Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/357 E. 2021/329 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/357
KARAR NO: 2021/329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2018
NUMARASI: 2017/731 Esas-2018/1175 Karar
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Asıl davanın kabulüne, birleşen davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine yönelik hükmün asıl ve birleşen dosyada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA: Davacı vekili; davalı şirketin davacıdan bir takım ürünler satın aldığını,davalının takip tarihi itibarı ile 79.692,30- TL borçlu olduğunu,davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz ettiğini ,ancak davalının ünvanında bulunan “dış”ibaresinin sehven yapıldığını ve düzeltildiğini ve yeniden doğru ünvanına ödeme emri gönderildiğini,bu sebeble husumet itirazının yerinde olmadığını ,itirazının iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili , birleşen İst-Anadolu 2 ATM’nde açılan 2017/899 esas sayılı dosyasında davanın borçlunun adının sehven yanlış yazılması nedeni ile iki adet ödeme emri gönderildiğini, her bir ödeme emri için ayrı dava açıldığını,davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu ,açılan takip de davalı borçlunun ünvanında “dış” ibaresinin sehven yazılmadığını ancak ,ünvanı düzelterek yeniden ödeme emri çıkarttıklarını , İst-Anadolu 1. ATM 2017/731 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, davanın bu dava ile birleştirilerek takibe itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davalının davacıya borcu bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen en yüksek kredi faiz oranının fahiş olduğunu,faturadaki malların teslim edilmediğini,taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde mutabakat yapılmadığı sürece borç alacak ilişkisinin belirlenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ;davacı tarafça davalı adına 5 adet 79.692,20- TL tutarlı fatura kesildiği; davalının ticari defterlerine işlendiği; bu husus her iki tarafın ticari defterleri ile ayrı ayrı anlaşıldığı, davacı ticari defterlerindeki kayıtların davalının defterlerindeki kayıtlar ile örtüştüğü,davalının faturalara konu malların teslim edilmediğini iddia etmekte ise de; faturaların irsaliyeli fatura olduğu ve imza ile teslim alındığı,ilgili Vergi Dairesi’nden celbedilen BS formları ile davacı tarafça faturaların ilgili Vergi Dairesi’ne bildirildiği,31.03.2017 tarihli e-posta ile davacının davalıya cari hesap mutabakatı gönderdiği ve TTK 92. Madde gereğince 1 ay içerisinde itiraz veya mutabakat bildirilmediği takdirde faturada mutabık kalacakları ihtarı yapıldığı, sevk irsaliyesi ile teslim alan kişiler belirli olmasına rağmen bu hususta inkara yönelik beyanda bulunulmadığı, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini ispat ettiği, borca itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğu, asıl dava yönünden İst- Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin İİK 67 maddesi gereğince iptaline, alacak likit olmakla; icra inkar tazminatına hükmedilmesine,birleşen davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili 18.01.2019 tarihli istinaf dilekçesi ve yine 23.01.2019 tarihli ek istinaf dilekçesinde, davacı tarafından mal tesliminin usulüne uygun olarak ispatlanamadığı,davalının davacıya borcu bulunmadığı,alacağın likit olmadığı, faizin fahiş olduğunu ve birleşen dosyanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesine rağmen vekalet ücreti verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava ticari satımdan kaynaklanan alacağa yönelik itirazın iptali davasıdır. Her iki tarafın ticari defterlerindeki cari hesabın izlenmesinden davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 79.692,30 Tl alacaklı olduğu her iki tarafın defterlerinin birbirini teyit ettiği, ticari defterlerin HMK 222 maddesi gereğince delil niteliğinde bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı vekili davacı tarafından mal tesliminin usulünce ispat edilemediğini ileri sürmekte ise de her iki tarafın ticari defterlerinin mutabık olduğu, davalının davacı tarafından düzenlenen faturaları ticari defterine itirazsız olarak kaydettiği ve vergi dairesine de bildirimde bulunduğu anlaşılmaktadır. Ticari defterlere kaydedilerek vergi dairesine alım bilidiriminde bulunulan faturalar muhteviyatı malların davalı tarafından teslim alındığının kabulü gerektiğinden davalı vekilinin malların teslim edilmediğine yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.Takibe dayanak faturalara dayalı alacak likit ve belirlenebilir niteliktedir.İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması yeterli olup,ayrıca itirazın kötü niyetle yapılmış olması gerekmez.Davalı vekilinin alacağın likit olmadığına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Uyuşmazlık ,tacirler arasında mal satışından kaynaklanmakta olup ticari bir işlem sözkonusudur. Takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacağa en yüksek kredi faizi uygulanması talep edilmiştir. 3095 sayılı kanun’un 4089 sayılı Kanun ile değişik 2.2 maddesi “TCMB ının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir.” hükmünü haizdir.Anılan yasal düzenlemeye göre , değişen oranlarda avans faizi işletilmesi gerekirken takibin en yüksek kredi faizi üzerinden devamına karar verilmesi doğru olmamıştır.Davalı vekilinin işleyecek faize ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Yine birleşen dava derdestlik nedeniyle usulden red edilmiş olmasına rağmen davalı yararına vekalet ücreti verilmediği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne istinafa konu hükmün kaldırılmasına ,hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden asıl davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, %20 oranda hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,birleşen davanın HMK 114/1-ı maddesi gereğince usulden reddine davalı vekili lehine maktu vekalet ücreti verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2018 Tarih 2017/731 Esas 2018/1175 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “1-Asıl davada İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, 79.692,30-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, Alacak likit olmakla; 79.692,30 TL TL asıl alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Birleşen davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine” İlk Derece Yargılamasına İlişkin Olarak; Asıl davada; alınması gerekli 5.443,78-TL karar harcından mahkeme veznesine yatırılan 962,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.481,30- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 998,49-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 650-TL bilirkişi ücreti, 84,50-TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 734,50- TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT gereğince takdir olunan 9.116,15-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde davacıya iadesine, Birleşen davada; alınması gereken 59,30-TL harcın, icra ve mahkeme veznesine yatırılan 1.360,95‬-TL’den mahsubu ile fazla olan 1.301,65‬-TL harcın davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için AAÜT gereğince takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” “İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 1.361-TL peşin istinaf karar harcının davalıya iadesine, Davacı tarafça yapılan 23-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesie, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/03/2021