Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/490 E. 2019/458 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/490
KARAR NO : 2019/458
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/992 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/04/2019
İlk derece mahkemesince verilen 26/11/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacı şirket bünyesinde Ocak 2016 yılından beri çalıştığını, bugüne kadar oluşan tüm maaş ve alacaklarını aldığını, Bodrum … Noterliğinin … yevmiye nolu karar ile Bodrum’daki işletmelerin temsiline ve yönetimine getirildiğini, ancak kendisine verilen yetkiyi gereği gibi kullanamadığı düşünülerek 07.09.2018 tarihinde işten çıkışının yapılacağı ve hak edişi olan ücret tazminat alacaklarının da tarafına ödeneceğinin bildirildiğini, işten çıkarılacağını öğrenen davalının şirket hesaplarına girerek 500.000-TL sponsor ödemesini önce kendi hesabına sonra da bir kısmını aynı gün nakit, bir kısmının da başkasının hesabına göndererek işe bir daha gelmediğini, vekiledeni şirket hesabındaki parayı transfer etmesinden dolayı hakkında Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bunulduğunu ve davalının Savcılık beyanında hesabına para aktardığını kabul ettiğini beyanla, davalının güvensiz ve kötü niyetli davranışları nedeni ile taşınır ve taşınmaz mallarını 3. şahıslara devretme, mal kaçırma girişiminde bulunmasının yüksek ihtimal ile mevcut olması nedeni ile vekiledeninin alacağını tahsil etmenin imkansız hale gelmemesi ve ileride doğacak gecikmeden dolayı vekiledeninin zarara uğramaması için davalının banka hesaplarına ve taşınır ve taşınmaz mallarına, Savcılık dosyasında sabit olan vekiledeni şirkete ait olan bedelin bir kısmının aktarıldığı 3. Kişinin hesabına tedbiren bloke konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, mevcut delillere ve dosya kapsamına göre, davada henüz yaklaşık ispat koşulunun mevcut delillere göre gerçekleşmediği ve davacı yönünden hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı, yahut ciddi bir zararın oluşacağı endişesi duyulmadığı gereğine göre, bu aşamada davacı yanın ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-ihtiyati tedbir talep eden vekili; davalının, şirkete ait hesaptan parayı transfer ettiğini ikrar etmesinin ve hesap dökümlerinin yaklaşık ispat koşulu için yeterli delil niteliğinde olduğunu, davalının talimat olmadan parayı transfer etmesi ve oradan da bir kısmını başka bir hesaba aktarmış olmasının, davalının müvekkilinin hakkını kaçırma ve ileride telafisi mümkün olmayacak derecede elinden çıkarması durumunun çok net olduğunu, davalının kusurlu ve kötüniyetli olduğunu belirterek ihtiyati tedbirin reddi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : HMK’nın 389. maddesi:, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. HMK.’nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği açıktır. Somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. HMK ‘nın 389 maddesi gereği, öncelikli koşul olan, “… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekmektedir.Elde ki uyuşmazlıkta talep; davalının şirket hesabından kendi hesabına yaptığı haksız para transferi nedeniyle alacağın tahsili istemiyle açılan davada, davalının banka hesaplarına, taşınır ve taşınmaz mallarına ve paranın aktarıldığı 3.kişinin hesabına tedbiren bloke konulması istemine ilişkindir.Somut olayda; tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, dosyanın geldiği aşama itibariyle davacının haklılığı yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı nedeniyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği para alacağına ilişkin davalarda uyuşmazlık konusu olmayan malvarlığı değerlerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olmadığından istemin reddine karar verilmek gerektiğinden gerekçe doğru görülmese de ;ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/04/2019