Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/377 E. 2021/484 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/377
KARAR NO : 2021/484
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2017/692 Esas – 2018/1043 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında 15/03/2016 tarihli taşıma sözleşmesi ve aynı tarihli ek protokol akdedildiğini, müvekkilinin davalı şirketin gönderilerini taşıyıp alıcılarına teslim ettiğini, davalı şirketin taşıma ücreti faturalarını ödemediğinden davalı aleyhine başlattıkları Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün …, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takiplerine itiraz üzerine takiplerin durduğunu, davalıya ait gönderilerin taşınarak alıcılarına teslim edildiğini, faturalara yasal süresinde itiraz edilmediğini, müvekkilinin 68.631,56- TL tutarında taşıma ücreti alacağı bulunduğunu belirterek, davalının her üç icra takibine vaki itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkiline tebliğ edilmiş bir fatura bulunmadığını, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun kanıtlanamadığını, müvekkilinin takibe konu fatura ve hesap ekstrelerine dayalı hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında yapılan bir taşıma sözleşmesinin mevcut olmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; bilirkişi raporlarında da açıklandığı üzere, davacıya ait 2015-2016 yılı ticari defterleri lehine delil teşkil ettiğinden ve BA formunda davalının 17 adet 139.169-TL tutarındaki faturaları beyan ettiğinden, davalı ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmadığından davacının ticari defterlerinden ve BA formlarında tespit edildiği üzere, davalının takibe konu icra dosyalarındaki miktarlardan dolayı davacıya borçlu olduğu, alacağın da likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili; davacı tarafından sunulan sözleşmenin çok sayıda sözleşme ilişkisinde kullanılmak üzere hazırlanmış olmasının genel işlem şartı sayılması için yeterli olduğunu, TBK’nın 20. maddesi hükmünde de ifade edildiği gibi müvekkili şirketin sözleşme hükümlerini müzakere imkanı bulunmadığını, müvekkili müdahale etmeden oluşturulan sözleşmede yer alan faiz oranının uygulanmasının, davacının defter kayıtlarının delil sözleşmesine göre belirlenmesinin, bilirkişi tespitinin salt davacı şirketin ticari defterleri incelenerek yapıldığını, bu raporun hükme esas alınmasının müvekkili şirketin adil yargılanma hakkının ihlali olduğunu, faturalar yalnız ifa ile ilgili olduğundan, varlığı iddia edilen borç ilişkisine dayandırılabilmesi için borç ilişkisinin varlığının ispatının gerektiğini, hukuka aykırı olarak icra inkar tazminatına hükmedildiğini, belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma hizmet bedeli alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Eldeki davada davalı sözleşmesel ilişkiyi ve borcu inkâr etmektedir. Bu durumda sözleşmesel ilişkiyi; faturalarda yazılı hizmetin davalıya verildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır. Taraflar arasında 15.03.2016 tarihli taşıma hizmet sözleşmesi ve ek protokol akdedildiği,imzanın davalı tarafça inkar edilmediği, akdi ilişkinin bu şekilde kanıtlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiği üzere, davacı tarafından düzenlenmiş olan takiplere dayanak faturaların e-fatura niteliğinde olduğu, davalı tarafça yasal süresinde faturalara itiraz edilmeyerek fatura muhteviyatlarının kesinleştiği, davalının getirtilen BA kayıtlarında 2016 Nisan-Temmuz dönemi 17 fatura karşılığı 139.169-TL hizmet alışının beyan edildiği, ayrıca davalının kısmi ödemelerinin de bulunduğu, dolayısıyla davacı tarafından davalıya verilen taşıma hizmetinin de kanıtlandığı, davacının davalıdan dava konusu üç takip dosyası kapsamında toplam 68.631,56 TL bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Davalı vekilince, taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğinde bulunması nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürülmüştür. Somut olayda, dayanak sözleşme önceden hazırlanmış nitelikte ise de, davalı taraf aleyhine, onun durumunu ağırlaştıran hükümler içermemektedir. Zira taraflar arasındaki ilişki taşıma hizmetinden kaynaklanmakta olup, davanın konusu da davacı tarafından verildiği sabit olan taşıma hizmetinin bedelidir. Davalı vekili davacının ticari defterlerine göre rapor hazırlandığını ileri sürmektedir.Bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiş ise de ,davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle itirazın iptaline ve likit alacağa haksız itirazı nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davalıdan alınması gereken 4.688,22-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.172,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.516,17- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 61-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/04/2021