Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/355 E. 2021/306 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/355
KARAR NO : 2021/306
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2016/1038 Esas-2018/261 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı firmanın kendisine ait …Bankası Hasanpaşa Şubesi … hesabından davalıya ait … Bankası Sahrayıcedit Şubesi … nolu hesabına 28.06.2011 tarihinde 50.000,-TL,07.07.2011 tarihinde 132.000-TL olmak üzere toplam 182.000-TL gönderildiğini, davalının gönderilen paraları iade etmediğini, davalıya pararın iadesi için Kartal …. Noterliği’nin 20.03.2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini ihtarnemenin 23.03.2015 tarihinde tebliğ edildiğini,bu konuda İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalının % 20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında havalenin ödeme aracı olduğunu,,dava konusu alacağı kabul etmemekle birlikte alacağın zamanaşımına uğraması nedeni ile davanın reddine,haksız açılan davanın reddine ve davacının % 20 kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece bankadan gelen havale dekontlarında açıklama kısmında bir ibare bulunmadığından havalenin bir borcun ifası amacı ile gönderildiğinin kabulü gerekmekle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde havalenin borcun ifası olarak yapıldığının kabulü gerekçesinin gerçek kişiler için geçerli olacağını, davacının şirket olduğunu , davalıya gönderilen paranın karşılığı bulunmadığını belirterek hakkaniyete aykırı kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava İİK 67 maddesine göre açılan itiraz iptali davası olup, davacı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 16.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 20.04.2015 tarihinde borcu bulunmadığından itiraz ettiği ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olup takip dayanağının … Bankasından gönderilen 2 adet dekonta dayalı olduğu görülmüştür. … Bankasından gelen yazı cevabına göre davacı tarafından davalıya 07.07.2011 tarihinde 132.000TL, 28.06.2011 tarihinde 50.000-TL havale gönderildiği ve havale üzerinde herhangi bir açıklama bulunmadığı sabittir. Somut olayda davacı 07.02.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında davalıya gönderilen paranın, davacı ile davalı arasında kurulması düşünülen ortaklık için gönderildiğini beyan etmiştir.Davacının istinaf talebinin TBK 555 ve HMK 190 maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir.HMK’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190.(1)maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”şeklinde düzenleme mevcuttur.Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü üzerinde taşıyacaktır.”hükmünü haizdir.Havaleye ödemesine dayanılarak açılan itiraz iptali davasında kural olarak ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıda olup, somut olayda davacı tarafından havale belgesine dayanarak davalı hakkında ilamsız takip başlatılmıştır.6098 sayılı TBK’nun 555 vd.maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibariyle bir ödeme vasıtasıdır. Başka bir anlatımla, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil), bu iddiasını miktara göre yazılı delil ile kanıtlamakla yükümlüdür. (Yargıtay HGK nun 2017/2137 Esas-2018/1860 Karar sayılı 6.12.2018 tarihli ilamı) icra takibi dayanağı havale dekontunda açıklama bulunmadığı, davacı tarafından havalenin taraflar arasında kurulması düşünülen ortaklık ilişkisi için gönderildiği bildirilmiş ise de bu konuda yazılı bir belge ve delil sunulmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi’nce havalenin bir borcun ifası amacı ile yapıldığının kabulü ile aksi ispatlanamdığından davanın reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talebinin H.M.K.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince temyiz yolu açık olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcının, peşin alınan 2.198,11-TL harçtan mahsubu ile 2.138,81‬-TL fazla yatırılan harcın istek halinde davacıya iadesine, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, “Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021