Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/347 E. 2021/309 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/347
KARAR NO: 2021/309
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2017/628 Esas-2018/832 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasındaki 22.06.2016 tarihli sözleşme uyarınca, davacının Paraguay’dan ithal ettiği soya fasulyesinin davalıya ait depoda 1.7.2016-05.12.2016 tarihleri arasında depolandığını ve 05.12.2016 tarihinde tamamen tahliye edildiğini, depoya giren mal miktarı 5.895,20 -ton iken 05.12.2016 tarihinde 5.763,58 – ton tahliye edildiğini, arada 131,62 ton eksik olduğunu, davacının piyasaya satış yaptıkça satılan malları depodan kamyonlar aracılığı ile tahliye ettirerek, müşterilere sevk ettiğini, depodan tahliye edilen mal miktarında %0,2 oranına kadar eksikliğin hiçbir müeyyide olmaksızın davacı tarafça kabul edileceğini, bu oranı aşan eksikliklerin ise davalı tarafından tazmin edileceğini, depoya giren mal miktarı üzerinden %0,2 lik oran hesaplamasına göre 11,79- ton olup, sözleşme uyarınca tolerans miktarını aşan, eksikliğin depodan çıkış anında geçerli piyasa fiyatından davalıya fatura edilerek zararın tazmininin kararlaştırıldığını, ürünlerdeki eksiklik miktarı 131,62-11,79 = düşülmesi sonucunda 119,83 ton için depodan tahliye tarihinde geçerli piyasa fiatı 450 usd-ton üzerinden düzenlenen 189.100,06-TL tutarındaki faturayı davalıya gönderdiğini, ödeme yapılmaması üzerine ihtarname ile borcun ödenmesinin istenildiğini, davalının faturayı iade ettiğini belirterek 189.100,06-TL nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,ürünlerin 1 aylığına depoya konulduğunu, soya fasulyelerinin satılamamasından dolayı 5-6 ay sürede depoyu işgal ettiğini,muhafazaya alınan ürünün fire oranının %0,2 olmasının hayatın olağan akışı içinde mümkün olmadığını,ürün yağlı bir tohum olup ham yağ sanayiinde kullanıldığını,muhafaza koşullarından kaynaklı firenin daha çok olacağını,teslimdeki tonajdan Ceyhandaki davalının silosuna teslim için yapılan nakliye firesi %05 -kantar firesi binde 2-4 düşülmediği gibi muhafaza firesi yüzde 1-3 olması gerektiği halde düşülmediğini,davacı tarafından ibraz edilen denetim raporunda ürünün bozulmaya başladığının sabit olduğunu, bozulan bir ürün için piyasa değeri üzerinden hesaplama yapılmasının da hatalı olacağını sözleşmenin ürünün niteliği gereği 1 ay için kurulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mahkemece; toplanan deliller, yapılan bilirkişi incelemesi ile sözleşmenin 1 er aylık süre için kararlaştırıldığı, mahkemece tespit edilen %1 fire oranı düşülmek sureti ile davanın kısmen kabulü ile 113.539,75-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; mahkemece sözleşmedeki %0,2’lik firenin ürünün 5 ay kalması nedeni ile % 1 olarak uygulamasının hatalı olduğunu,sözleşmede bu hususun açık olduğunu,sözleşmenin belirsiz süreli olarak düzenlendiğini,her hangi bir zaman ifadesi bulunmadığını, mahkemece aylık olarak fire oranının %0,2 olarak düşülemeyeceğini, ticari örfe göre fire oranı belirlemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava ; saklama sözleşmesi ile davalıya teslim edilen ürünün firesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Tahliyede, ürün miktarının 131,62 ton eksik olduğu belirlenmiştir. 22.06.2016 tarihli sözleşmede süre öngörülmediği ,ancak sözleşmenin aylık periyotlarda yenileneceği öngörüldüğünden bir aylık süre için düzenlendiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin Plan 1 -Hizmetler başlığında X. maddesinde”tahliye ağırlığı ile giriş ağırlığı arasındaki fark eksikliği toleransı %0,2 olarak belirlendiği ,bu toleranstan yüksek olan eksiklikler depoya giriş tarihindeki piyasa oranında geçerli fiyat üzerinden hizmet sağlayıcı tarafından tazmin edilecektir.” hükmü mevcutur.Saklanan ürün hububat cinsinden olup fire oranının tesbiti için Ceyhan Ticaret Borsası ticari örf ve adet teamülleri dosyaya getirtilmiş olup ;Hububatta fire ; 31.madde de buğday, mısır,soya fasulyesinin depo muhafazasındaki süreye bağlı olarak rutubet kaybından meydana gelen vezin azalmasıdır.Normal şartlarda bu fire süreye bağlı olarak rutubet kaybından dolayı %1-3 arası olduğu yazılıdır. Hububat ürünleri bilindiği üzere her yıl yenilenen ürünlerdir.Ürünün tamamen rutubetini kaybetmesi belli bir zaman gerektirecektir. Tamamen kuruduğu rutubetini kaybettiğinde de fire olmayacaktır.Davacının ithal ettiği 2016 yılı ürünü temmuz ayında davalı deposuna girmiş ve 12.ayda depodan çıkmıştır. Ticari teamüllere göre saklama süresine göre rutubetin azalacağı öngörülmüş , ancak ürünlerin yıllık üretilip saklandığı dikkate alındığında bu firenin yıl için öngörüldüğünün kabulü gerekmektedir.Yıllık bazda en az %1-en fazla %3 oranında bir fire öngörülmektedir.Buna göre ilk altı ay için %1,5 oranında bir firenin ticari teamüllere uygun olduğu kabul edilmelidir.İlk derece mahkemesince;sözleşmede 1 aylık saklama süresi için %02 oranında fire belirlenmesi, uzayan süre için fire hesabı yapılmasını engellemeyeceği gerekçesiyle 5 aylık bir süre sonunda minimum düzey olan %1 oranına göre fire hesaplanmasında isabetsizlik görülmemiştir.Anlatılanlara göre ; mahkemece sözleşmede yazılı oranın aylık fire olduğu, tüm üründen, saklama süresince toplamda %1 oranında fire olabileceği kabul edilerek bu miktara ilişkin tazmin talebinin yerinde olmadığı, kalan miktar için tazminata hükmedilmesinde hukuka aykırılık olmadığından istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/03/2021