Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/478 E. 2019/332 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/478
KARAR NO : 2019/332
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2014/1224 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/03/2019
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik 16/01/2019 tarihli ara kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP VE SÜREÇ: Davacılar vekili tarafından açılan kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit davasında, dosya ile birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasından icra dosyasındaki senetlerin sahteliği iddiasıyla dava açıldığından mütevellit 05.04.2013 tarih ve 2013/101 Esas sayılı ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davalı vekilince tedbirin kaldırılması talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince tedbir kararının HMK 389. maddesindeki şartları taşımadığından bahisle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk Derece Mahkemesi’nin 16/01/2019 tarihli ara kararı ile; “İstanbul CBS’nin 2013/43728 soruşturma sayılı dosyanın sahtelik iddiasıyla açıldığı ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, birleşen İstanbul 2. ATM’nin 2013/101 Esas sayılı dosyasının da sahtelik iddiasına dayandığı, bu dosya üzerinden de 05/04/2013 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile ihtiyati tedbire karar verildiği ancak ceza soruşturması kararı kesinleşmiş olduğundan birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2013 tarih ve 2013/101 esas sayılı dosyasıyla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; senetlerin bedelsizliğine dair açılan davada savcılıkça yapılan yetersiz imza incelemesi ile dar bir değerlendirme üzerinden davanın görüldüğünü, hiçbir itiraz ve taleplerin değerlendirilmeden ve senet metninin tamamına yönelik yeterli rapor alınmadan ve bedelsizlik konusu araştırılmadan menfi tespit davası irdelenmeksizin tedbir kararının kaldırıldığını, mahkemenin dava taraflarına özgü sübjektif nedenleri hiç değerlendirmedğini, kısıtlı türkçeleri olan hasta ve yaşlı insanlar olduğunu, kalıtsal akıl hastalıkları olan çocukların bulunduğunun davacı müteveffa ………. felçli olduğunu belirttiğini, sadece kanun maddesini hukuk gören ve somut duruma göre karar verildiğini, davaya konu tüm iddialarının değerlendirilmeden ve deliller toplanmadan sadece imza için savcılıkça tek uzmandan alınan eksik raporla değerlendirme yapılmak istendiğini, telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verecek şekilde, sahte imza ve evrak tanziminden adli sabıkası olan ve üstünde hiçbir malvarlığı bulunmayan davalı kararına haksız ve hukuka aykırı bir karar verildiğini, müvekkillerinin senet tanzim tarihinde Türkiye’de dahi bulunmadığını, müvekkillerinin …’a borçlu olmadığını tam tersine eski eşi olduğunu söylediği ……. alacaklı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi’nin usul ve kanuna aykırı olan 16/01/2017 tarihli İstanbul 2. Asliye Ticaret Mhkemesi’nin 05/04/2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasıyla birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davacılar tarafından davalı aleyhine davaya konu icra dosyasındaki senetlerin sahteliği iddiasıyla dava açıldığı, 05/04/2013 tarih ve 2013/101 Esas sayılı ihtiyati tedbir kararı ile İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takibin dava sonucuna kadar durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/43728 soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde davacıların davalı hakkında davaya konu senetler ile ilgili olarak Resmi Belgede Sahtecilik suçundan şikayetçi oldukları, Başsavcılıkça yapılan soruşturma sonucunda 11/05/2017 tarih ve 2013/43728 Soruşturma No 2017/35059 Karar No ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara şikayetçi tarafça itiraz edildiği, İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’nin 13/06/2017 tarih ve 2017/2123 D. İş sayılı kararıyla itirazın reddine kesin olmak üzere karar verildiği görülmüştür.HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire yasal sürede itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.HMK 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir.Görüldüğü üzere HMK 396/2 maddesi, aynı yasanın 394.maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına atıf yapmış, kanun yolunu düzenleyen beşinci fıkraya atıf yapmamıştır. Bu nedenle durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin kaldırılması taleplerine ilişkin olarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararlarına karşı kanun yolu açık değildir. Yorumla kanun yolu ihdas edilmesi de mümkün değildir.Somut olayda, istinaf incelemesine konu 16/01/2019 tarihli ara karar da, tarafların 05/04/2013 tarihli ihtiyati tedbir kararına yasal sürede itirazları üzerine verilen bir karar olmadığına göre, ancak HMK’nun 396.maddesi uyarınca durum ve koşulların değiştiğinden bahisle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi üzerine verilen bir karar olarak kabulü mümkündür.Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu kararlara karşı istinaf yolu açık olmadığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurularının HMK 341/1, 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 44,40- TL istinaf harcının talep halinde iadesine, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 13/03/2019