Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/492
KARAR NO : 2019/384
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2018 (Ek Karar)
NUMARASI : 2018/1188 D. İş 2018/1167 Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2019
İhtiyati hacze itirazın reddine iilişkin ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
İTİRAZ:İhtiyati hacze itiraz eden vekili; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerektiğini, ancak müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde alacaklı lehine tesis edilmiş 5 milyon TL. ve 6 milyon TL. değerinde olmak üzere iki ipotek bulunduğunu, bu ipoteklerin ihtiyati haciz dayanağı senet içeriği borcu da kapsadığını, ihtiyati haciz talep eden şirketin tefecilik yaptığını, ancak müvekkiline has altın satışı yapılmış gibi gösterildiğini, müvekkili borcunu ödeyemeyince tefecilik faizine ilişkin senet imzalatıldığını, buna ilişkin İstanbul CBS 2018/164971 No.lu soruşturma dosyası ile inceleme başlatıldığını,ihtiyati haciz kararının hangi taşınır veya taşınmaz mallarla ilgili olduğu açıklatılmadan verilmesi nedeniyle tedbirde ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, aynı tefecilik ilişkisi kapsamında alacaklının müvekkiline imzalattığı üç adet başka bonoya dayanarak başlatılan takibe karşı İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, bu davanın sonucu beklenmeden ihtiyati haciz kararının infazının müvekkilinin haklarının ihlaline neden olacağı, müvekkili tüketici konumunda olduğundan ihtiyati hacizle ilgili karar konusunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, Mahkemece verilen 08/10/2018 tarihli müvekkili borçlu dinlenilmeden verilen karara itiraz ettiklerini belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP:Alacaklı vekili itiraza cevap dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının İİK. 257. madde gerekçesi uyarınca muaccel alacak hakkında kuvvetli kanaat oluşması halinde taraflar dinlenmeden verilebileceği, İİK. 45. madde gereği kambiyo senedine bağlı alacaklar hakkında rehinle temin edilmiş olsa bile alacaklının rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmadan haciz yoluyla takip yapabileceği, borçlunun taşınmazı üzerindeki rehinlerin tutarının borçlunun beyan ettiği kadar olmadığı, ihtiyati haciz konusu senede ilişkin alacak kalemlerinin ipotek konusu borçla hiç bir ilgisi bulunmadığı, farklı ticari ilişkiler sonucu verilmiş olduğu,ceza hakiminin kararının hukuk hakimini bağlamayacağı ilkesi yanında, kendilerince de borçlu hakkında dolandırıcılık suçundan yapılmış 2018/19928 sayılı şikayet bulunduğu, borçlunun iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, vadesi geçmekle muaccel hale gelmiş kambiyo evrakına dayalı alacağa istinaden verilmiş ihtiyati haciz kararına karşı ileri sürülen itiraz sebepleri yargılamayı gerektirir nitelikte bulunduğu ve ihtiyati hacze itiraz aşamasında yargılama yapılamayacağı, İİK.265. maddede tahdidi şekilde sayılan itiraz sebeplerine girmediği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Muteriz vekili; İİK 257 maddesi gereği ihtiyati haczin alacağın rehinle temin edilmemiş olduğu hallerde mümkün olduğunu, oysa müvekkiline ait taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ihtiyati haciz isteyenin savcılık şikayet dilekçesindeki ikrarının açık olduğunu, tapu kaydı, ipotek belgesi ve dosyaların delil olarak sunulduğunu, mahkemenin delilleri göz ardı ederek eksik inceleme yaptığını, ek kararda İİK 257 vd. açık hükmüne rağmen itiraz ile ilgisi olmayan yasa maddelerine yer verildiğini, delilleri dikkate alınarak değerlendirilmesi görevinin Mahkemeye ait olduğunu belirterek redde ilişkin ek kararın kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :İhtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları İİK’nın 257/1. maddesinde düzenlenmiş olup , Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczini talep edebilir.İhtiyati hacze İtiraz ise İİK’nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.İhtiyati haciz vadesi geçmiş ,borç ikrarı mahiyetinde bulunan bonoya dayalı olarak verilmiştir.İİK’nın 167. maddesi gereğince alacağı emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde bulunabileceği belirtilmiş olup bu husus İİK’nın 45. maddesinin istisnasını teşkil etmektedir. Bu nedenle, her ne kadar borçlu bakımından alacak rehinle temin edilmiş olsa dahi alacak için kambiyo senedi düzenlenmiş olması halinde, rehin paraya çevrilmeden, kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılmasında yasaya bir aykırılık bulunmamaktadır.Öte yandan, ihtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin dayandığı sebeblere ,teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası, istihkak davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyeceği gözetildiğinde muteriz borçlu vekilinin ileri sürdüğü hususlar itiraz sebebi olarak kabul edilemez.Muteriz vekili mahkemenin görevli olmadığını da ileri sürmüş ise kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemi ticaret mahkemelerinde inceleneceği,ek karar usul ve yasaya uygun görüldüğünden muteriz borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muteriz borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/03/2019