Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/395 E. 2021/494 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/395
KARAR NO : 2021/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2018
NUMARASI: 2017/802 Esas – 2018/889 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının talepleri üzerine verilen taşıma hizmeti neticesinde müvekkili şirketin, davalı borçludan 2.809.50-USD tutarında alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin davalıya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, ancak davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de herhangi bir olumlu netice elde edilemediğini ve bunun üzerine davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu, müvekkili şirketin alacağı likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, davaya konu icra takibinde davacı tarafından talep edilen meblağın müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, müvekkili şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiğini, ayrıca alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı istenemeyeceğini belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı ile davalı arasında taşıma hizmet sözleşmesinden doğan ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın ibraz edilen defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, incelenen ticari defterler ile davacının davalıdan icra takibinde belirtilen miktarda alacaklı olduğu, davalı tarafın kısmi ödeme yaptığına ilişkin iddiada bulunmuş olmasına rağmen ödeme belgeleri ibraz etmediği gibi, inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini de ibraz etmediği, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve davacı tarafın alacağını geç almasına sebep olacak nitelikte bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, davacı firmanın ticari defterleri üzerinden inceleme yapılmış olsa da, davacının ticari defterlerinde ve bu defterlerin dayandığı fatura ve benzeri belgelerinde yer alan alacak-borç kayıtlarına ait eksik bilgilerin yer aldığını, müvekkili şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, bunun yanı sıra fatura ile cari hesap şeklinde çalışan taraflar arasında ödemelerin muhtelif zamanlarda yapıldığını, davacı firma tarafından takibe konu edilen edilen miktarın asıl borcu yansıtmadığını, davacı tarafından uyuşmazlık konusu yapılan alacağın müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarına uygunluk arz etmediğini, dolayısıyla likit alacak olarak değerlendirilemeyeceğini, bu sebepten dolayı davacı tarafça müvekkili alaeyhine talep edilen icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma hizmet bedeli alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmasa da, davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiği, takibe dayanak faturaların da verilen hizmet bedeline ilişkin olarak düzenlendiği, davacı tarafından davalıya taşıma hizmetinin verildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı, belirtilen tutarda borçlu olmadığını, kısmi ödemelerinin hesaba yansıtılmadığını iddia etmektedir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Ancak somut olayda davalı taraf, hizmetin verildiğini inkâr etmemekte, fakat davacıya kısmi ödemeler yaptığını ileri sürmektedir. Bu nedenle ödeme iddiasını ispat bakımından, ispat yükü davalıya aittir. Davalı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Ne var ki davalı tarafından ödeme iddiasını ispat bakımından herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Öte yandan faturalara dayalı alacak likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız olduğu da tespit edilmiş olmakla, alacağın takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğrudur. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davalıdan alınması gereken 694,72-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 175-TL harcın mahsubu ile bakiye 519,72- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 42-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/04/2021