Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/433 E. 2021/379 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/433
KARAR NO: 2021/379
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2018
NUMARASI: 2016/442 Esas – 2018/1042 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükmün davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili,davalıya verilen taşıma hizmeti karşılığı cari hesap bakiyesi olan faturaya dayanan 12.960,59-TL alacağı müvekkiline ödemediğini, anılan alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından asıl alacağın 5.355,24-TL miktarı kabul edilerek, bakiye ile ilgili icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalının icra dosyasına 30.03.2016 tarihinde 6.263,07- TL ödemede bulunduğunu, müvekkili davalı adına İtalya’dan Türkiye’ye yapmış olduğu taşıma bedeli 2.785,50-TL ve yurtdışı gümrükleme bedeli 309,50-TL olmak üzere davacıdan 3.095-TL alacağının bulunduğunu, ayrıca Hollanda’dan Türkiye’ye yaptığı taşımaya ait yurtdışı bekleme ve güzergah farkı ile ilgili yurtdışı bekleme bedeli 3.904,44-TL ve güzergah değişikliği bedeli 2.785,50-TL olmak üzere toplam 6.800,23-TL alacağının bulunduğunu ileri sürerek davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan 29.01.2016 tarihli fatura açıklamasında 890-Euro karşılığı 2.805,79-TL “Yurtdışı Güzergah Farkı” ve 1200- euro karşılığı 3.904,44-TL “Yükleme Bek KDV’siz” adı altında toplam 6.800,23-TL tutarında fatura düzenlediklerini, söz konusu faturaya ilişkin davacı şirketin göndermiş olduğu 22.01.2016 tarihli “Komple Araç Navlun Teklifi”nin dilekçelerinin ekinde sunulduğunu, söz konusu teklifin 5 nolu maddesinde, yükleme ve yükleme gümrüklemesi için 48 saat, boşaltma ve boşaltma yüklemesi için 48 saat olmak üzere toplam 96 saat araç bekleme hakkı bulunduğunu, söz konusu aracın yükleme yeri olan Hollanda’ya 26.01.2016 tarihinde geldiğini, daha sonra müvekkili şirket tarafından ürün alımından vazgeçilmesi sebebiyle aracın iptal edildiğinin davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirket tarafından gönderilen teklifte aracın iptal edilmesi sebebiyle ödenecek meblağ ile ilgili herhangi bir madde bulunmamasına rağmen, davacı şirket tarafından kesilmiş olan 890-Euro tutarında yurtdışı güzergah farkının davacı şirkete ödendiğini, ancak davacı şirketin talep etmiş olduğu 1200-Euro “Yükleme Bek KDV’siz” açıklamalı talebin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu araç 26.01.2016 tarihinde yükleme alanına geldiğini, fakat 28.01.2016 tarihinde davacı şirkete aracın iptal edildiği bilgisinin verildiğini, bu durumda aracın beklediği sürenin, davacı şirketin teklifinde belirtilen 96 saatlik bekleme süresinin kapsamında kaldığını, bunun dışında müvekkilinden 06.01.2016 tarihli 100-Euro Exporter Bedeli ve 900-Euro Navlun Bedeli Açıklamalı e-fatura ile talep edilen ikinci araç bedelinin yerinde olmadığını, davacının İtalya’da yüklenmesi kararlaştırılan ürünlerin hepsinin tek bir araca sığmadığını, bu sebeple ekstradan yeni bir araç temin edildiğini iddia ettiğini, buna karşılık müvekkili şirketin zamanında bilgilendirilmediği gibi müvekkili şirketten bu konuda onay da almadıklarını,3.095-TL bedelli faturadan dolayı davacının alacağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı şirketin, takip tarihinde ticari defterlerinde 12.960,59 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin takip sonrası ödemesi ile alacağı 7.688,27 TL kaldığı, davacı tarafın bu dava ile 7.605,35 TL alacak miktarı üzerinden itirazın iptali talebinde bulunduğu, davalı şirket ticari defterlerinde ise takip tarihinde davacının 5.355,29 TL alacaklı olduğu, davalı şirket ticari defterlerine işlememiş ise de davalının 5.355,29 TL borcunu ödediği, davalı şirket, davacı şirketin takibe konu faturalarını ticari defterlerine işlediği, ancak iade faturaları ile davacı şirkete olan borcunu azalttığı, davacı şirketin ticari defterlerinde iade faturalarına rastlanılmadığı, davacı şirketin, ticari defter kayıtlarında kayden 7.688,27 TL alacaklı gözükmesine karşın; davalı yanın iade faturaları ve itiraz ettiği fatura alacak kalemlerinin incelemesinde, toplam talebin iki farklı taşımadan kaynaklı alacak toplamı gözetildiğinde, 3.904,44 -TL alacak iddiasının somut olaya uygun, gerçekleşmeyen taşıma kaynaklı, sözleşmenin feshi nedeniyle yükleme için bekleme gözetilerek talep edilmesinin yerinde olduğu, 3.095- TL alacak iddiası bakımından ise; davacının komple taşıt yükü olarak aldığı yüklerden bir kısmını ayrı araçla taşımaktan kaynaklı talep olduğu; davacının bu taşımada 2. araç ihtiyacının davalıdan kaynaklandığını ispat etmesi gerektiği, aksi takdirde taraflar arası sözleşmeye karşın 2. araç kullanımından dolayı davacının talepte bulunamayacağı, davacı şirketin dosya içeriği deliller ve yürütülen taşıma süreçleri gözetildiğinde, iade faturası konusu edilen faturalardan dolayı 3.904,44 TL ve davalı şirkete keşide edilen ihtarnamelerin noter masrafları toplamı 605,86 TL olmak üzere takip sonrası ödemeler de gözetilerek bakiye toplam 4.510,30 TL miktarında alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile, takibin 4.510,30 TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen 4.510,30 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; teklif formunda 21 ton üstü için tonaj farkının alınacağının yazılı olduğunu, fakat bilirkişi tarafından bu hususun değerlendirilmediğini, davalıya ait olup da Belçika, Hollanda ve Almanya’dan alınan yüklerin 20.731 kg olduğunu, yine davalıya ait olup da İtalya’dan alınacak yükün bu araca sığmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin bu nedenle yeni bir araç görevlendirdiğini, davalının 2. Araç görevlendirildiğini bildiğini ve sadece fatura bedeline itiraz ettiğini, bu hususun taraflar arasındaki elektronik posta kayıtları ile sabit olduğunu, bilirkişi tarafından bu hususların irdelenmediğini, davalıya ait aracın diğer ülkelerdeki ürünlerle dolmasında müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davalının kötüniyetli olarak İtalya’dan getirilen yükün birini öderken diğerini ödemediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; teklif formunda yükleme ve boşaltma için toplamda 96 saat bekleme süresi öngörüldüğünü, her ne kadar bilirkişi tarafından davacının talebinin sözleşmenin feshinden kaynaklanan tazminat talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de müvekkilinin zaten bundan dolayı 890-Euro ödeme yaptığını, ayrıca 29/01/2016 tarihinde araç yüklemesinin iptali olduğu bildirilmesine rağmen davacının 4 günlük bekleme için alacak talebinde bulunduğunu, oysa müvekkili tarafından kendilerine tanınan süre içerisinde iptal talebinde bulunulduğunu, davacının talebinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca alağın yargılamayı gerektirdiğini ve likit olmadığını, bundan dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı taraf, taşıma işi ile ilgili cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla takip başlatmış olup, davalı tarafından icra takibine süresinde yapılan kısmi itirazla icra takibi kısmen durmuştur. Davacı süresinde açmış olduğu iş bu itirazın iptali davasında itirazın iptali talep etmekte olup taraflar arasındaki uyuşmazlık İtalya taşıması için yapılan ikinci araç bedeli ile ilgili 01/07/2015 tarihli 3.095-TL bedelli fatura ile, 29/01/2016 tarihli 6.800,23-TL bedelli faturanın bekleme ücreti ile ilgili 3.904,44-TL’lik kısmında toplanmaktadır. İtalya’dan yapılan taşıma ile ilgili olarak 01/07/2015 tarihli fatura düzenlenmiş olup, bu faturanın daha sonra iade edilmesi üzerine davacı tarafından 06/01/2016 tarihli 3095-TL bedelli faturanın düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı, İtalya’dan alınacak kendisine ait yüklerin ikinci bir araçla yapılmasının gerektiğinin ispatlanamadığını, ayrıca yükün ikinci bir araca yüklenmesi konusunda kendilerinden onay alınmadığını ve kendilerine bilgi verilmediğini iddia etmekte olup, taraflar arasında Almanya, Hollanda, Belçika ve İtalya’dan alınacak yüklerin tek bir araçla taşınması için sözleşme yapıldığı, İtalya’daki yükün araca sığmayacak olması ve aracın diğer ülkelerdeki yüklerden dolayı dolması nedeniyle İtalya’daki yükün başka araçla taşınmasından dolayı bu taşımaya ilişkin ayrıca taşıma ücreti istenebilmesi için Almanya’daki yükün hacimli olduğunun ve tam araç yükünün İtalya’daki yükü kapsamasının mümkün olmadığının ve İtalya yükü için teklif edilen navlunun davalının kabul ettiğinin ispatı gerektiğinden bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir hata görülmemiştir. Hollanda taşıması ile ilgili 29/01/2016 tarihli 6.800,23-TL bedelli faturanın güzergah değişikliği ile ilgili 2895,75-TL’lik kısmı davalının da kabulündedir. Buna karşılık davalı tarafından, aynı faturada yer alan 3904,44-TL bekleme bedelinin, sözleşmede öngörülen sürenin aşılmaması nedeniyle istenemeyeceği, kendileri tarafından süresinde iptal talebinde bulunulduğu ileri sürülmüş olup, davalının sözleşmede öngörülen bekleme süresinden yararlanabilmesi ve bekleme ücreti ödememesinde haklı olabilmesi için yüklemenin bekleme süresi içerisinde yapılması ve taşımanın ifa edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bekleme süresinde yararlanılması mümkün olmadığından mahkemece bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu kısım yönünden itirazın iptaline ve likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükme yönelik olarak taraf vekilleri tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40- TLnin mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalıdan alınması gereken 308- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 77,23- TLnin harcın mahsubu ile bakiye 230,80- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Taraflarca yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/03/2021