Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/369 E. 2021/490 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/369
KARAR NO : 2021/490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2018
NUMARASI: 2016/583 Esas – 2018/683 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün temlik alan davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu sözleşmeye istineden borçluya kredi kullandırıldığını, borçlunun kredi hesaplarının 06/01/2015 tarihli ihtarname ile kat edildiğini, borcun ödenmediğini, borçlular hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, faize ilişkin itirazlarının yersiz olduğunu, takip tarihi itibariyle davalıların 397.136,91- TL nakit ve 49.280-TL gayrinakit borçlarının bulunduğunu, dava tarihi itibariyle ise gayrınakit alacağın azalarak 13.130-TL olduğunu belirterek, davalıların itirazının 395.000-TL nakit ve 13.100-TL gayrinakit alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; temlik eden davacı banka ve dava dışı … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalıların müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmede kefillerin sorumlu olduğu azamî miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, davalı kefillerin sözleşme tarihi itibari ile dava dışı … ortağı oldukları, bu durumda TBK’nın 584. maddesi uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı, kat ihtarnamesinin davalılara tebliğ şerhinin dosyaya sunulmadığı, bu durumda davalıların temerrütlerinin 09/01/2015 takip tarihi itibarı ile gerçekleştiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibarı ile temlik alan davacı tarafça 343.909,85-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %44,24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin istenilebileceği, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca şirket kartından dolayı 16.090,15-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, sözleşmenin 42. maddesi uyarınca davacının davalılardan sözleşme şartlarına göre çek depo talebinde bulunabileceği, davacı bankanın 34.720-TL depo talebinde bulunabileceği ve çek tazmin tarihlrinden itibaren yıllık %44,24 temerrüt faizi talep edebileceği, alacağın likit, davalı borçluların itirazlarında haksız olduklarının anlaşıldığı gerekçesiyle,itirazın kısmen iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Temlik alan davacı vekili;bilirkişi raporunda 05.01.2015 tarihi itibariyle toplam alacağın 395.957,71 -TL olarak hesaplandığını, buna rağmen kefillerin kefalet limiti dikkate alınarak hesaplanan 360.000 TL olan limitten şirket kartı için talep edilen 16.135,66 TL’nin düşülmesinden sonra 344.882,42 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, kefilin veya asıl borçlunun temerrüde düşmesi durumunda borcun ne kadar ile sınırlı olacağının kanunda belirtilmediğini, kanun koyucunun temerrüdün yasal sonuçlarından kefil ve asıl borçluların sorumlu olacağını belirttiğini, açık olan bu madde dikkate alınmadan kefilin azami miktar bakımından sorumlu olduğunun kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kefillerin kendi temerrütleri nedeniyle oluşan faiz borcundan sorumlu olduklarını, 09.01.2015 tarihinden itibaren temerrüt faizi dahil olarak hesaplama yapılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin takibe yönelik itirazın iptali istemidir. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında 13.03.2014 tarihli ve 360.000-TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalıların da genel kredi sözleşmesini bu miktarla müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları,kefaletin kanunda düzenlenen geçerlilik koşullarını taşıdığı,asıl borçluya nakit kredi yanında,kredi kartı tahsis edildiği ve çek taahhüt kredisi kapsamında gayrınakit kullandırıldığı, sözleşmenin 40.1 maddesinin açık hükmü doğrultusunda davalı kefillerin gayrı nakit alacak bakımından da sorumluluk yüklendikleri, oluşan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın 05.01.2015 tarihi itibariyle kat edilerek 09.01.2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatılmıştır.Müteselsil kefil olan davalılar, asıl borçlunun borcundan (asıl borçlunun temerrüdü dahil) kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumludur.Davacı vekili tarafından , davalı kefillerin kefalet limitinin sınırlandırılması suretiyle ana para alacağının eksik hesaplandığı ileri sürülmüştür. Davalıların kefalet limiti 360.000-TL olup, takip öncesi temerrüde düşürülmediklerine göre, takip tarihi itibariyle kefalet limiti olan 360.000-TL ile sorumlu tutulmaları gerekir.Bu kapsamda davalıların sorumlu tutulması gereken alacak; takip tarihi itibariyle nakit krediler nedeniyle 343.909,85 TL asıl alacak, 926,26 TL işlemiş faiz, 46,31 TL BSMV ve 345-TL masraf olmak üzere toplam 345.227,42 TL; şirket kredi kartı nedeniyle ise 16.090,15 TL asıl alacak, 43,34 TL işlemiş faiz, 2,17 TL BSMV olmak üzere toplam 16.135,66-TL hesaplanmıştır. Hükmedilen asıl alacaklar toplamı 343.909,85+ 16.090,15 =360.000-TL olup icra takibinde talep olunan işlemiş faiz ve bsmv nin tamamına hükmedilmiştir.İcra takibinde talep olunan asıl borçlunun borcu daha fazla hesaplanmış olsa da davalı müteselsil kefillerin temerrüt tarihinde hesaplanan borçtan sorumlulukları 360.000-TL yi aşamayacaktır. Bu sebeble asıl alacak ve işlemiş faiz ve bsmv yönünden ise icra takibinde davacı alacaklı tarafından talep edilen miktarlar bakımından red edilen kısım bulunmadığından davacı vekilinin alacağın eksik hesaplandığına yönelik istinaf sebebi yerinde değildir.Öte yandan HMK’nın 332/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerine mahkemece kendiliğinden hükmedilir. Gayri nakit alacak, tahsil istemi içermediğinden maktu harç ve maktu vekalet ücretine tabidir. İlk derece mahkemesince ise nakit alacak üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına rağmen, gayri nakit alacak yönünden davacı yararına ayrıca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olması hatalı ise de, bu husus istinaf nedeni yapılmamış,gayrınakit alacak bakımından ise talebi aşan şekilde karar verilmesi de doğru değil ise de , aleyhe istinaf olmadığından eleştirilmekle yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle, temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından temlik alan davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın temlik alan davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 02/04/2021