Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/485 E. 2021/495 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/485
KARAR NO: 2021/495
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2018
NUMARASI: 2017/599 Esas 2018/1188 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden )
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasındaki 21/09/2015 imza tarihli “Nokta Satış Sözleşmesi” ile davacı ürünlerinin sözleşmede belirli fiyat ve şartlarla davalıya satılmasında mutabık kalındığını, sözleşme süresinin 36 ay olarak belirlendiğini, sözleşmede 26.500- koli … cam su ve 11.000 koli … maden suyu miktarındaki kotanın tamamının sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 36 ay içerisinde davalı tarafça sipariş edilip söz konusu ürünlerin bedellerinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede davalı tarafından 36 ay içerisinde belirlenen kotaya ulaşılamaması veya ulaşılamayacağının anlaşılması veya kararlaştırılan kotaya ulaşmadan önce veya haksız biçimde feshedilmesi veya sözleşme şartlarının ihlali nedeni ile müvekkili şirket tarafından feshine sebep olunması durumunda pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli olan 250.000-TL+ KDV’lik tutarın kıstelyevm esasına göre ilk yazılı talepde iade edileceğinin düzenlendiğini, sözleşmede belirlenen 250.000-TL+KDV tutarındaki katılım bedelinin 100.000-TL+ KDV’lik kısmın sözleşmenin başlangıcında davalıya ödendiğini,sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 ay geçmiş olmasına karşın davalının yalnızca %12’lik kısmını sipariş ettiğini, kalan 22 aylık sürede kota miktarından kalan %88’lik kısmını sipariş etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle sözleşmede yer alan “belirlenen kotaya ulaşılamayacağının anlaşılması” şartının gerçekleştiğini, bunun sonucu olarak sözleşmenin feshedilmesine ve davalıya ödenen katılım bedelinin kıstelyevm esasına göre 103.486-TL’sinin (87.000-TL+KDV) iade edilmesinin gerektiğini, bunun dışında müvekkili şirketin davalıdan 16.330,69-TL cari hesaptan kaynaklanan alacağının bulunduğunu, katılım bedeli iadesine ilişkin 06.01.2017 tarihli ve … numaralı faturanın ihtarname ekinde gönderildiği ve ödeme yapılmaması halinde hukuki yollara başvurulacağının davalıya ihtar edildiğini, davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesiyle anılan icra takibinin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında 21.09.2015 tarihinde “Nokta Satış Sözleşmesi” düzenlendiğini, sözleşmede müvekkili şirketin “…” ve “…” tabela isimli iki mekanın açılması ve sipariş vermesi şartıyla katılım bedelinin l00.000-TL+KDV kısmı sözleşme başlangıcında, kalan tutar olan 150.000-TL+KDV bedelli kısmı ikinci yıl başlangıcında ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirkerin “…” ve “…” isimli iki mekanı açtığını ve davalıya ait ürünlerin siparişlerini verdiğini ve ürünleri satın alındığını, sonuç itibariyle sözleşme gereğince üzerine düşen tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, daha sonra davacının, sözleşme gereğince sözleşmenin ikinci yıl başlangıcında, 21.09.2016 tarihinde ödenmesi gereken 150.000-TL+ KDV lik kısmı ödemekten imtina ettiğini,sözleşmede belirlenen 36 ay dolmadan, sözleşmenin imzasından kısa bir süre sonra Hudson ve Barbounia‘ya ek olarak Akmerkez içerisinde ve Bebek Amavutköy de yeniden iki restoran açıldığını, davalının bu iki yeni restoran ile daha fazla ürüne ihtiyaç duyacağını göz ardı ettiğini ve 14. ayda kotaya ulaşılamayacağının anlaşılması gerekçesi ile tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, davacının bu yönde hiç bir tespit yazılı ihtar vs. yapmadığını, davacının 2. yarıyılda ödenmesi gereken katılım bedelini ödememek için böyle bir yola başvurduğunu, sözleşme ile davacının ürün fiyatlarında indirim yapmadığını, aynı evsafta ürünü piyasadan daha ucuza alabilecekken katılım bedeli için aradaki farka da razı olduğunu, davalının hem yüksek fiyattan ürün almak zorunda kaldığını hem de katılım bedelini alamadığını, ayrıca davacı tarafından gönderildiği iddia edilen bir kısım malların davalıya teslim edilmediğini, bir kısım faturaların tebliğ edilmediğini belirterek, haksız davanın reddi ile alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında 21/09/2015 tarihinde Nokta Satış Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 5.maddesi uyarınca sözleşmenin başlangıcında ödenmesi gereken 100.000-TL+KDV’lik katılım bedelinin davacı tarafından ödendiği ve sözleşmenin 14. ayında davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmenin feshi nedeniyle takibe konu faturaya yansıtılan katılım bedelinin ve cari hesap alacağının talep edilip edilemeyeceği hususu olduğu, sözleşmenin 5.maddesinin incelenmesinde katılım bedeli olarak 250.000-TL’nin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bunun sözleşmenin başındaki 100.000-TL+KDV’lik kısmının ödendiği, 2.yıl başlangıcında 150.000-TL+KDV’lik kalan katılım bedelinin ise ödenmediği, sözleşmenin 14. ayında gerekli kotaya ulaşılamayacağı anlaşıldığından davacının sözleşmeyi feshettiği, fakat sözleşme hükümlerine göre kotanın 36 ay içinde tamamlanması gerektiği, bu sürenin beklenmeyip 22 ay öncesinden sözleşmenin haksız olarak feshedildiği, ayrıca davacının kendi üzerine düşen yükümlülüğü de yerine getirmediği, bu nedenle katılım bedelinin iadesinin istenemeyeceği, incelenen defter kayıtlarına göre davalının 16.330,69-TL cari hesap borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacıya asıl alacağın %’20 si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Taraflar arasındaki sözleşmede katılım bedeli iadesinin sadece kotaya ulaşılamaması halinde değil, kotaya ulaşılamayacağının anlaşılması durumunda da söz konusu olduğunu,mahkemece bu sözleşme hükmünün değerlendirilmediğini, Mahkemece, kalan sürede kotanın doldurulamayacağının anlaşılması şartının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden inceleme yapılması gerektiğini, davalının sözleşmenin başından beri verdiği siparişlerin bedellerinin hiçbirisini ödemediğini, davalının kotayı doldurmamasının yanı sıra aldığı ürünlere ilişkin hiç bir ödeme yapmadığını, satın aldığı ürünlerin bedeli dahi ödemeyen davalıya ikinci dönem katılım bedelinin ödenmesinin beklenmesinin yerinde olmadığını, ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödemezlik definin değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin 100.000-TL katılım bedeli ödemesine rağmen davalının 14 ayda sadece 16.330,69-TL tutarında sipariş verdiğini ve sipariş bedellerin hiç birinin ödenmediğini, bu durumda davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; Davanın kısmen kabulüne rağmen tüm harcın müvekkiline yüklendiğini,davanın reddedilen kısmı ile ilgili müvekkili lehine tazminata hükmedilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı, taraflar arasındaki Nokta Satış Sözleşmesi’nin davalının sözleşmede kararlaştırılan kotayı gerçekleştirememesi nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davalıya ödenen 118.000-TL katılım bedelinin kıstalyevm usulüne göre 103.486-TL kısmı ve davalı tarafından sipariş edilip de ödenmeyen ürün bedeli 16.330,69-TL olmak üzere toplam 119.816-69-TL alacağın tahsilini icra yolu ile talep etmiştir. Davalı ise sözleşmenin ikinci yılında 21/09/2016 tarihi itibariyle ödenmesi gereken 150.000-TL+KDV katılım bedelinin defalarca talep edilmesine rağmen ödenmediğini, sözleşmede 36 aylık kota süresinin 250.000-TL üzerinden kararlaştırıldığını, bakiye katılım bedelinin tahsili için icra takibi başlattıklarını ve akabinde itirazın iptali davası açtıklarını savunarak davanın reddini talep etmişdir. Sözleşmede belirlenen 250.000-TL+KDV tutarındaki katılım bedelinin 100.000-TL+ KDV’lik kısmının sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde sözleşmenin başlangıcında davalı şirkete ödendiği,ikinci yılın başında ödenmesi kararlaştırılan bakiye katılım bedeli 150.000-TL’nin ödenmediği, sözleşmenin 14.ayında davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 ay geçmiş olmasına karşın davalının %12’lik kısmını sipariş ettiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki 21/09/2015 imza tarihli “Nokta Satış Sözleşmesi”nde davacıya ait ürünlerin sözleşmede belirli fiyat ve şartlarla davalıya satılması kararlaştırılmış, sözleşme süresi 36 ay olarak belirlenmiştir. Sözleşmede 26.500 koli … cam su ve 11.000 koli … maden suyu miktarında kotanın tamamının sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 36 ay içerisinde sipariş edilerek bedelinin ödeneceği öngörülmüştür. Sözleşmede davalı tarafından 36 ay içerisinde belirlenen kotaya ulaşılamaması veya ulaşılamayacağının anlaşılması veya kararlaştırılan kotaya ulaşmadan önce veya haksız biçimde feshedilmesi veya sözleşme şartlarının ihlali nedeni ile davacı tarafından feshine sebep olunması durumunda pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli olan 250.000-TL+ KDV’lik tutarın kıstelyevm esasına göre ilk yazılı talep ile iade edileceği hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşme süresinin sonunda kotadaki miktara ulaşılamayacağının önceden anlaşılması halinde davacıya fesih hakkı tanınmıştır. Davacı da bu hakkını kullanarak 22/11/2016 tarihinde 14. Ayında sözleşmeyi feshetmiştir.Davalı, sözleşmenin ikinci yılında ödenmesi kararlaştırılan bakiye 150.000-TL katılım bedeli ile ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davacı şirket hakkında icra takibi başlatmış, davacı şirketin itirazı üzerine İstanbul 6. ATM’nin 2017/421 esas sırasında kayıtlı itirazın iptali davasını açmıştır. Bahse konu dosyanın incelenmesinde istinaf incelemesine konu olan eldeki dava dosyasının sonucunun bekletici mesele yapıldığı görülmüştür. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşme süresinin sonunda kotadaki miktara ulaşılamayacağının önceden anlaşılması halinde davacıya fesih hakkı tanındığına göre, davacının sözleşmeyi fesih gerekçesi olarak öne sürdüğü “davalının sözleşme süresinin sonunda kotadaki miktara ulaşılamayacağının önceden anlaşıldığı” gerekçesinin yerinde olup olmadığının tartışılması gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede davalıya ait iki iş yeri ile ilgili satış kotası için 3 yıllık süre öngörülmüş olup davalı sözleşmenin 14. Ayında sözleşmeden öngörülen kotanın henüz %12’si oranında ürün siparişi vermiştir. Sözleşme, davalıya ait iki iş yeri için yapılmış olup, iş yeri sayısının artacağı, yeni işyeri açılacağı hususu fesih tarihinden önce gündeme getirilmemiştir. Sözleşmenin geriye kalan 22 aylık döneminde ise kotanın % 88 oranında daha ürün siparişi vermesi gerekmekte olup, sözleşmenin kalan süresi ve henüz sipariş edilmeyen ürün miktarı ve ürünün stoklanamayacağı dikkate alındığında davacı tarafından, davalının sözleşme süresinin sonunda kotadaki miktara ulaşılamayacağını değerlendirmesi haklıdır. Her ne kadar davalı, sözleşmenin ikinci yılının başında ödenmesi gereken bakiye katılım bedeli 150.000-TL’nin kendilerine ödenmediğini ileri sürmüş ise de; davacı sözleşmenin feshini, davalının sözleşme süresinin sonunda sipariş kotasındaki miktara ulaşamayacağının önceden anlaşılması gerekçesine dayandırmış olup, davalıya bakiye katılım bedeli ödenmemiş olmasının, sipariş kotasına ulaşılmasında bir etkisi olmadığı gibi, davacının koşulları gerçekleşen fesih hakkını bertaraf edici özelliği de bulunmamaktadır. Sonuç olarak, davacı tarafından davalıya ödenen yatırım bedeli 118.000-TL’nin sipariş kotasının gerçekleştiği %12 oranına göre, 103.840-TL kısmının davacıya iadesinin gerektiği, davacının talebinin 103.486-TL olduğu, sipariş edilen ürünlerden dolayı davacının ayrıca 16.330,69-TL alacağının bulunduğu, davacının alacağının likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından davanın tümüyle kabulüne ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu kısımlar bakımından yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Ancak bu hata /eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne dair yerinden hüküm tesisine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/599 Esas-2018/1188 Karar sayılı ve 16/11/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 120.040,73-TL yönünden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, %20 oranında hesaplanan 24.008,15-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 8.199,98-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından mahkeme ve icra dosyasına peşin yatırılan toplam 2.050-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.149,98-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından peşin yatırılan 2.086-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 1.600-TL bilirkişi ücreti, 172,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.772,50-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 15.353,87-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davalıdan alınması gereken 1.117,34-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 279,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 837,94-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 56-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/04/2021