Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/460 E. 2021/488 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/460
KARAR NO : 2021/488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2018
NUMARASI : 2015/936 Esas – 2018/895 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya sunulan nakliye hizmeti neticesinde düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini, toplam 22.184-TL alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine, davalının alacağın muaccel ve likit olmadığından itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin ithal ettiği ürünlerin gümrük işlemlerini 2011 yılından beri dava dışı … yaptığını, bu şirketin vergi,..gümrük masrafları gibi ödemeleri yaparak müvekkilinden tahsil ettiğini, ancak faturaların müvekkili adına kesildiğini, gümrük şirketinin müvekkilinden avans alarak masrafları karşıladığını, davacının da 2011 yılından bu yana müvekkilinin nakliye işlemlerini yaptığını ve fatura bedellerini Doğuş Gümrük’ten aldığını, müvekkili ile davacı arasında hiçbir zaman cari hesap ilişkisi olmadığını, 2013 yılındaki bir işlem nedeniyle gümrük şirketinin müvekkiline borçlandığını,ödemelerin cari hesapta dava dışı şirkete verdiği bu avanstan düşüldüğünü ve müvekkilinin alacağından mahsup edildiğini, davacının fatura bedellerini gümrük şirketinden talep edip tahsil edemeyince müvekkilinden istediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında dava ve takip konusu faturalara ilişkin hizmetin verildiğine dair bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının gümrük işlemlerini yapan dava dışı … tarafından ödendiğini, dava dışı şirkete harcamalar için avans verildiğini , ticari defterlerindeki kayıtlarında da dava konusu faturaları dava dışı şirket hesabına kaydedip şirkete verdiği avanstan mahsup etmiş ise de, davacıya ödeme yapıldığına ilişkin ödeme belgesinin olmadığı, davacının defterlerinde faturaların davalı şirket hesabına kaydedildiği,TBK’nın 196. maddesi uyarınca davacı ile dava dışı şirket arasında borcun nakli hususunda yapılmış bir anlaşmanın ispatı yönünde bir delil de sunulmadığı, ayrıca davacının, defterlerine göre dava dışı şirketten de alacaklı olduğu,davacının takipte talep ettiği 22.184-TL tutarında davalıdan alacaklı ve takibe itirazın haksız olduğu gerekçesiyle, itirazın iptali ile davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili; müvekkilinin ithal ettiği ürünleri dava dışı … aracılığı ile gümrük işlemlerini yaptırdığı,faturaların müvekkili şirket adına kesildiğini, adı geçenin müvekkili şirketten avans alarak yaptığı masrafları da bu avanstan karşıladığını,fatura bedellerinin dava dışı gümrük şirketine ödendiğini,öncelikle fatura bedelleri … ödendiğinden davanın … ihbarı gerektiğini, dava ihbar edilmeden karar verildiğini, ayrıca alacağın likit ve muaccel bir borç olmadığından mahkemenin icra inkar tazminatına ilişkin kararının da yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, nakliye hizmet bedeli için düzenlenen fatura alacağına dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalıya nakliye hizmeti verildiği, dava konusu faturaların da verilen hizmet bedeline ilişkin olduğu, davalının adına düzenlenen faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı,davalı tarafından, fatura bedellerinin müvekkili adına gümrük işlemlerini yapan dava dışı … verilen avansdan mahsup edilmek suretiyle ödendiği ileri sürülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile ; dava ve takip konusu faturaların davacının ticari defterlerinde davalı hesabında kayıtlı olduğu, söz konusu faturaların davalı defterlerinde ise dava dışı …. hesabına, davalının avans hesabından ödenmiş olarak kaydedildiği, faturaların davacının dava dışı … ile olan cari hesabında ise kayıtlı olmadığı, fatura bedellerinin davacıya ödendiğine dair bir kayıt bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davalı şirketin, adına gümrükleme işlemlerini yapan dava dışı … ile olan ilişkisi ve bu şirketin temsil yetkisi, vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. Vekilin davalı adına davacı şirketten aldığı nakliye hizmetinin bedelinden, davalı şirket sorumludur. Davalı vekilince bu bedelin gümrük şirketine ödendiği ileri sürülmüşse de, yapıldığı iddia edilen bu ödemenin davacı bakımından bağlayıcılığı yoktur. Sonuç olarak davacı tarafından davalıya hizmetin verildiği ve bedelinin gerek davalı gerekse davadışı şirket tarafından ödendiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmakla,davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Hükümde başkaca bir eksiklik bulunmadığı,HMK 62(2)maddesinde ihbar talebi üzerine duruşmanın ertelenemeyeceği öngörüldüğünden,mahkemece ihbar talebinin yerine getirilmemesi eleştirilmekle yetinilmiştir.Dava ve takip konusu alacak faturaya dayalı olduğundan, niteliği itibariyle likit ve itirazda haksız bulunmakla, davalı vekilinin bu yönde ileri sürdüğü istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.515,38-TL istinaf karar harcından peşin yatan 381,85-TL nin mahsubuyla bakiye 1.133,53- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,56-TL davacı istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/04/2021