Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/500 E. 2021/427 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/500
KARAR NO: 2021/427
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2016/608 Esas – 2018/933 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalılardan … Ltd. Şti.’nin ithal etmiş olduğu “…” marka 1 adet “…” olarak tabir edilen kendinden dengeli elektrikli skuteri diğer davalı …’dan 05/04/2015 tarihli fatura ile … Merkezinde sunmuş olduğu güvenlik hizmetinin ifasında kullanılmak üzere satın alındığını, müvekkili şirketin satın almış olduğu cihazın satın alınma tarihinden çok kısa bir süre sonra sağ tekerinin kilitlenmesi suretiyle arızalandığını, arıza sebebiyle cihazın onarım için davalıya teslim edildiğini ve onarılarak tekrar müvekkiline iade edildiğini, ancak onarım sonrası da cihazda problemlerin yeniden meydana geldiğini, cihazın müvekkili tarafından tekrar davalıya onarım için teslim edildiğini, ancak bu defa arızanın neden kaynaklandığının bildirilmeyerek müvekkiline iade edildiğini, cihazın yaklaşık 2 ay sonra tekrar arızalandığını ve yeniden onarılarak müvekkiline iade edildiğini, cihazın satın alındığı tarihten bu yana 4 defa onarılması sebebiyle müvekkili tarafından noterlik kanalıyla cihazın ayıpsız misli ile değiştirilmesi için davalıya edimini ifaya davet edildiğini, cihazın değiştirilmemesi halinde sözleşmeden dönmüş sayılacağının ihtarının yapıldığını, davalının ihtara rağmen ayıplı cihazı verilen makul sürede ayıpsız misli ile değiştirmemesi sebebiyle müvekkilinin sözleşmeden dönmüş olduğunu beyan ederek müvekkili şirketin fazlaya dair her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla satış bedelinin iadesi ile yapılan masrafının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının dava konusu ürünü incelemeye hazır edemediğini, dosya üzerinden makine mühendisi bilirkişiye aldırılan kök ve ek raporlarda dava konusu ürünün üzerinde inceleme yapılmadan ayıplı olup olmadığının tespit edilemeyeceğinin belirtildiği, bu durumda davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunu, dava konusu ürünün davalının elinde olmasına rağmen bilirkişi incelemesine sunmadığını, müvekkiline ürün bedeli yanında kargo masraflarının da ödenmesi gerektiğini, ayıbın varlığı ve ayıp ihbarı ile ilgili tanıklarının dinlenmesi gerekirken mahkemece tanıkların dinlenmediğini, dava konusu cihazların ayıplı olduğunun ispatı için yemin deliline başvurma gereği doğduğu halde mahkemece yemin delili taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ürünün ayıplı olması nedeni ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı …’dan satın aldığı, diğer davalının ithalatçısı olduğu “…” ürününün sürekli arıza vermesi nedeniyle onarım için davalı ithalatçı şirkete defalarca gönderildiğini ve ürünün her seferinde tamir edilerek kendilerine geri göndelerildiğini, fakat en son yine arızalanması nedeniyle ürünün 14/10/2015 tarihinde yine gönderildiğini ve ürünün kendilerine iade edilmediğini ileri sürmüş, sözleşmeden dönerek satış bedeli ile birlikte kargo masraflarının ödenmesini talep etmiştir. Davacı tarafından ürün ile ilgili satış sözleşmesi ibraz edilmemiş ise de, bahse konu ürünün davalı …’dan satın alındığı davacı tarafından ibraz edilen faturadan anlaşılmaktadır. Davacı ürünün arızalandığını ve bu nedenle davalı ithalatçı firmaya defalarca kez gönderildiğini iddia etmiş olup bununla ilgili kargo teslim fişleri ibraz etmiştir. Buna karşılık kargo teslim fişlerinin incelenmesinde teslim fişi ile davalı ithalatçı firmaya teslim edilen ürünün dava konusu ürün olup olmadığı ile ilgili açıklama ve teslimatın neye ilişkin olduğuna dair hiç bir bilgi bulunmadığından dava konusu ürünün davalı ithalatçı firmaya teslim edildiği olgusunun kargo teslim fişleri ile ispatlanması mümkün değildir. Öte yandan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 03.3.2017 T. 2015/2 E. 2017/1 K. sayılı kararı gereğince açıkça yemin deliline dayanılmamış ise dilekçede yer alan sair deliller gibi bir ibare yemin deliline dayanıldığı anlamına gelmez. Davacı dava dilekçesinde ve delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmamış olup, süresinden sonra 26/03/2018 tarihinde yemin teklifinde bulunması davanın genişletilmesi mahiyetinde olup davalıların açıkça muvafakatı bulunmadığından mahkemece davalılara yemin teklif edilmemesinde bir yanlışlık görülmemiştir. Davacı, ürünlerin onarımı için davalı ithalatçı firmaya teslim ettiğini ispatlayamadığına göre ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulması yükümlülüğünün davalı ithalatçı şirket üzerinde bulunduğundan söz edilmesi mümkün değildir. Bu durumda ürünlerin ayıplı olduğu hususunda ispat yükü davacının üzerinde bulunmaktadır. Davacı bu kapsamda tanıklarının dinlenmediği ileri sürmüş ise de, üründeki ayıbın teknik incelemeyi gerektirmesi nedeniyle tanık delili ile ürünün ayıplı olup olmadığı ve bulunması halinde ayıbın kimden kaynaklandığı hususlarını ortaya koyması mümkün olmadığından mahkemece tanık dinlenmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/03/2021