Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/52 E. 2019/172 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/52
KARAR NO : 2019/172
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI: 2018/612 E.- 2018/1138 K.
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/02/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin keşidesici olduğu …bank … numaralı, … numaralı,…numaralı, …. Bankası .. numaralı, . … numaralı 5 adet çekin müvekkili şirketin merkez binasında kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, kaybolan çeklere ilişkin ödeme yasağı kararı verilerek iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, iptali istenen çekler davacı tarafından keşide edilmiş çekler olup, keşidecinin keşide ettiği çekin iptalini isteyemeyeceği gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu çeklerin müvekkili şirkete ait olup müvekkili şirketin ilgili çeklerin keşidecisi konumunda olduğunu, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya ser sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacirin ziyai öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceğini, davanın hasımsız açıldığını, mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebileceğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının dosya münderecatına, kanunlara ve Yargıtay kararlarına aykırı olması nedeniyle ortadan kaldırılmasına ve çeklerin zayi olması nedeniyle iptali ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacının istemi; keşidecisi olduğu 5 adet çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkindir. TTK 651 maddesi uyarınca kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebileceği ,kıymetli evrakın zayi olduğu veya ziyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin ,senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.TTK nun 818/s.maddenin atfı ile uygulanması gereken TTK’nun 757/1 maddesi “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer vermiş olup tedbir mahiyetinden de anlaşılacağı üzere tedbir talebinde ve dava açılmasında, hamilin haklarının esas alındığı açıktır. Eş deyişle, zayi nedeniyle çek iptali davası hamilin senetten kaynaklanan haklarını korumasına ve haklarını temin etmesine yönelik bir davadır.Öncelikle dava hasımsız dava niteliğinde olduğundan, 3. kişiler açısından kesin hüküm doğurmadığından, mahkemece iptal kararı verilse dahi yasal çerçevede çeki elinde bulunduran kişi henüz ödeme yapmamış keşideci, lehtar veya kendisinden önceki cirantalara müracaat edebilir. Alınan iptal kararı da meşru hamilin senetten kaynaklanan haklarını sona erdirmez. Senedi kaybeden hamilin mahkemeden alacağı iptal kararı, senedi elinde bulunduran kişi meşru hamil ise sorumluluktan kurtarmaz. Ayrıca iptal kararı verilmemiş olması da, davacıyı ileride gerçekleşmesi muhtemel haksız takipte menfi tespit davası açmasına engel olmaz. Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının nedeni; iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK’nun 652)iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır. Kıymetli evrak iptali davasının kanunda düzenlenen şartları ve amacı değerlendirildiğinde, davacının keşideci konumunda bulunduğu çeklerin iptali için dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının ileride karşılaşabileceği ihtimali dava ve takipler, bu davayı açmasında hukuki yarar olarak görülemez. Zira yukarıda da açıklandığı üzere bu davada verilebilecek iptal kararı üçüncü kişiler yönünden kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz.
Bu itibarla, davacının keşidecisi bulunduğu çeklerin iptali için TTK’nun 757 vd. Maddeleri gereğince iptal davası açma hakkı bulunmadığı,davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde uygulanması gerektiği ileri sürülen yasal düzenlemelerin somut uyuşmazlık ile ilgisinin bulunmamasına göre davanın reddine ilişkin karara karşı ileri sürülen istinaf sebebi yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40- TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL istinaf harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/02/2019