Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/337 E. 2021/340 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/337
KARAR NO : 2021/340
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2018
NUMARASI: 2017/701 Esas 2018/1251 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili , davacının davalı şirkette % 45, eşi … % 55 oranında ortak olduğunu, aralarındaki boşanma davasının devam ettiğini, her ikisi şirkette müdür iken 12.06.2016 tarihli genel kurulda … tek başına müdürlüğe getirildiğini, bu genel kurul kararının iptali için İst.Anadolu 3 ATM inin 2016/217 esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını,şahsi hesabına usulsüz aktarmalar yaptığından … karşı İst-Anadolu 5.ATM nin 2016/839 esas sayılı dosyası ile müdürlükten azli istemli dava açtığını, şirkete kayyım atandığını,olağan genel kurul toplantısı çağrı ilanının 05.04.2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, toplantıdan önce şirket merkezine gidildiğinde, finansal tablolar ve faaliyet raporu dışında davacıya bilgi ve belge verilmediğini,denetleme raporunun hazır edilmediğini,çağrının TTK 617 maddesinin emredici hükümlerine aykırı olduğunu,kayyımın toplantıya çağrılmadığını,gerekçesi olmadan kar dağıtılmamasına , … şirket müdürü seçilmesine karar verildiğini, davacı aleyhine 2015 yılı hesaplarından dolayı sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, iyi niyet kurallarına aykırı hareket edildiğini ileri sürerek 14.04.2017 tarihli genel kurul toplantısının butlanına, aksi halde toplantıda alınan 1-2-4-6-7 ve 11 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, genel kurul toplantısı ve çağrının usulüne uygun olduğunu, davacının bilgi alma ve inceleme hakkını sınırlandıran bir karar alınmadığını, kayyıma tebligat yapılmasının gerekli olmadığının mahkeme kararı ile sabit olduğunu, kar dağıtılmamasına ilişkin kararın kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, davacının müdür olduğu dönemde şirket kasasından yaptığı usulsüz harcamalar nedeni ile şiketin kredi kullanmak zorunda kaldığını, borçlanma yasağına aykırı davranışları nedeni ile sorumluluğu bulunduğunu, ileri sürerek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece toplanan deliller, getirtilen ana sözleşme ve yapılan bilirkişi incelemesi değerlendirilmek sureti ile davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 14.04.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 11 nolu maddesinde alınan davacının görev yaptığı 2015 senesi hesaplarından dolayı davacı aleyhinde dava açılmasına ve bu konuda şirket müdürünün yetkili kılınmasına ilişkin kararın iyiniyet kurallarına aykırı olduğundan iptaline ,diğer kararların kanuna ,özellikle dürüstlük kurallarına aykırılık görülmediğinden iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :1-Davacı vekili, genel kurulda 7 numaralı karar ile ortak … aylık 15.000-TL olarak ödenen huzur hakkının miktarının 8.500-TL ye düşürülmesinin taraflar arasında devam eden davadaki nafaka miktarının azaltılması amacını taşıdığını,işbu karar dayanak gösterilerek nafakanın azaltılmasının talep edildiğini, genel kurulun genel kurul başkanının toplantıyı taraflı idare etmesi nedeni ile muhalefet şerhi konulamadığını, … kötü yönetimi nedeni ile müdürlükten azli ve tedbiren kayyım atanması talebi ve kar dağıtılmaması talebinin İstanbul Anadolu 5.ATM dosyası ile yakından ilgili olduğu halde irdelenmediğini, kar payı dağıtılmamasına ilişkin kararın somut bir gerekçesi de bulunmadığını,toplantı çağrısının da usulsüz olduğunu,kayyımın toplantıya çağrılmadığını, genel kurulda alınan kararların usulsüz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.2-Davalı vekili, davacının yönetici olduğu dönemde şirket kasasından usulsüz harcamalar yaptığını, bu yüzden şirketin kredi kullanmak zorunda kaldığını ve yüksek faizler ödediğini, davacının 12.02.2016 tarihine kadar şirket ortağı ve müdürü iken kendi adına işletme kurduğunu, müşterilerle doğrudan ilişki kurduğunu, sözleşme akdettiğini, bu satışlarla ilgili kendisine % 10 oranında düşük bedelli fatura kestiğini, davacının usulsüz harcamaları nedeni ile hakkında takip yapıldığını ve itiraz üzerine İstanbul Anadolu 7.ATM nin 2017/1343 esas sayılı dosyasında açılan davanın da halen derdest olduğunu, TTK 549 ve 553 maddeleri gereğince davacı hakkında sorumluluk davası açılmasının yasalardan doğan bir hakkın kullanılması olduğunu belirterek 11 nolu kararın iptaline ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davalı şirkette ; % 45 hisse davacıya % 55 hisse …. Taraflar arasında boşanma davası mevcuttur. İptali istenen genel kurul toplantısına şirket ortakları asaleten katılmış ve % 100 olarak toplantı nisabı sağlanmıştır.Davacı; toplantı çağrısının TTK 617/2 maddesine göre usulsüz olduğunu ileri sürmekte ise de genel kurula davacının bizzat katıldığı anlaşılmakla ,çağrının usulsüzlüğü iptal sebebi olarak ileri sürülemeyecektir. İst-Anadolu 5 ATM sinin 2016/839 esas sayılı dosyasında atanan denetim kayyımının şirketin genel kurulu ile ilgili bir görevi olmadığından kayyıma çağrı yapılmaması iptal sebebi değildir.Genel Kurulda alınan 1 nolu karar divan heyeti seçimine ilişkin olup, 2 nolu kararın toplantı tutanağının divan başkanına imza konusunda yetki verilmesine ilişkin olup,divan heyeti seçimi ve divan başkanına imza hususunda yetki verilmesine ilişkin kararda iptal koşulları bulunmamaktadır.Davacının toplantı tutanağı sonunda muhalif olduğu (muhalefet eden)yazılı olup, bazı kararlara da ayrıca muhalefet şerhi yazdırdığı gözetildiğinde toplantı başkanının taraflı davrandığı ,görüşlerinin tutanağa yansıtılmadığına yönelik itirazları yerinde değildir.4 numaralı kararda 2015 yılı finansal tablolar okunarak oyçokluğu ile finansal tablolar tasdik edilmiş,finansal tablolar bakımından gerekli oy ile tasdik kararı alınmış olup,müdürlerin ibrası ile ilgili ayrıca gündem maddesi bulunduğundan davacı dışındaki ortağın oydan yoksun olmadığı,davacı tarafından toplantı sırasında yevmiye defteri ve detaylı mizanın incelenmek istediği bu isteğin karşılanmadığı anlaşılmaktadır.Ancak bilanço ve gelir tablosunun toplantı da okunduğu ,yevmiye defterinin incelenmemesi genel kurul kararının iptaline gerekçe olamayacağı,genel kurul toplantısının 2015 yılı genel kuruluna ilişkin olduğu ,2015 yılında her iki ortağın şirket müdürü bulunduğu anlaşılmakla ileri sürülen iptal sebebleri yerinde bulunmamaktadır.6 numaralı kararda kar dağıtımına ilişkin olup; davalı şirketin 2015 yılı karını aşan geçmiş yıllar zararı bulunduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.Bu durumda kar dağıtımı kararı alınması mümkün bulunmamaktadır. Davacının da şirket müdürü olduğu dönemde uzun vadeli kredi alındığı ve aylık geri ödemesi 33.609-TL olduğu gözetildiğinde davacının kar dağıtımı yapılmamasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiası dinlenebilir değildir.7 numaralı kararda … 5 yıl süre ile şirket müdürü olarak münferit imza ile temsiline, kendisine 8.500 TL aylık huzur hakkı ödenmesine ilişkindir.TTK nun 620.maddesi uyarınca seçim kararları dahil ,tüm genel kurul kararları toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır. Buna göre ,müdür seçiminin yeterli oy ile yapıldığı, İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/162,esas sayılı dosyasında devam eden şirket müdürünün azli davasında davanın konusuz kaldığına ilişkin hükmün de Yargıtay 11.HD nin 2017/2470 esas -2018/7739 karar sayılı ilamı ile 12.2.2016 tarihli davalının yeniden şirket müdürü seçilmesine ilişkin genel kurul kararının iptaline ilişkin davanın neticesinin beklenmesi “gerektiğine ilişkin ilamı nedeniyle müdür seçilen ortağın azline ilişkin kesinleşmiş bir karar bulunmadığı anlaşılmakla müdür seçimine ilişkin karara yönelik ileri sürülen iptal sebebleri yerinde bulunmamaktadır.Davacı şirket ortağı ,şirket müdürüne aylık 8.500 -TL huzur hakkı ödenmesine ilişkin alınan kararın hakim ortağın davacı eski eşine ödediği nafaka miktarından kurtulmak amaçlı olduğunu ileri sürerek iptalini talep etmektedir.Yargı uygulamasında şirket müdürüne ödenen yüksek orandaki huzur hakkının diğer ortağı zararlandırma amaçlı ,örtülü kar dağıtımı niteliğinde kabul edilir.Şirket temsilcisine nafaka takdir edilir iken ,sırf şirket müdürüne takdir edilen huzur hakkına göre bir karar verilmeyeceği muhakkaktır.Bu kısım bakımından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. İlk derece mahkemesince iptaline karar verilen 11 numaralı kararda davacının görev yaptığı 2015 yılı hesaplarından dolayı davacı hakkında sorumluluk davası açılmasına ve yasal işlem başlatılmasına, bu konuda şirket müdürü … yetkili kılınmasına dair karar ise oy çokluğu ile bilançonun onanmasına karar verildiği gözetildiğinde , bir çelişki teşkil ettiği çoğunluk pay sahibi ve davacı ile olan uyuşmazlıklar nedeniyle zararlandırma kastıyla alındığı anlaşılmaktadır. Kanuna,özellikle iyiniyet kurallarına aykırı kararın iptaline dair hükme yönelik ileri sürülen istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle her iki yan vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı ve davalıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40- TL’şer harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacı ve davalıdan ayrı ayrı alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/03/2021