Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/382 E. 2021/1585 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/382
KARAR NO: 2021/1585
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2018
NUMARASI: 2018/267 Esas- 2018/1187 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili banka tarafından, yüklenici …’in İzmit Kartepe Hipodromu gece yarışları aydınlatma ve enerji sistemleri kurulması işini teminen, davalı muhatap …’ne hitaben 1.447.500- TL tutarında kesin ve süresiz teminat mektubu verildiğini, davalı …’nın teminat mektubunun nakte çevrilmesi için müvekkiline başvuruda bulunduğunu ve söz konusu mektubun tazmin edilmek durumunda kalındığını,teminat mektubuna konu iş ile ilgili eksik işler toplamının 312.600- TL olarak belirlendiğini, lehtar firmaya eksik işleri gidermesi için 20 gün süre verildiğini ve eksikliklerin giderildiğinin anlaşılması üzerine müvekkili tarafından Bakırköy 4. ATM 2017/124 esas sayılı dosyası ile haksız tazmin nedeniyle alacak davası açıldığını, bilahare … tarafından dava konusu tutarın tamamı müvekkili bankaya iade edildiğinden davadan feragat edildiğini, akabinde davalı tarafından yazılan 15.11.2017 tarihli yazıda;sözleşme uyarınca tutanakta yer alan ve kesin kabule engel olmayan eksik ve kusurların giderilmesi şartıyla kesin kabul işlemlerinin yapıldığını ve ayrıca teknik olarak giderilmesi de mümkün olmayan ve fazla harcama gerektiren kusur ve noksanların 6 madde halinde tespit edildiğini,noksanlar için toplam 440.000 TL nefaset kesintisi uygulanmasına karar verildiğini ve bu tutarın 2 gün içinde ödenmesi, ayrıca ek tutanakta kesin kabule mani olmayan eksik ve kusurlu işlerin belirlendiği sözleşmenin ilgili maddelerine göre bu eksik ve kusurların giderilmesi için firmaya 7 gün süre verildiği, söz konusu sürede giderilmeyen eksik ve kusurlu imalatların giderilmemesi halinde 689.550- TL’nin firmadan tahsili için gerekli işlemlere başlanacağının bildirdiğini, müteakiben …’nın 19.12.2017 tarihli yazı ile müvekkilinden teminat mektubunun tazminini talep ettiğini, talep üzerine müvekkilinin mektubu birkez daha tazmin etmek durumunda kaldığını, ancak geçici kabuldeki eksiklerin verilen sürede giderilmiş olduğunu, muhatabın hakkı olmamasına rağmen tazmin talebinde bulunduğunu belirterek tazmin edilen1.129.550 -TL’nin tazmin tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; …’un sözleşme ile yüklendiği borçlarını sözleşmeye uygun ifa etmemesi nedeniyle teminat mektubuna konusu risk gerçekleştiğinden, mektubun nakde çevrilmesi işleminin hukuka uygun olduğunu, tazmin talebinin, mektup konusu iş ve işlemlerden kaynaklandığını, mektuba konu riskin gerçekleştiğini, riskin yüklenicinin taahhüdünü kısmen veya tamamen yerine getirmemesi olduğunu, sözleşme konusu işin geçici kabulünün 19.06.2015 tarihinde yapıldığını, geçici kabuldeki eksiklerin giderildiğinin ise 06.08.2015 tarihli tutanakla tespit edildiğini, geçici kabul yapılmasının yüklenicinin borçlarını ifa ettiği anlamına gelmediğini, 09.11.2017 tarihli kesin kabul ve ek tutanağında ise 6 kalem eksik iş tespit edilerek sözleşmenin 29. maddesi uyarınca 440.000-TL nefaset bedeli belirlendiğini, ayrıca tamamlanması için süre verilen 43 kalem eksik veya kusurlu iş bedeli karşılığının 3 katı tutarında 689.550-TL bedel tespit edildiğini, yüklenici ile yapılan sözleşmeden kaynaklı talep ve defilerin garanti veren tarafından ileri sürülmesinin hukuka aykırı olduğunu, bunların borçlu … tarafından ileri sürülebilecek nitelikte iddialar olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; somut olayda 09.11.2017 tarihli kesin ek kabul tutanağı uyarınca eksikliklerin giderilmediğinin taraflarca kayıt altına alındığı ve davalı tarafından bunun üzerine 21.12.2017 tarihinde teminatın nakte çevrildiği, dolayısıyla riskin gerçekleşmesi üzerine nakte çevrilme işleminin yapıldığı, davacının iade talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; müvekkili tarafından yüklenici lehine muhatap …’ya hitaben verilen 14.01.2015 tarih ve 1.447.500-TL tutarında kesin ve süresiz teminat mektubunun,19.12.2017 tarihli tazmin talebi üzerine 21.12.2017 tarihinde 1.129.550-TL olarak tazmin edildiği, ancak işin geçici kabulünün yapıldığını, geçici kabul ek tutanağında belirlenen eksiklerin tümüyle giderildiğini, teminat mektubunda belirtilen riskin gerçekleşmemesi halinde mektubun tazmininin istenemeyeceğini, bu durumda haksız tazmin talebinde bulunan muhatabın haksız olarak tazmin ettirdiği tutarı iade etmekle yükümlü olacağını, her teminat mektubu ile belli bir riskin garanti edildiğini, bu riskin genellikle başkasının edimini, fiilini taahhüt şeklinde ortaya çıktığını, riskin doğmamış veya sona ermiş olmasına rağmen muhatap tazmin talebinde bulunursa, haksız bir tazmin talebinin söz konusu olacağını, muhatabın haklı bir neden olmaksızın mektup meblağını bankadan tahsil etmesi halinde, bu meblağı bankaya ödemek zorunda kalan lehtarın, muhataba karşı bir dava açarak ödediği paraları geri alabileceğini, dava konusu olayda teminat mektubuna konu işlemle ilgili geçici kabul tutanağında tespit edilen eksiklikler giderilerek karşılıklı olarak tutanak altına alındığını, tek taraflı olarak düzenlenen bir yazıdan kesin kabul ek tutanağı olarak bahsetmek mümkün olmadığı gibi, buna istinaden teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep etmenin de hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, öte yandan eksik olduğu belirtilen tutarın ne olduğunun dahi belli olmadığını, riskin gerçekleşmiş olması durumunda sadece gerçekleşen risk tutarı kadar tazmin talebinde bulunulabileceğini, oysa kesin kabul ek tutanağı olduğu iddia edilen yazıda bu tutarın da belli olmadığını,kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davacı tarafça tazmin edilen teminat mektubu bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Hukukumuzda banka teminat mektupları konusunda açık bir düzenleme bulunmamakta, 6098 sayılı TBK’nun 128. maddesinde düzenlenen üçüncü kişinin fiilini üstlenme kapsamında bir tür garanti sözleşmesi olarak değerlendirilmektedir. Garanti veren banka, muhatabın ödeme talebi halinde ancak zamanaşımı, sahtelik gibi kendisine ait olan def’ileri ileri sürebilir veya teminatın ödenmemesi hususunda mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunması halinde ödemekten kaçınabilir. Bu durumların söz konusu olmaması halinde ise, banka ancak ödeme talebinin hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğuna dair elinde likit delil bulunması halinde ödeme talebini reddedebilir. Likit delil ile kastedilen ise, bankanın yorumunu eklemeden ödeme talebinin dürüstlük kuralına aykırılığını ortaya koyan delildir. Banka ödeme talebini aldığında durumu derhal lehdara bildirmelidir ki, lehdar talebin haksızlığına ilişkin kendi elindeki likit delilleri bankaya ibraz edebilsin. İlk talepte ödeme kaydını içeren teminat mektuplarında ise risk banka üzerinde değil, lehdar üzerinde olduğundan ödeme talebi halinde esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın ödeme yapılması gerekir. Somut olayda; dava dışı yüklenici … ile davalı arasında İzmit Kartepe Hipodromu aydınlatma ve enerji sistemlerinin yapımı hususunda sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 6. maddesi kapsamında işin teminatı olarak lehtar … tarafından davalı …’ya dava konusu teminat mektubunun verildiği, davalı tarafından, dava dışı yüklenicinin sözleşmeye aykırı ve eksik işlerinin bulunduğu gerekçesiyle 19.12.2017 tarihindeki tazmin talebi üzerine, teminat mektubunun 1.129,550_TL kısmının 21.12.2017 tarihinde davacı banka tarafından muhatap davalıya ödendiği anlaşılmaktadır. Teminat mektubunun incelenmesinde, yüklenicinin taahhütlerini ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde, teminat mektubu tutarının ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin ödeneceğinin taahhüt edildiği görülmüştür. Davalı ile dava dışı yüklenici … tarafından imzalanan 09.11.2017 tarihli kesin kabul ve ek tutanağında; “ekte yer alan kusurların giderilmesi şartıyla” işin kesin kabulünün yapıldığı, tutanakta 6 kalem eksik ve kusurlu iş ile 43 kalem kusurlu iş bulunduğunun tespit edildiği,bir kısmının kusurun giderilmesinin mümkün bulunmadığının belirlendiği ,kesin kabulün yapılmasının riskin gerçekleşmediğini kabule yeterli olmadığı ,yüklenici tarafından davacıya riskin gerçekleşmediği yönünden likit deliller sunulmadığı ,muhatap tarafından sunulan evrakların ise tazmin koşullarının gerçekleştiği yönünde olduğu dikkate alındığında,davacının tazmin ettiği bedelin iadesi talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin hükme yönelik ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı harçtan muaf olduğundan yatırılan 44,40-TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021