Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/418 E. 2021/339 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/418
KARAR NO : 2021/339
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ: 25/10/2018
NUMARASI: 2017/299 Esas- 2018/405 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, deniz yolu ile taşınan davalıya ait emtiaya, Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015/1847 D.iş sayılı dosyasında alınan karar gereği varış limanında el konulması üzerine boşaltma yapılamadığını, bu nedenle konteynerin teslim edilemediğini ve konteyner sahibi … firması tarafından kendilerine demuraj ücreti olarak 2 adet fatura bedeli toplamda 20.736-USD yansıtıldığını ve kendileri tarafından ödendiğini, bundan davalının sorumlu olduğunu belirterek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunmuş ve demuraj ücretinin davalı tarafından ödeneceğine dair herhangi bir anlaşma bulunmadığını, taşınan eşyaya el konulması yönünde verilen kararın dava konusu emtianın satıcı şirketçe hatalı yükleme nedenine dayalı beyanname dışı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle verildiğini beyan ederek demuraj ücretine yol açan olayda kendileri açısından herhangi bir kusurlu davranış bulunmaması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 2016/334 Esas 2017/54 Karar sayılı dosyasında 28/02/2017 tarihinde davanın zamanaşımına uğradığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemiz’in 06/07/2017 tarihli 2017/384 Esas 2017/377 Karar sayılı kararıyla, demuraj alacağının muacceliyetinin işlediği her günü kapsadığı ve sürenin bitiminden itibaren demuraj alacağının muaccel olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, demuraj alacağının başladığı günde zamanaşımının işlemeye başladığının kabul edilmesi halinde, henüz doğmamış, muaccel olmamış bir alacağın zamanaşımına uğraması gibi bir sonuçla karşılaşılacağı, böyle bir yorumun yasa hükmüne uymadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın yeniden görülmek ve davalının zamanaşımı defiinin bu esaslara göre değerlendirilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir. Mahkemece, istinaf incelemesine konu olan kararda; davacı tarafından davalıya taşımacılık hizmeti verildiği, davalıya ait malların taşındığı … sayılı konteynere 23.05.2015 tarihinde Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliğince el konulması nedeniyle konteynerin boşaltılamadığı, bu nedenle konteynerin bekletilmesinden doğan demuraj bedeli olarak dava dışı fiili taşıyan … A.Ş. tarafından 2016 yılı Mayıs ayında iki adet 20.736-USD karşılığı 62.208-TL talep edildiği, söz konusu iki faturanın tahsili için davanın açıldığı, davalı ile dava-dışı …. Ltd. arasında satış ilişkinin bulunduğu ve davalının alıcı sıfatına sahip olduğu, davacının taşıma işini fiilen kendisinin yerine getirmediği ve uyuşmazlığa konu olan eşyanın … firması tarafından taşındığı, dava dışı … firmasının davalıya karşı fiili taşıyan sıfatına sahip olduğu, … firmasının konşimentosu uyarınca eşyayı teslim almaya yetkili olan kişinin davacı olduğu, davacının konteyner demorajı tarifesini de içeren yük teslim formunu davalı adına düzenlediği ve eşyayı gümrükten çekmeye davalının yetkili kılındığı, konteynerlerin iadesindeki gecikme sebebiyle bir bedel isteyebilecek kişinin, navlun sözleşmesi uyarınca fiili taşıyan olacağı, uyuşmazlık bakımından bu kişinin dava dışı … firması olduğu, davacının demuraj bedelini … firmasına ödediği, davacının bu ödemeyi yaptıktan sonra kendisine karşı taşıtan sıfatına sahip olan davalıya rücu ettiği, dolayısıyla davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, uyuşmazlıkta konşimento üzerinde konteyner gecikme ücreti tarifesi yer almadığı, ancak davacı tarafından davalı adına düzenlenen ordino, yük teslim formunda konteyner gecikme ücreti tarifesine yer verildiği, dolayısıyla yük teslim formunda yer alan tarifenin uyuşmazlık bakımından uygulama alanı bulduğu, dava konusu olayda Sulh Ceza Hakimliği’nin 23/04/2015 tarihinde 2015/1847 D.iş numaralı kararı ile konteynere ve içindeki emtiaya beraber el konulmasına karar verildiği, davalı tarafından satış sözleşmesinin diğer tarafı olan satıcının kusurlu olduğu ve kendisinin kusurlu olmadığı iddiasının konteyner gecikme ücretinin taşıyan lehine işlemesini engelleyen bir mücbir sebep olmayacağı, konteynerin mülkiyetinin … firmasına ait olması nedeniyle davacı şirketin konteynerlerin kiralanması ve satılması konusunda her hangi bir yetkisi bulunamayacağı, 27/05/2016 tarih ve … numaralı faturada, 17/03/2015 ile 05/04/2015 tarihleri arasındaki demuraj süresi için 14.886-USD demuraj bedeli talep edildiği, 03/05/2016 tarih ve … numaralı faturada06/04/2015 ile 23/02/2016 tarihleri arasındaki demuraj süresi için 5.850-USD demuraj bedeli talep edildiği, bu meblağların … tarafından indirim uygulanarak yansıtıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili şirketin … Ltd şirketinden satın aldığı ve ambarlı Gümrük Müdürlüğü nezdinde işlem gören … sayı ve 27.03.2015 tarihli serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile kumport liman sahasındaki … numaralı konteynerde bulunan eşyalardan bir kısmının satıcı şirketin hatalı yüklemesi sebebiyle beyanname dışı olduğunun tespit edildiğini ve bu eşyalara Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015/18447 D.iş sayılı dosyası ile el konulduğunu, akabinde müvekkil şirket yetkilileri hakkında soruşturma başlatıldığını ve Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/140 E. Sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında kamu davasının devam ettiğini, açılan davanın uzun sürecek olmasından dolayı müvekkili tarafından konteynerlerin kendilerine satılmasının talep edilmesine rağmen davacı tarafça buna yanaşılmadığını, davaya konu olayların gerçekleşmesi müvekkil şirketin veyahut müvekkili şirket müstahdemlerinin kusurlu bir davranışından ileri gelmediğini, gecikmenin öngörülemeyecek nitelikte bir zorunluluktan kaynaklandığını ve müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, müvekkili şirketin demuraj alacağından sorumlu tutulabilmesi için taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesinde veyahut konişmentoda bu konuya dair bir düzenlemeye yer verilmesi gerektiğini, fakat taraflar arasında tanzim edilen sözleşmede demuraj ücretinin müvekkili şirket tarafından ödeneceğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığını, bu sebeple müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilmesinin yerinde olmadığını, mahkemece bilirkişi raporunun temel alındığını, raporu tanzim eden bilirkişilerin bu hususta hakim yerine geçerek değerlendirmede bulunmasının açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafından davalıya taşımacılık hizmeti verildiği, davalıya ait malların taşındığı … sayılı konteynere 23.05.2015 tarihinde Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliğince el konulması nedeniyle konteynerin boşaltılamadığı, bu nedenle konteynerin bekletilmesinden doğan demuraj bedeli olarak konteynerin sahibi olan dava dışı fiili taşıyan … A.Ş. tarafından 2016 yılı Mayıs ayında düzenlenen iki adet fatura bedeli 20.736-USD karşılığı 62.208-TL’nin talep edildiği, söz konusu bedelin davacı tarafından ödendiği ve dava dışı firmaya ödenen bedelin tahsili için davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olup mahkeme kararına karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Öncelikle, konteyner gecikme ücretini dava dışı fiili taşıyan … firmasına ödeyen davacının navlun sözleşmesi çerçevesinde kendisine karşı taşıtan sıfatına sahip ve eşyanın teslimini isteyen davalıya rücu etmesi noktasında aktif dava ehliyeti bulunmaktadır. Bunun dışında konşimento üzerinde konteyner gecikme ücreti tarifesi yer almamakta ise de davacı tarafından davalı adına düzenlenen ordino, yük teslim formunda konteyner gecikme ücreti tarifesine yer verilmesi nedeniyle yük teslim formunda yer alan tarife uyuşmazlık bakımından da geçerlidir. Davalı tarafından gecikmenin dava dışı satıcı şirketin kusurlu davranışından kaynaklandığı, kendilerinin gecikmede kusurlarının bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, satıcının kusurunun bulunduğu iddiasının konteyner gecikme ücretinin taşıyan lehine işlemesinin önünde bir engel teşkil etmeyeceği, olayda konteyner gecikme ücretinin taşıyan lehine işlemesini engelleyen bir mücbir sebep bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı taraf, konteyneri satın almak veya kiralamak için davacıdan talepte bulunulmasına rağmen bu taleplerinin karşılanmadığı ileri sürülmüş ise de, konteynerin mülkiyeti … firmasına ait olup, davacı şirketin konteynerler üzerinde herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkeme davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 4.262,88-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.066-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.196,88‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.09/03/2021