Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/487 E. 2019/383 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/487
KARAR NO : 2019/383
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2018
NUMARASI : 2016/207 E.- 2018/797 K.
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını ve davalı tarafça sözleşmeye uyulmayarak kullanılan bu kredinin geri ödemelerinin yapılmadığını, borcun ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini fakat buna rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davaya konu icra takibinin ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkilinin ikametinin Avcılar ilçesi olduğunu, müvekkiline 27/11/2015 keşide tarihli ihtarnamenin tebliğ edildiğini fakat borçlu olduğu iddia edilen şirket ile müvekkilinin ortaklığının 2014 yılı Mart ayında sona erdiğini, müvekkilinin şirketin borçlarıyla hukuki bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1888…20701 nolu kredi için 1.945,20 -TL asıl alacak 166,34 TL işlemiş faiz 8,34 -TL BSMV olmak üzere toplam 2.119,85 TL üzerinden, 5526…7968 nolu kredi için 2.795,19 -TL asıl alacak, 239,03- TL işlemiş faiz, 11,95 TL BSMV, 148,47 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 3.194,64 -TL üzerinden devamına, 1.945,20 TL ve 2.795,19 TL lik asıl alacak miktarları için ayrı ayrı takip tarihlerinden itibaren % 48,48 oranında temerrüt faizi ile %5 temerrüt faizinin gider vergisi uygulanarak devamına , itiraz haksız görüldüğünden ve alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili; ihtarname metninde yer almasına rağmen kredi sözleşmesine ilişkin hesap özetinin ihtar ekinde gönderilmediğini, bu nedenle ihtarname içeriği ve müvekkiline yükletilen borcun müvekkili tarafından kabul edilebilir olmadığını, kredi sözleşmelerine verilen kefalette eş rızası aranmakta olup eşin rızası alınmaksızın tanzim eden kefalet sözleşmelerinin geçerliliğinin olmadığını, müvekkilinin şirket borçları ile ilgili hukuki sorumluluğu bulunmadığını, şirketin banka nezdindeki herhangi bir borcu için şahsı sorumluluk ve kefaleti de bulunmadığını, mahkemenin davacının davasını kısmen kabul ederek aslında reddettiği kısım yönünden davacının haksız olduğu anlaşılmasına rağmen davalı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin gerek başlatılan icra takibi kapsamında gerekse ikame edilen dava neticesinde mağduriyetinin ağırlığı ve tüketici olması da göz önünde bulundurularak itiraza konu icra takibinde ödeme emri ve takip talebinin yasal unsurları taşımadığını, usuli olarak hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı banka ile davadışı . ..ltd.arasında 6.11.2013 tarihli 50.000-TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalının da bu sözleşmeye 23.sayfasında el yazısı ile yazılan sözleşmeye isitinaden kullandırılan ve kullandırılacak tüm kredilere 50.000-TL ye kadar 10 yıl süre ile müteselsil kefalet verdiği ,şirkete kullandırılan krediden doğan borçtan kefalet limiti kapsamında ve kendi temerrüdünün sonuçlarından ayrıca sorumlu bulunduğu dosya mevcudu toplanan delillerden anlaşılmaktadır.Davalı vekili kefalete eş rızasının alınmaması nedeniyle kefaletin geçerli olmadığını ileri sürmekte ise de müteselsil kefalet sözleşmesi 6098 sayılı TBK nun yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş olup ; TBK nun 6455 sayılı kanunla değişik 584/3 maddesine göre ; şirket veya işletme lehine kullandırılan kredilerde ticari işletmenin sahibi veya şirketin ortak veya yetkilisinin kefaletinin geçerli olması için eşin muvafakatı gerekmemektedir.Dosyada mevcut 24 nisan 2013 tarihli imza sirkülerine göre davalı davadışı şirketin münferit yetkilisi olduğu anlaşılmaktadır.Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; alacaklı banka tarafından davadışı kredi borçlusu şirkete kullandırılan krediler nedeniyle borcun oluştuğu ,hesabın usulen kat edilerek alacağın muaccel olduğu, davadışı borçlu ve davalının temerrüdünün takip tarihi itibariyle başladığı ,bu sebeble takip tarihine kadar %24,24 akdi faiz ve sözleşme gereği bsmv sini ödemekle yükümlü oldukları ,kullanılan ticari artı para ve bizcard kredilerinden dolayı sorumlu bulundukları tutarın belirlendiği ,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında mevcut itirazında somut bir sebeb göstermediği ,buna göre hesaplanan borç tutarınca davalının itirazının iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Davalı vekili itirazın iptali isteminin kısmen reddine ilişkin karara rağmen müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istinaf nedeni yapmış ise de ;bankanın alacağı kullandırılan krediye ilişkin olup likit ve belirlenebilir bir alacak olduğundan kabul edilen kısım üzerinden haksız itiraz nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik olmayıp ;İlk Derece Mahkemesi’nin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Davalıdan alınması gereken 363,03- TL nispi karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 90,75- TL nin mahsubu ile bakiye 272,28- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/03/2019