Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/455 E. 2021/529 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/455
KARAR NO : 2021/529
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI: 2015/185 Esas – 2018/598 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 16/06/2014 tarihinde servis taşımacılığı sözleşmesi imzalandığını, davalının, Beyoğlu … Noterliği’nin 22/10/2014 tarihli ihtarnamesi ile servis şoförü bulunamadığı gerekçesi ile hizmetlerin aksadığını, cezai şart ödenmesini ve sözlü olarak sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini, oysa davalının yazılı fesih bildiriminin bulunmadığını, davalıya gönderilen İstanbul … Noterliği’nin 31/10/2014 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin devem ettiğinin ve alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, davalının ise Beyoğlu …. Noterliği’nin 10/11/2014 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, fesih üzerine Beyoğlu … Noterliği’nin 17/12/2014 tarihli ihtarnamesi ile feshe kadar olan hizmet bedeli faturasının davalıya gönderildiğini, ancak davalının futaraları kabul etmeyerek Beyoğlu …. Noterliği’nin 29/12/2014 tarihli ihtarı ile iade ettiğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının servis hizmetini daha ucuz yapmak için sözleşmeyi haklı sebeple feshetme çabası içinde olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; 2014 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında taşıma faaliyeti sözleşmeye uygun yapıldığı için davacı tarafından bu aylara ilişkin gönderilen faturaların müvekkili tarafından kabul edildiğini, ancak Beyoğlu ….Noterliğinin 22.10.2014 tarihli ihtarnamesinde belirtildiği gibi Eylül ayının ilk gününden itibaren davacının servis şoförü bulundurmadığından görevinin gereklerine uymadığını, verdiği hizmeti aksatıp sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, buna mukabil müvekkilinin sözleşmenin cezai şartı hükmü uyarınca cezai şartın ödenmesini istediğini ve iyi niyet göstergesi olarak davacıya ödeme yapabilmesi için uygun bir süre verdiğini, davacının süre verilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını ve kendisine Beyoğlu …. Noterliğinin 22.10.2014 tarihli ihtarnamesinin çekilmek zorunda kalındığını, müvekkilinin mağdur olduğunu ve bu bakımdan 3 Eylül günü sözleşmenin feshedildiğinin sözlü olarak davacıya davacı tarafından müvekkiline gönderilen ve aynı zamanda takibe konu olan faturanın, sözleşme fesih beyanının karşı tarafa ulaştığı tarihten sonraki tarihe ilişkin olduğundan, davacı şirkete böyle bir borçları bulunmadığını, sözleşmenin Eylül ayının ilk haftasının son iş günü feshedildiğini, müvekkilinin Eylül ayı dahil davacıdan herhangi bir servis hizmeti almadığını, bu nedenle söz konusu faturanın davacıya iade edildiğini, 1 Eylül tarihinde servis şoförü işi bıraktığından davacı şirketin arandığını, 2 Eylül’de gelen şoförün de aynı gün işi bıraktığını, ancak davacı yeni bir şoför görevlendirmediği için sözleşmenin 3 Eylül’de feshedildiğini, 2 Eylül’de gelen şoförün 2 gün daha çalışarak 5 Eylül Cuma günü işi bıraktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı ile davalı arasında 16/06/2014 tarihinde, 01/07/2014 tarihinden 30/06/2015 tarihine kadar geçerli olmak üzere servis sözleşmesi akdedildiği, 03/09/2014 tarihli tutanağa göre davacının görevlendirdiği … adlı şoförün 03/09/2014 tarihinde işi bıraktığı, sıkıntı yaşanmaması için birkaç gün daha çalışmasının istendiği, söz konusu tutanağın şoför ve davalı tarafından imzalandığı, yine dosya içerisinde bulunan 05/09/2014 tarihli tutanağa göre şoför …ın 05/09/2014 tarihine kadar çalıştığı ve işi bıraktığı, söz konusu tutanağın yine şoför ve davalı tarafından imzalandığı, davalının 22/10/2014 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, davacının 30/09/2014 ve 30/11/2014 tarihlerinde toplam 11.631,36 TL miktarında iki adet fatura düzenleyerek davalıya gönderdiği, davalının süresinde faturalara itiraz ederek kayıtlarına almadığı, davacının sözleşmeye konu edimini 01-05/09/2014 tarihleri arasında toplam 5 günlük süre için gerçekleştirdiği, bu tarihler dışında davalıya hizmet vermediği, bu nedenle davalıdan yalnızca vermiş olduğu 5 günlük hizmet bedelini isteyebileceği, davacının kesmiş olduğu Eylül dönemine ait fatura miktarı 5.547,36 TL olup 5 gün için oranlanması suretiyle davalının davacıdan 720,00 TL ve bu miktara temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak faizi isteyebileceği, bu miktar üzerinden icra inkar tazminatının davalıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; sözleşmenin fesih tarihi olarak davalı firmanın Beyoğlu … Noterliği’nin 22.10.2014 tarihli ihtarnamesinin dikkate alınması gerekirken, davalı firmanın beyan ettiği sözlü fesih tarihi dikkate alınarak karar verildiğini, bu şekilde verilen karar sonucunda müvekkilinin hak kaybına uğradığını, yazılı fesih tarihine kadar geçerli olan sözleşmeden doğan alacak için başlattıkları takibe yapılan itirazın tamamen kaldırılması gerekirken, yerel mahkemece kısmi kabul kararı verildiğini, kararın müvekkili şirketin hak ettiği ücreti almasına engel olarak hak kaybına sebep olduğunu, ayrıca bilirkişi raporunda … tarafından imzalandığı belirtilen tutanağın müvekkilinin bilgisi dışında imzalandığını, müvekkilinin … isimli bir çalışanı veya hizmet aldığı bir kişi bulunmadığını, davalı firmanın beyanında sözlü fesih tarihi olarak 3 Eylül tarihini belirttiğiniü, ancak 5 Eylül tarihine kadar da hizmet aldıklarını söyleyerek kendisi ile çeliştiğini, ayrıca davalı tarafın, kendisini haklı çıkarmak için müvekkili şirketin tanımadığı ve şirket ile herhangi bir iş ilişkisi olmayan bir kişiye tutanak hazırlattığını, mahkemece, belirttikleri hususlar dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek, kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, servis sözleşmesine dayalı hizmet bedeli alacağı için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekir.Fatura sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Eldeki davada davalı, sözleşmesel ilişkiyi inkar etmemekle birlikte, hizmetin sadece Eylül ayının ilk beş günü verildiğini verildiğini ileri sürerek borcu inkâr etmektedir. Bu durumda faturalarda yazılı hizmetin davalıya verildiğini ve faturaların da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında 16.06.2014 tarihli servis sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince davacının davalıya aylık 4.000-TL+KDV bedelle servis hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, Temmuz ve Ağustos aylarında davacı tarafından hizmetin sözleşmeye uygun olarak verilmesi nedeniyle hizmet bedelinin davalı tarafından davacıya ödenmiş olduğu, ancak davacının görevlendirdiği servis şoförünün 05.09.2014 tarihinde işi bıraktığı, bu nedenle davacı tarafından, bedeli ödenmemiş 5 günlük hizmet verildiği, davalı tarafından ise taraflar arasındaki sözleşmenin 22.10.2014 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedildiği, davacı tarafından davalıya Ekim-Kasım dönemi öğrenci taşıma bedeli olarak 30.11.2014 tarihli ve 5.547,36 TL tutarlı fatura ile 2 araçlık servis ve öğle ek servis açıklamalı 30.09.2014 tarihli ve 6.084-TL tutarlı olmak üzere toplam 11.631,36 TL tutarlı iki adet fatura düzenlendiği, davacı tarafından yasal süresinde faturalara itiraz edildiği anlaşılmaktadır.Taraflar arasındaki sözleşme davalı tarafından haklı sebeple 22.10.2014 tarihinde feshedilmiş olsa da, davacının hizmet vermediği bu dönemin tamamı için hizmet bedeli talebi yerinde olmayıp, davacının Eylül ayının ilk beş günü davacıya servis hizmeti verdiği, 5 günlük hizmet bedeli talep edebileceği yönündeki ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Öte yandan sözleşmeye göre aylık hizmet bedeli 4.000-TL olup KDV dahil 4.160-TL olmasına ve bu tutarın 5 günlük süreye karşılık gelen bedeline hükmedilmesi gerekmesine rağmen, mahkemece bir ay on günlük daha yüksek 5.547,36 TL tutarlı fatura bedeli esas alınarak fazla bedele hükmedilmişse de, kabul edilen kısmı itibariyle karar kesin olduğundan, bu hususa değinilmekle yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulünde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/04/2021