılarda basiretli bir tacire yakışmayan biçimde standartlara uygun olmayan kötü malzeme ve işçilik ile imalat yaptığını,ayakkabıların tamiri olanaksız biçimde kusurlu olduğunu, müvekkilinin 100.221,84- TL zararı oluştuğunu, davacı karşı davalının haksız yere icra takibi başlatıp, müvekkilini borcunu ödemeyen şirket durumuna düşürdüğünü, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeple kötü niyet tazminatı talebinin reddine yönelik kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl dava; davacı tarafından faturaya dayalı olarak açılan itirazın iptali davası, karşı dava ise ayıplı mal satımı nedeni ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.Davacı alacaklı tarafından 05.02.2016 tarihinde davalı hakkında İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı kabul edilerek dosya Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosya numarasını almıştır.Davalı-karşı davacı tarafından açılan davanın HMK 127 maddesi gereğince cevap süresi içinde açıldığı,HMK 132 maddesindeki karşı dava şartlarının bulunduğu, asıl dava ile karşı dava arasında bağlantı bulunduğu ve her iki davanın aynı yargılama usulüne tabi olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin her iki davanın bir arada görülemeyeceğine ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Asıl davacı tarafından icra takibine konu edilen faturalardaki ürünlerin üretilip davalıya satıldığı ,davalı-karşı davacıya teslim edildiği hususu ihtilafsızdır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava-karşı davalı ile davalı-karşı davacının (her iki tarafın) ticari defterlerine göre takip tarihi itibarı ile asıl davacının davalıdan 54.344,12 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafından en son teslimi yapılarak faturası tanzim edilen 21.11.2015 tarihli faturadan 4 ay sonra davalı tarafından iade faturası olarak düzenlenen ve davacı kayıtlarında bulunmayan 100.222,-TL’lik iadeye ilişkin faturaya konu ürünlerin davacı tarafından teslim edilen ürünler olup olmadığı, teslim edilen ürünlerin ayıplı ise davalı-karşı davacı tarafından süresinde ayıp ihbarı yapılmış ise talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Davalı-karşı davacı tarafından 17.02.2016 tarihinde en son ürünlerin alındığı tarih olan 21.11.2015 tarihinden 3 ay sonra ve ilk ödeme emri tebliğinden 9 gün sonra Büyükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/19 D.İş dosyası ile tespit yaptırıldığı ve Beyoğlu ….Noterliğinin 24.03.2016 tarih … nolu ihtarnamesi ile davacı-karşı davalıya ayakkabıların ayıplı bulunduğundan bahisle ihtarname gönderilmiştir.TTK 23/c maddesinde “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse teslim aldıktan 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”TBK 223 maddesinde ” alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeye ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır” hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafından en son ürün teslimi 20.11.2015 tarihinde yapıldığı, dinlenen karşı davacı tanığı… mahkemede verdiği beyanında “ürünleri incelediklerini 20 yıllık tecrübesi ile ayıplı olduklarını teslimde farkettiklerini, ancak tutanak tutmadıklarını, geldiği gün ayıbı ihbar ettiklerini, ihbarın resmi olarak yapılıp yapılmadığını bilmediğini, asıl davacı dışında 84 fason üreticileri olduğunu, ürünlerin davacı ürünleri olduğunu tabanına bakarak anladığını” beyan etmiştir. HMK 27/1-b ve 190 maddesi gereğince taraflar iddia edilen vakıaya bağlanan kendi lehine hak çıkaranın ispat yükü altındadır. Ayakkabı emtiasında uygun malzeme kullanılmadığı davalı tarafından ileri sürülmüş olup,davalının davacının ürettiği ürünleri satın alan ayakkabı toptancısı olduğu anlaşılmaktadır. Uygun malzeme kullanılmadığı yolunda ileri sürülen ayıbın varlığı açık ayıp niteliğinde olup bu işle iştigal eden davalının konunun uzmanı bulunduğu ,ayıbı hemen tesbit etmelerine rağmen satış için mağazalara sevkettiği tanık beyanından anlaşılmaktadır. Ayıbın tesbitinden sonra davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin bir belge sunulmamıştır. Davalı-karşı davacı tarafından teslim alınan ürünlerin teslim anında ayıplı olduğunu görmesine rağmen süresinde asıl davacıya yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı gibi satış mağazalarından iade edilmesinden sonra ayıp nedeniyle davacıya ihbarda bulunduğu anlaşılmakla TTK23 maddesi gereği süresinde yapılmış bir ihbar bulunmadığı anlaşılmaktadır.Süresinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı- karşı davacının satın aldığı ürünlerin bedelini ödemekle yükümlü olduğu gözetilmeden asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle; dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektiren eksiklik bulunmadığından davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden hüküm verilmesine ,asıl davada her iki tarafın defter kayıtlarında bulunan 54.344,12 TL alacak yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak likit bulunduğundan davalının asıl alacağın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, asıl davanın kabul edilmesi nedeni ile davalının katılma yolu ile kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebinin esastan reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 gereği ESASTAN REDDİNE,2-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/288 Esas-2018/1301 Karar sayılı ve 22/11/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Asıl davada davalının itirazın kısmen iptaline, Davalının Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 54.344,12 TL üzeinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara talep gibi yasal faiz işletilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine, % 20 oranda hesaplanan 10.868,82-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.Karşı davanın REDDİNE”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Asıl davada; alınması gereken 3.712,25-TL karar harcından mahkeme veznesine yatırılan 724,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.987,97-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 757,78-TL peşin harçların davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 500-TL bilirkişi ücreti ve 294,10-TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 794,10-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında heaplanan 719,60-TL’sinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT gereğince takdir olunan 7.864,74-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,Reddedilen miktar üzerinden davalı-karşı davacı vekili için takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, Karşı davada; alınması gereken 59,30-TL harcın, mahkeme veznesine yatırılan peşin ve ıslah harcı olmak üzere toplam ‬785-TL’den mahsubu ile fazla olan 725,70-TL harcın davalı-karşı davacıya iadesine, Davalı-karşı davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT gereğince takdir olunan 6.764,10-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, “Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 657,10-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davalı-karşı davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 95-TL istinaf yargı giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/04/2021