Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/43 E. 2019/180 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/43
KARAR NO : 2019/180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2017/213 E.- 2018/660 K.
DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/02/2019
İlk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının müvekkiline toplam 29.000-TL bedelli 4 adet çek keşide ederek verdiğini, ancak çek bedellerinin süresinde ödenmediğini, davalı hakkında başlatılan icra takiplerinin ise itiraz üzerine durduğunu, itirazların iptal edildiğini, ancak müvekkilinin icra dosyalarındaki vekili tarafından dosyalar takip edilmediği için işlemden kaldırıldığını ileri sürerek 29.000-TL’nin çeklerin keşide tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, yetki itirazında bulunduklarını, ayrıca alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu çeklerin müvekkilinin işyerinde çalınan çekler olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin bu çekler nedeniyle davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, daha önce dosyanın bir defa işlemden kaldırıldığı, 7101 sayılı kanunun 61. Madde TTK 4/2 uyarınca dava değeri itibariyle davanın basit yargılama usulüne tabi bir dava olduğu, son celsede davacı mazeretinin de kabul edilmediği gerekçesiyle HMK md. 320/4 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın basit yargılama usulüne tabi bir dava olmadığını, ayrıca müvekkilinin mazeretine itibar edilmemesinin de doğru olmadığını, haklı davanın kabulünün gerektiğini belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, muhtelif çeklere dayalı alacağın istemine ilişkindir.01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun konu ile ilgili 150’nci maddesi ise; “ (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir… (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra HMK’nın 320/4’ncü maddesinde, basit yargılama usulüne tabi davalarda aşağıdaki düzenlemelere yer verilmiştir; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” Öte yandan 6102 sayılı TTK’nun 4/2 maddesi “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” şeklinde düzenlenmişken 28/02/2018 tarihli 7101 sayılı yasa ile yapılan değişklik sonucu madde “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş ve bu değişiklik 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kural olarak usul hükümlerinin derhal uygulanması gerekir. Öte yandan yeni usul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açıkça düzenlenmişse, bu düzenleme dikkate alınacaktır. Buna ilişkin hüküm yoksa, usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığına bakılması gerekir. Eğer bir usul işlemi tamamlandıktan sonra yeni kural yürürlüğe girerse o işlem geçerli olarak kalır. Buna karşılık bir usul işlemi henüz tamamlanmamış veya başlamamış ise, yeni kanun, kural olarak hemen yürürlüğe girecektir. Çünkü genel olarak kanunlar hemen etkili olur ve uygulanırlar. Somut olayda, dava ticari dava niteliğinde olup, dava tarihi itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi iken, yukarıda belirtilen yasa değişikliği sonucu basit yargılama usulüne tabi bir davaya dönüşmüştür. Ne var ki ilk derece mahkemesinin ilk işlemden kaldırma kararı 08/02/2018 tarihinde yani dava henüz yazılı yargılama usulüne tabi iken HMK 150.maddesi uyarınca verilmiştir ve söz konusu kanun değişikliği öncesi dönemde HMK’nun 150.maddesi bakımından tamamlanmış bir işlem söz konusu olduğundan, HMK’nun 320/4. maddesinde düzenlenen işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olma koşulunun gerçekleştiğinin kabulü mümkün değildir. Ayrıca bu tarihte HMK 150.maddesi uyarınca davacının bir defadan fazla dosyayı takipsiz bırakması halinde açılmamış sayılmasına karar verileceği konusunda kazanılmış hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla hukuka güven ilkesinin bir sonucu olarak da ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı kuralının, 15/03/2018 tarihinden önce bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyalar için uygulanamayacağının kabulü gerekir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13/06/2018 tarihli 2015/21-480 E.,2018/1195 K. emsal kararı). O halde ilk derece mahkemesince 02/07/2018 tarihli duruşmada belgelendirilmeyen mazeretin reddinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de, dosyanın takipsiz bırakıldığının kabulü ile ikinci kez dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)-a-5 maddesi uyarınca dava yeniden görülmek üzere hükmün kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2018 Tarih 2017/213 Esas- 2018/660 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-5 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 14/02/2019