Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/368 E. 2019/302 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/368
KARAR NO : 2019/302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2019
NUMARASI : 2018/727 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/03/2019
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen 28/01/2019 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA:İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerini 25/06/2018 tarihinde tapuda satın aldığını, aynı tarihli satış ön protokolü ile tarafların ödeme ve haklar konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin davalıya protokol uyarınca 5.500.000-TL nakit ve kambiyo evrakları ile ödeme yaptığını, bu miktarın 2.000.000-TL’lik kısmının çek ile ödendiğini, ancak davalının taşınmazı eksiksiz olarak teslim etmeyi taahhüt etmiş olmasına rağmen teknik şartnameye ve projeye uygun olarak teslim etmediğini, eksikliklerin giderilmediğini, bu şekilde davalının temerrüde düştüğünü, taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle satın alma amacının ortadan kalktığını ve taşınmaz satışı karşılığında verilen 05/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli çekin bedelsiz kaldığını, müvekkilinin zararının her geçen gün artmakta olduğunu ileri sürerek 05/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekin ödenmesinin önlenmesi ve icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ……A.Ş. vekili, davacının iddia ettiği eksikliklerle ilgili herhangi bir talepte bulunmadığını, ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığını, tapuda taşınmazın kat irtifaklı olduğunun yani iskanının bulunmadığının açıkça görülmekte olduğunu savunarak davanın reddini ve ihtiyati tedbir talebinin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 06/08/2018 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbir taleplerinin reddine verilmiş, bu ara kararın davacı tarafça istinaf edilip çekin ödenmesinin önlenmesi yönündeki tedbir talebinin yinelenmesi üzerine Dairemizin 29/11/2018 tarihli 2018/2114 E., 2018/1484 K. sayılı kararı ile, çek bedelinin ödenmiş olması nedeniyle tedbir talebinin konusuz kaldığından bahisle istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu kez davacı vekili 10/01/2019 tarihli dilekçesi ile, İİK 72.maddesine göre istirdat davasına dönüşen davada davalının sebepsiz tahsil ettiği 300.000-TL’nın istirdatının mümkün olabilmesi, davanın semeresiz kalmaması için davalının para ile ölçülebilir mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesinin 28/01/2019 tarihli ara kararı ile, sözleşme, protokol, değişik iş dosyasından alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde varsa ayıpların bulunup bulunmadığı hususu ile bunun miktarının yargılamayı gerektirdiği ve ancak “uyuşmazlık konusu” üzerine tedbir konulabileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İki farklı delil tespiti raporu düzenlendiğini ve her iki raporun da müvekkilleri lehine olduğunu, ayrıca davalı tarafa sözleşmeden dönüldüğü yönünde ihtarname gönderildiğini, taşınmazın işyeri olarak kullanılmasının imkansız olduğunu,zira kat mülkiyeti kurulmadığını ve iskan izni bulunmadığını, davalı tarafın taşınmazdaki her türlü eksikliğin giderileceğini taahhüt ettiğini, ayrıca Yargıtay 10.Hukuk Dairesi’nin 2018/244 E., 2018/4424 K. sayılı kararının ve bu kararın dayanağı olan HGK kararının dikkate alınması gerektiğini belirterek 28/01/2019 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi davanın konusu olan paranın davalıdan tahsilatının imkansız hale gelmemesi, gecikme nedeniyle işbu davadan elde edilmesi amaçlanan hukuki menfaatin elde edilebilmesi, haksız tahsil edilen paraların geri alınabilmesi için davalının paraları ve para eden her türlü malvarlığı üzerine 300.000-TL için her türlü tedbirin alınmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, bedelsiz kaldığı ileri sürülen çek nedeniyle açılan menfi tespit ve istirdat davasında, HMK 389-390 maddeleri uyarınca davalının paraları ve para eden malvarlığına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, şartların mevcut olması halinde ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. Ne var ki somut olayda dava, bedelsiz kaldığı ileri sürülen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve icra tehdidi altında ödenen çek bedelinin istirdatı istemine, dolayısıyla bir miktar para alacağının tahsili istemine ilişkin olup davalının malvarlığı iş bu davanın konusunu teşkil etmemektedir. O halde ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki 28/01/2019 tarihli ara kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan bu gerekçelerle ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 07/03/2019